AB’ye ahenk gerekçesiyle 22 Ocak 2002’de yürürlüğe giren ve bugüne dek 192 kere değişikliğe uğrayan 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’na ait CHP’den kıymetli bir davet geldi.
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı 2021 Yılı Bütçesi üzerine konuşan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, sözkonusu kanuna tabi tutulmayan durumlara dikkat çekip şeffaflık daveti yaptı.
Kısa bir mühlet evvel misyona başlayan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan’a muvaffakiyet dileyerek kelamlarına başlayan Sındır, “Kamuoyu Cumhurbaşkanının kelamlarına yansıyan acı reçetenin ne olduğunu bilmek ve duymak istiyor. Sayın bakan ilgili ekonomik açılımların neler olduğunu düşünüyor. Bunları da duymak, öğrenmek istiyoruz. Nedir bu acı reçetenin sizin uygulamalarınızdaki, kararlarınızdaki tesirleri? Acı reçete ne açıklayın. Mesela stratejik plan tekrar gözden geçirilecek mi? Stratejik maksat ve gayeler, faaliyet alanları, performans göstergeleri tekrar gözden geçirilecek mi? Bu bağlamda; 2021-2022-2023 yılları bütçeleri sizden evvelki sayın bakan tarafından hazırlandı ve ödenek teklifleri icmali de programlar prestijiyle imzalanarak Meclise sunuldu. Bunların üzerinde nasıl bir niyetiniz var; kamuoyu üzere biz de bunları öğrenmek, duymak istiyoruz” dedi.
“İHALE KANUNUNU DEĞİŞTİRELİM!”
Kelamlarına 2019 yılı Kamu Alımları İzleme Raporu’nda yer alan ihale sayılarına ve direkt teminlere dikkat çekerek devam eden Sındır, “Bugün kurulumuza Kamu İhale Kurumu Liderinin yaptığı sunuşta kamu ihale kanunundaki istisnalarla ilgili rastgele bir söz, bir sayı, bir kıymet göremedik. 2019 yılı Kamu Alımları İzleme Raporu’nu inceledim, rapor 1 Ocak 2019 – 31 Aralık 2019 ortasını kapsıyor. 2019 yılında 142 milyar 727 milyon TL’lik toplam kamu alımı fiyatının 18 milyar 69 milyon liralık kısmı yani yüzde 12,66’sı istisnai kapsamda söz edilmiş. Tıpkı vakitte 7 milyar 670 milyon da direkt temin yani ihale metotları içerisinde yer almayan lakin direkt temin olarak kamu alımı yapılmış. Direkt temin alımlarının oranı da yüzde 5,37. Kamu İhale Kanunu’nun kapsamına bakarsınız; ‘belirtilen yönetimlerin kullanımında bulunan her türlü kaynaktan karşılanan mal yahut hizmet alımları ile imal işlerinin ihaleleri bu Kanun kararlarına nazaran yürütülür’ diyor. Meğer, kanunda birçok istisna var, a şıkkından başlıyor, z’ye kadar geliyor, z’de bitiyor, ondan sonra ‘aa’ diye başlamış, kalmış; ab, ac, artık nereye kadar gidecek, zz’ye kadar gidecek herhalde, trafik plakası üzere. Bu kadar istisna yazmak yerine bu kanunu gelin değiştirelim, istisnaları değil de Kamu İhale Kanunu’na tabi olmayan durumları, istisnai durumları bir kanun haline getirelim” dedi.
“ŞEFFAF, SAYDAM DEĞİL!”
Kamu İhale Kanunu’nun 192 kere değiştirildiğini söz ederek kelamlarını devam eden Sındır, şöyle konuştu:
“İstisnai durumlarla ilgili kamu alımlarının 2019 yılında 18 milyar 69 milyon olduğu söz ediliyor lakin bu istisnaların içerisinde en büyük kamu yatırım ve alımlarını kapsayan yap-işlet-devret projeleri yok. Bakın, kimi kanunlar var ki kanunun kendi içinde, özelinde Kamu İhale Kanunu’na tabi olmadığı tabir ediliyor. Bu kamu-özel iş birliği projelerinin yani kent hastaneleri yahut yap-işlet-devretle yapılan bütün yollar, köprüler, otoyollar Kamu İhale Kanunu’ndaki istisnaların içerisinde yer almıyor. Zira yap-işlet-devret kanunu kendi içinde kamu ihale kanununa tabi olmadığını düzenliyor ve hasebiyle kamu ihale kurumu bu projelerin ne olduklarını dahi bilmiyor. Bunların derlenip toparlanması, hepimize saydam bir biçimde tanımlanması gerekiyor. Kamu İhale Kanunu 192 defa değiştirilmiş en son Vakıfbank da kapsam içerisine alındı. Bütün bunlar kaynakların, israfın aslında ve örtülü yapılan iş ve süreçlerin ne boyutta olduğunu gösteriyor. Bütün yap-işlet-devret projeleri büsbütün özel hukuk kararlarına tabi ve ticari sır olarak tanımlandığı için bunların hiçbiri o denli şeffaf ,saydam değil. Bizler bile Milletvekili olarak millet ismine bu kontratların kapsamını maliyetini, yapılan iş ve süreçlerin neler olduğunu maalesef göremiyoruz.”
Cumhuriyet
