CHP’li kadınlardan ‘İstanbul Sözleşmesi’ tepkisi: Çekilme kararını tanımıyoruz!
CHP’nin bayan yöneticileri ile milletvekilleri, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine karşı CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Evvel CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke akabinde Bayan Kolları Genel Lideri Aylin Nazlıaka konuştu. Konuşmanın satır başları şöyle:
42 MİLYON BAYANIN HAKKI ALINDI: Ülke ismine karanlık bir güne uyandık. Bayanların can simidi olan İstanbul Mukavelesi, bir gecede tek adam hükümeti tarafından feshedildi! Bu kararla, müdafaa ve uzaklaştırma kararlarına karşın en inançlı yer olan konutlarında hatta sokak ortasında katledilen binlerce bayan; bir defa daha öldürülmüştür. 42 milyon bayanın hakkı elinden alınmıştır. Recep Tayyip Erdoğan tarafını bir defa daha aşikâr ederek; bayanların hayat hakkına sahip çıkan İstanbul Sözleşmesi’ne dayanak çıkacağına, zalimlerin yanında saf tutmuştur.
NEYİNDEN RAHATSIZ OLDUNUZ: Türkiye’nin birinci imzacısı olduğu İstanbul Mukavelesi, bayana yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için devlete sorumluluk yüklemektedir. Ruhsal şiddet, ısrarlı takip, fizikî şiddet, zorla evlendirme, cinsel ve ekonomik şiddet de dahil olmak üzere bayanları her türlü şiddetten koruyan en kapsamlı kontrattır. Artık AKP hükümetine soruyoruz: Bu mukavelenin neyinden rahatsız oldunuz? Bayanı yok sayan nizamdan doğan bayana yönelik şiddetin ateşini harlamak, şahsım hükümetinin haddi değildir. Bayana karşı vahşet ve aile içi şiddet olaylarında yaşanacak artışın vebali, İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenlerin boynundadır.
ÇEKİLME KARARINI TANIMIYORUZ: 20 Temmuz sivil darbesinin failleri durmuyor, haksız, hukuksuz ve adaletsiz uygulamalarına devam ediyor. Dün gece TBMM’ye bir darbe daha yapıldı ve bayanların uzun gayretler sonucunda elde ettiği kazanımlar heba edildi, üniversal bedellerden uzaklaşıldı. Meclis’te oy birliğiyle kabul edilmiş olan İstanbul Mukavelesi, milletin iradesi yok sayılarak feshedilemez. İnsan hakları, temel hak ve özgürlükler alanındaki mukaveleler TBMM kararıyla; yani kanunla alınır. Bu karar açıkça Anayasamızı da yok saymaktır. Bayan cinayetleri politiktir. Biz, Erdoğan’ın TBMM’yi ve hukuku yok sayarak aldığı İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını tanımıyoruz, tanımayacağız!
HER ALAN BİZİM ÇABA ALANIMIZDIR: Biz bayanlar korkmuyoruz, sinmiyoruz, zalimlere itaat etmiyoruz, geri durmuyoruz. Onlar kaygı yaymaya çalıştıkça, bizim örgütlü gücümüz her geçen gün büyüyor. Onlar kollarımızı budamaya çalıştıkça, bizim köklerimiz güçleniyor. Başta TBMM olmak üzere her platformda bu mukavelenin gereklerinin yapılmasını sağlamak için bayan hareketiyle birlikte gayretimize devam edeceğiz. Bundan sonra bulunduğumuz her alan; sokaklar, mahalleler, meydanlar dahil bizim için çaba alanıdır. Vicdan sahibi her erkeğin annesi, eşi, kardeşi, arkadaşı olan ve ömrün eşit ortağı olan bayanlarla birlikte olacağını biliyoruz. Biz, daima birlikte bu zulme dur diyeceğiz. Türkiye’ye aydınlık günleri bizler getireceğiz!
Cumhuriyet
