Güler Midilli’ye, birinci olarak 2000 yılında göğüs kanseri teşhisi koyuldu. 3 sene sonra 2003’te 35 yıllık eşinden boşanan Midilli, kanserle tek başına çaba etmeye başladı. Midilli, birinci ameliyatının akabinde 8,5 ay radyoterapi ile kemoterapi gördü ve kanseri atlattı lakin hastalık kısa müddet sonra nüksetti. Hastalığı süratli ilerleyen Midilli, bu süreçte lenf kanserine de yakalandı.
21 yıldır hastalıkla gayret eden Midilli; 6’sı göğüs kanseri, başkaları lenf ve kalp rahatsızlıkları ile ilgili toplam 15 ameliyat oldu. En son ameliyatını 1 yıl evvel olan Midilli, artık göğüs kanseri nedeniyle 7’nci ameliyatı olmaya hazırlanıyor.
KANSERLE DANS EDENLER İÇİN KİTAP
Hastalık devrinde meskeninde kurabiye, pasta yapıp, satarak geçimini sağlayan Güler Midilli, 2015 yılında Kanserle Dans Derneği ile tanıştı. Dernek üyelerinin takviyesiyle hayata küsmeyen Midilli, hastalıkla çabasını de kitaplaştırdı. Operasyon sonrası hoş görünmek için her ameliyat öncesi kuaföre giden, makyaj yapıp, kırmızı ruj süren Midilli, ‘Yokuş’ ismini verdiği kitabında bu gayretini yazdı. Midilli, yaşadıklarını anlatarak, kendisi üzere kanserle dans edenlerin hayata sarılmalarını sağlamaya çalıştığını belirtti. Midilli ayrıyeten kitabın gelirinin yüzde 5’ini de Kanserle Dans Derneği’ne bağışladı.
‘RUJUMU SÜRMEDEN AMELİYATA GİRMEM’
Güler Midilli, bilhassa son 7 yılda art geriye ameliyatlar geçirdiğini belirterek, “Kırmızı rujumu sürmeden ameliyata girmedim. ‘Çıkmayacağım’ diye düşünmedim daima ‘Çıkacağım’ diye düşündüm. Hangi ameliyata girersem gireyim kesinlikle kuaföre giderim fakat ameliyata girmeden evvel de kesinlikle dudaklarıma kırmızı rujumu sürerim. Tedavi sürecimde daima kırmızı rujla gittim. Bir kırmızı ruj havanızı değiştiriyor, moralinizi düzeltiyor. Her ameliyata da makyajla girdim. Hemşireler itiraz ettiğinde de ‘Aşağıdakiler silsinler’ diyordum. Çıkınca hoş olmam lazım. O denli berbat yatamam” dedi.
‘KANSER BENİM GÖLGEM’
Yaşadığı zorlukları kaleme alarak, hayatını kitaplaştırdığını söyleyen Midilli, “Geçmişimde yaşadıklarımla ilgili ufak ufak notlar almıştım. Hastalık periyodunda de bilgisayarda yazmaya başladım. Kitabımın insanlara örnek olması niyetiyle hiçbir mevzuda pes etmemeleri gerektiği iletisini vermeye çalıştım. Hayatla hastalıkla ve yalnızlıkla çabayı belirtmek istedim. Bu Allah’tan gelen bir şey. Kanser benim gölgem, ben o denli kabullendim. Bazen yanımda, bazen ardımda, bazen önüme düşüyor; lakin asla içime giremiyor. Ben güçlü değilim, ben güçlü olmaya mecbur bırakılmış bir beşerim. Güçlü olmazsam ne yapabilirim? Ben çok yiğit bir bayanım. Olayların üstüne gitmesini seviyorum ve bütün kanser hastalarına da yürekli olmalarını tavsiye ediyorum. Güçlü değil mert olsunlar” diye konuştu.
Cumhuriyet
