Aydın Etraf Ve Kültür Derneği (AYÇEP) öncülüğünde bugün Aydın kent merkezinde bir ortaya gelen yurttaşlar, ihalesi yapılan ve imal çalışmalarına başlanan Denizli Aydın Otoyolu’nun durdurulması için davet yaptı. AYÇEP Lideri Mehmet Vergili, basın açıklamasında binlerce yıllık Menderes ovasının ve verimli tarım topraklarının yok edilmemesi için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına davette bulundu. Açıklamada şunlar kaydedildi:
Bilindiği üzere tekraren yinelenen ihalelerle gerçekleştirilmeye çalışılan Aydın-Denizli ortası otoyolu; kısa, orta ve uzun vadede yaşanacak meseleleri, tabiata ve insanımıza vereceği ziyanlar ve kaybedecek olduğumuz bedeller görmezden gelinerek,“ben yaptım oldu” anlayışıyla süratlice uygulanmaya çalışılmaktadır.
Bizler bölge halkı olarak, aşağıda belirttiğimiz yaşamsal sebeplerden ötürü bu yolun yapılmasını istemiyor, yol yakın iken ve bir an evvel bu yanlıştan vazgeçilmesini talep ediyoruz.
“ÜRETİM VE GELİR KAYBINA NEDEN OLACAK”
– Bölge topraklarının büyük kısmı birinci sınıf tarım toprağından oluşmaktadır. Bu topraklarda ülkenin en bedelli hazinelerinden olan İncir, zeytin, kestane, pamuk üzere katma pahası yüksek ziraî eserler yetiştirilmektedir. Yaklaşık yirmi bin dönüm verimli toprak bu otoyolun altında kalacaktır. Bu topraklarda bir daha tarım ve meyvecilik yapılamayacak, buna bağlı üretim ve yüz milyarlarca lira gelir kaybı yaşanacaktır.
– Otoyol etrafındaki tarım alanlarında, meyve bahçelerinde insan sıhhatine ziyanlı egzoz gazı kaynaklı ağır metal kalıntıları birikecek, bu durum üretim ve gelir kaybına neden olacaktır.
– Tüm bunlara bağlı olarak bölgede yapılan hayvancılık da olumsuz etkilenecektir.
– Doğal hayat için büyük tehdit oluşacak: kıymetli su yolları ziyan görecek, yaban hayvanlarının geçiş yolları kapanacak, fauna ve flora istikrarı bozulacaktır.
– Açılacak taş ocakları ve milyonlarca m3 dolgu gerecinin alınacağı doğal yerlere yaşamsal ziyanlar verilecek, bilhassa dağlardaki zeytinlikler, incir ve kestane ağaçları yok edilecektir.
– Otoyolun imali sırasında Büyük Menderes ovası bilhassa tozdan çok fazla etkilenecektir.
– Yol üzerinde zerzevat, meyve ve öteki eserleri satan çiftçi ve esnaf, akaryakıt istasyonları başta olmak üzere değişik alanlarda faaliyet gösteren pek çok işletmelerde gelir ve istihdam kaybı yaşanacak, yöre iktisadı olumsuz etkilenecektir.
– Aydın-Denizli ortası gidiş geliş maliyeti (geçiş garantili olacağı için) katlanacaktır.
– Otoyol kaynaklı milyarlarca liralık gelir 3-5 kişinin kasasını doldururken; Aydın-Denizli ortası ekonomik canlılık azalacak, Ortaklar ve Selçuk örneğinde olduğu üzere bölge büyük bir köye dönüşecek, Büyük Menderes Irmağı ve ovasının yüzyıllardır etrafına sunduğu doğal/dingin hayat, ziraî emek/geçim döngüsü ve tarihsel/kültürel varlıklar büyük ziyan görecektir.
– Aydın’ın Kuzeyi ile Güneyi ortasına Çin Seddi misali yerleştirilmeye çalışılan bu otoyol projesi; tarım, turizm ve tarihî dokudan oluşan bölgemize yapılacak en anlamsız yatırımdır. Menderes ovasının JES’lerle tahrip olması yetmezmiş üzere, otoyol ile daha fazla kirlenmesi ve yok olması sağlanacaktır.
– Halbuki üretilecek ve geliştirilecek projelerle, kullanılmakta olan mevcut çift şerit yol daha kullanışlı hale getirilebilir. Bir yahut iki şerit eklenerek yolun kapasitesi arttırılabilir, viyadük gibisi üst geçişlerle, battı çıktı tünel sistemleriyle trafiğin durmaksızın akışı sağlanabilir. Otoyol üretim maliyetinin çok altında harcamalarla bu işler gerçekleştirilebilir. Mevcut demiryolu süratli trenlerle ve kapasite artışı ile daha işler hale getirilerek karayolunun yükü azaltılabilir.
– Kamulaştırmayla birkaç kuruş alacakları için ellerini ovuşturanlar, ‘ilçe geçişlerinde artık kırmızı ışıkta beklemeyeceğiz’ diyenler, çevre/doğa/kültür kıyımlarını göremeyip de ‘otoyola değil, ihale tekniğine karşıyız’ diyenlere; Binbir çeşit ziraî eserleri, meyve ve zerzevatları ile 23’ten fazla Antik kenti, denizi, güneşi, kumuyla, kıyıları, dağları, dorukları, dereleri ve gölleriyle bir dünya cenneti olan bölgemize yapılacak bu ihaneti tarih de, tabiat da, yöre insanı da affetmez.
– Yöre milletvekilleri ve politikler, belediyeler, mahallî idareler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, yöre halkı: artık tahlil odaklı çalışma vaktidir. Birleşelim, ortak akıl üretelim, anlatalım, reaksiyon koyalım, mani olalım bu yolun yapılmasına. Aklın yolu bir… Geleceğimizi ipotek altına aldırmayalım.
Cumhuriyet
