CHP’li Emre’den Bahçeli’ye: ‘Andımız tartışmalarını kapatmak istiyorlar’

Emre, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi ve HDP’ye kapatma davası açılmasını kıymetlendirdi. Son günlerde üst üste yaşanan gelişmelerin sürecin yalnızca yargısal olmadığının ispatı olduğunu vurgulayan Zeynel Emre. “ Yıllardır var olan bir parti olan HDP hakkında bir anda kapatma davası açılması ile bir milletvekilinin vekilliğinin düşürülmesi tıpkı vakte denk geliyor.

MHP açısından da zamanlamayı tesadüf görmeyelim, andımız tartışması MHP’yi çok sıkıntı durumda bıraktı. Tam tartışmalar sürerken bir anda Meclis Genel Kurulu’nda MHP’li meclis lider vekilinin nöbetinde HDP’li milletvekili Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığı kaldırılıyor, HDP’ye kapatma davası açılıyor, bu da mı tesadüf?” dedi.

“PARTİ KAPATILMASI NAMUS MİSYONU OLAMAZ”

Türkiye’deki yasama, yürütme, yargı kuvvetler ayrımının kalmadığını kaydeden Emre, tek güç merkezinin saray ve onun ittifak kurduğu partinin olduğunu öne sürerek, AKP- MHP iştirakinin kendi iktidarlarını pekiştirmek için milletvekillerine ve millete baskı uyguladıklarını kaydetti. Emre, öğrenci andının iktidar tarafından daha evvel PKK’nın talebi doğrultusunda kaldırıldığını söylerken, son gelişmelerin MHP önderi Bahçeli’yi sıkıntı durumda bıraktığını savundu. Emre, gerçeklerin kamuoyundan gizlenmek istendiğini belirterek, şunları söyledi:

“Bahçeli, ‘HDP’nin kapatılması namus görevi’ diyor, niçin bir partinin kapatılması namus vazifesi olsun? Bir siyasi parti iktidar olmak için vardır, sorunca, ‘İktidar değiliz’ diyorsunuz. Andımızın kaldırılması pedegogların, eğitimcilerin yaptığı çalışmalarla varılan sonuç değil. Andımızın kaldırılması, 2013 de hükümetin başlattığı tahlil sürecinde PKK’nın talebiydi.

MHP’nin de dolaylı olarak iktidar patisi olduğu bir periyotta andımızının kaldırılmasının sonuçları MHP oyları açısından kaygı verici sonuçlar doğurmaması için HDP üzerinden tartışmalar sürdürülüyor. CHP iktidarında andımız kaldırılsaydı MHP’nin yansısı ne olacaktı? Erdoğan’a, AKP’ye reaksiyon veremediği için tartışmaları HDP üzerinden yürütüyor. CHP’yi, HDP ve PKK’ya gereğince ara koymamakla suçlayan Bahçeli, andımız olayında PKK’nın talebi doğrultusunda hareket eden AKP’ye reaksiyon göstermiyor, bu değerli çelişkiler kamuoyundan gizleniyor. “

ERKEN SEÇİME CÜRET EDEMEZLER

CHP ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na ait AKP ve MHP tarafından sistemli bir hücum düzenlendiğini söz eden Emre, “Şu anda AKP ve ortağı MHP’nin kamuoyunda karşılığı iyi değil, bu nedenle argüman edildiği üzere erken bir baskın seçime yürek edemezler.

Türkiye genelinde kıymetli bir oy oranına sahip olan CHP, tüm muhalefet blokunu bir ortada tutabilecek siyasi parti olduğunu tekraren gösterdi, bu nedenle en AKP ve MHP bloğundan en büyük taarruz CHP ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na terör irtibatı suçlaması ile yapılıyor.

Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun kazanamaması için de seçim devrinde birebir saçma sapan terör argümanları ortaya atılmış fakat seçmen sandıkta bu kirli oyunu bozmuştu” diye konuştu.

Yargının fiilen ellerinde olmasından ötürü iktidarın belirli imkanları bulunduğuna dikkat çeken Zeynel Emre, “Ancak HDP üzerinde uyguladıkları sistemler CHP üzerinde tutmaz. CHP’yi kapatmaya ne güçleri ne de yürekleri kâfi. Bu türlü bir şeye kalkışırlarsa onlar açısından siyasi faturusı ağır olur, yüzde 40 olan oy oranları yüzde 5 bile olmaz” dedi.

DAVUL KİMİN BOYNUNDA, TOKMAK KİMDE SANKİ?

Parti kapatılma davaları konusunda bir periyot sıkıntı bir tarihi süreçten geçen AKP’nin, aksiyonları ile telaffuzlarının bir olmadığını tabir eden Emre, “AKP demek, çelişkiler partisi demek. Bir gün söylediğinin, sonraki gün tam aykırısını söylüyor., ‘Asla olmaz, bizim devrimizde parti kapatılmaz, yanlış’ diyorlardı, bugün bunları yaşıyoruz. Davul kimin boynunda, tokmak kimde acaba“ dedi.

İktidarın siyasal emellerini gerçekleştirmek için yargıyı araçsallaştırdığını kaydeden Emre, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesine şu sözlerle reaksiyon gösterdi:

“Türkiye’de yaşanan kaosun asıl nedeni şu, bizim sıkıntımız yargı ve siyasetin kendi sistemi içinde süreç yapılmaması. Adalet ve Anayasa Karma Komitesi bir sefer toplandı ve Tuma Çelik’e ait dokunulmazlık evrakı görüşüldü, zerre tartışma yaşanmadı, hukuksal bir tartışma, yargı çerçevesinde yürüyen bir iş olunca kimse kıyamet kopartmıyor. Bir milletvekili bir kabahat işlese, kameralar önünde adam öldürse birkaç gün içinde dokunulmazlığı kaldırılır. Buradaki sorun şu, bir iktidar ve onların ortağı bir siyasi parti var, bunlar kendi siyasal hedeflerini gerçekleştirmek için yargıyı araçsallaştırıyorlar, yargı iktidarlarını tahkim etmek için bir araç haline gelmiş durumda, bunu kullanıyorlar.

AKP’nin iktidara geldiği tarih olan 2002’den evvel de dokunulmazlık problemi vardı. Muhalefet milletvekillerini, iktidarın saldırısına karşı korumak için verilmiştir dokunulmazlık, aksi halde Parlamento vazifesini yerine getiremez. Türkiye’nin bu bahiste geçmişte acı deneyimleri var. Mevzunun özeli şu, bir milletvekili bir sefer vekil seçildikten sonra dokunulmazlık kazanır, onunla ilgili süreç yapabilmemiz için bu dokunulmazlığı kaldırmanız lazım. Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığı kalkmadan yargı devam etti, dokunulmazlığın kalkması lazımdı Anayasa açık, yapılan süreç Anayasa’ya karşıt.

“AKP’Lİ, MHP’Lİ, BBP’Lİ DE OLSA BİREBİRİNİ SÖYLERDİM”

Anayasa 14 kapsamındaki cürümler dokunulmazlık kapsamı dışındadır, diyorlar, tamam lakin bu alan da tartışmalı. Hangi cürümler bu kapsamda? Bir twitt atılması, retweet edilmesi, toplumsal medya paylaşımı kapsam için de midir? Geniş mi yorumlamak lazım? Devlet alanına giren ağır cürümleri kapsamalı, mantığı bu. Terör örgütü kurmak ve yönetmek üzere cürümleri kapsaması lazım. Bir toplumsal medyada paylaşımı yapmanın cezası bu mu? Vekilliği mi düşmeli? HDP ile Gergerlioğlu’nun siyaset yapma usulü ve anlayışı ile benimki öbür lakin ben bunu söylemek zorundayım, MHP’li, AKP’li, BBP’li de olsa ben bunu söylemek zorundayım, milletin oyu ile seçildi geldi, bu türlü şey olur mu?

Enis Berberoğlu’nun dokunulmazlığının Anayasa Mahkemesi süreci tamamlanmadan, süreç tamamlanmış üzere süreç yapılarak kaldırılmasının sakıncasını gördük. Bekleyin dedik, dinlemediler artık Türkiye’de karmakarışık tartışma içine girdik. Enis Berberoğlu olayında Türkiye’yi dünyada güç durumda bıraktılar, artık birebirini yapıyorlar. Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılmasında Anayasa Mahkemesi süreci beklenmeliydi. “

Cumhuriyet