Cezaevindeki hak ihlallerini gazetemize gönderdiği mektupta lisana getiren Derya Taşkıran, “Her ay elektrik faturası kesiliyor. 3 ay boyunca elektrik faturası getirmediler. 3 ay sonra toplu halde faturaları getirerek muhakkak bir tarihe kadar ödememiz istendi. Hesaplarımızdaki paranın büyük bir kısmını tek seferde faturalara vermek zorunda kaldık” dedi. Temel haklarını kullanamadıklarını anlatan Taşkıran, “Faturalar dışında hesaplarımızdan para çekildiğini fark ettik, düzeltilmesini istedik. Ama ‘kontrol edemeyiz’ dediler” sözlerine yer verdi. Taşkıran, ayrıyeten muhtaçlıkları olan “cımbızın” kantinde satılmadığını, televizyonda muhakkak sayıda kanalları izleyebildiklerini, kantine gerekli kırtasiye gereçlerinin getirilmediğini, kitaplara ulaşamadıklarını ve mektuplarının sistematik biçimde karalandığını aktardı. Telefon haklarının tam olarak uygulanmadığını da aktaran Taşkıran, keyfi disiplin cezalarının verildiğini yazdı.
Cumhuriyet’e bilgi veren avukat Refik Atalay, cezaevlerindekilerin ödemek zorunda kaldıkları faturalara ait şu bilgileri verdi: “Aydınlatma dışında kullandıkları elektrik faturalarını ödüyorlar. TV, çay, kahve ısıtıcı vs. için kullandıkları elektrik masrafı. Ödemezlerse de dışarıdaki elektrik kesintisi yapılıyor.” Cezaevlerindeki tutuklu ve mahkumlar, paklık, giyim, televizyon, buzdolabı üzere teknolojik aletleri de kendileri karşılıyor.
Cumhuriyet
