ABD’nin Yaptığı Soykırımlar – Prof. Dr. Türkkaya ATAÖV
ABD’nin geçmişi bir yönüyle soykırımlar tarihidir. Geçmişte ve günümüzde ABD yöneticileri ve beyazlar göçmen ya da göçmen çocuklarıdır. Oralarda on binlerce yıldır her biri farklı lisan konuşan 286 yerli kabile yaşıyordu. Apaçilerden Zuhilere toplam yaklaşık 100 milyon nüfuslu 286 yerli kabile. İngiltereli beyazlar onları 1900’de ABD sonları içinde 3.000’e indirdiler, tüm zenginliklerine el koydular. Çeyen, Haida, Hopi, Kutenai, Lakota, Novaho, Omaha, Sia, Sioux, Ute vb. yerli kabileler Amerikan ağır topları ve kovboyların silahlarıyla silindiler. Aztek, İnka ve Maya devletlerinden eser kalmadı. Ceronimo, Kohis, Gotebo, Oturan Boğa, Koca Ayak, Manuelito ve Kızıl Bulut üzere kabile liderleri karşı koyamadılar.
ABD’nin kuruluş dokümanlarını yazanlar ezberden “İnsanlar özgür doğarlar” derken, köle sahibiydiler. Yurttaş yerine “bireyin özgürlüğü” dediler fakat J.P. Morgan, Rockefeller ve Wall Street’in para babaları tekelleştiler. Sıradan yurttaş tarlada ya da fabrikada personel ve varlıklı azınlığın eserini tüketecek kişi oldu. Dolar milyarderleri, H. Radice’in kitabında belirttiği üzere, memleketler arası şirketlere dönüştü, başkaca çağdaş kapitalizmin kapısını açtı. H. Duong buna ABD’nin merkezde yer aldığı “baskıcı küreselleşme” der. Öbür bir ismi, J.B. Foster’in deyişiyle “çıplak emperyalizm”dir. Bunun yolu, A.J. Bacevich’in kitabında eleştirdiği “daima savaş”tır.
T.P.M. Barnett, Pentagon’un dünya için “yeni bir harita” çizmekte olduğu görüşündedir. T. Engelhardt ABD’ye yeni bir isim takmış: “Dehşet Birleşik Devletleri.” Günümüzde tüm askeri harcamaların yüzde 47’sini ABD yapıyor. Muhaliflerine de ağız açtırmadığını J. Dyer’in kitabında okuyun. J. Carroll’un “Savaş Merkezi” isimli 656 sayfalık çalışmasında az bilinen gerçekler var. Pentagon’da (Le May gibi) birkaç general bilinmeyen bir örgüt kurup Sovyet Bloku ülkelerine birden nükleer silahlarla saldırmayı tasarlamışlar. Bundan Beyaz Saray’ın ve savunma bakanının bile haberi yokmuş. Gerçekleşseydi toplu soykırımın daniskası ve dünyanın sonu demekti.
ÇARPICI ÖRNEK
L. Rajiva’nın dediği üzere, ABD’nin (soykırım dahil) her mevzuyu anlatışı da ona göre değişiyor. Dünya ölçüsünde en büyük soykırımı ABD yaptı. 100 milyonluk yerliler birkaç bine indi. Hayatta kalanlar verimsiz küçük yerleşim bölgelerindedir. Soykırımın çarpıcı örneği 29 Aralık 1890’da üniformalı Amerikan subay ve erlerinin sessiz duran Sioux kabilesinin tümünü top ateşiyle ortadan kaldırmasıdır. D. Brown’un şu başlıkta kitabı var: “Kalbimi Oraya Gömün.” Yerliler beyaz göçmenler geldikten bugüne kendi topraklarında gözyaşı döküyorlar.
ABD ordusu bu toplarla 29 Aralık 1890’da yerli Sioux Kabilesini tümüyle ortadan kaldırdı. Bu açıkça devlet eliyle soykırımdır. Kanlı ABD tarihinin tek örneği de bu değil.
Beyaz göçmenin ikinci saldırısı siyahlaradır. Afrikalıları gemilerine doldurmuş, ölenleri köpek balıklarına atmış, sağları tarlalarında öldüresiye çalıştırmış, eşlerini ve çocuklarını satmış, sıradan suçları onların üstüne yıkarak asmış ya da yakmıştır. Bu yıkım bugün de sürüyor. Irkçı Ku Klux Klan (KKK) örgütünü bile kapatmamış, Hindistan’ın barışçıl yöntemler ustası Gandi’yi uygulayan (din adamı) Martin Luther King, Jr ve gibisi siyah sözcüleri öldürmüştür.
KANLI SİCİL
ABD girdiği birçok yere kırım, ölüm ve gericilik getirdi. Her birinin sözü bir yazıya sığdırılamaz. “Monroe” üzere lider isimlerinden ürettiği sözde doktrinlerle Latin Amerika’ya diğer devleti sokmamış, orayı (Armas, Batista, Noriega, baba-oğul Somoza, baba-oğul Trujillo, Zahidi gibi) diktacılarla doldurmuş, kendi de 1898’de on bin adalı Filipinler’de yerli yurtseverleri cehennemde yaşatmıştır. 1941’de Pearl Harbor Japon saldırısına uğramıştı fakat orası deniz-hava üssüydü.
Albay Doolittle’ın Tokyo bombardımanı ve 1945’te Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atılması sivil gayelerin vurulmasıydı. ABD, Savunma Bakanı McNamara’nın açıklamasıyla Vietnam’da 3.5 milyon yerli öldürmüştür. Irak’a 2003’te haksız yere saldırdığında petrol kuyularını ele geçirmiş, Bağdat Müzesi’ni soymuştur. Parmak büyüklüğünde çalınmış 5 bin mühürün her biri bile New York pazarında 424.000 dolara satılmıştı. Bir aslan başının fiyatı yüz katıydı.
ABD Kore, Güneydoğu Asya, Afganistan, Çin, Kuzey Afrika, Latin Amerika ve Yugoslavya üzere uzak topraklarda sivillere karşı savaş suçları işlemiş, insan haklarını çiğnemiş, doğal çevreyi yok etmiş, barışa ve insanlığa karşı suçlarını sürdürmüştür. Bunun için dostum eski Adalet Bakanı R. Clark’ın Amerikan savaş suçları kitabına bakılmalı. ABD saklı polisi 1953’te İran’da yurtsever Başbakan M. Musaddık’ı devirdi. Bu olay Ortadoğu’ya birinci uzanışıdır.
Küba’da ABD’nin adamı Batista 1959 başında ülkeden kaçmak zorunda kaldı. 1961’de Domuzlar Körfezi çıkarması ABD için gülünç bir fiyaskoydu. 1968’de Vietnam’da My Lai köylülerini yok eden Teğmen W. Colley üç gün mahpus yattı. Şili’de özgür seçimle iktidara gelmiş toplumcu S. Allende’yi 1973’te faşist General Pinochet’nin kanlı darbesiyle öldürtüp yaygın kırım yaptırmış, 1976’da Arjantin’de askeri darbeyi kışkırtmış, Bolivya’da ve Peru’da halktan yana değişimci sistemleri 1971, 1976 ve 1979’da yıkmıştır. 1979’da solcu Sandinista’ya karşı Nikaragua limanlarını mayınlamış, 1986’da Libya’yı bombalamıştır. El Salvador’da 1979’da yaptırdığı darbenin akabinde sivillere kitlesel ölüm yolu açıldı. 1983’te Grenada’da solcu sistemi devirdi, yerli kırımını başlattı.
ŞİMDİKİ AMAÇLARI
Karadeniz Güney Afrika’da beyaz azınlığın beşikten gömütlüğe ırk ayrımını destekledi. Böyle bir insanlıkdışı uygulamaya karşı yılları kapsayan tesirli savaşımım nedeniyle orada Bophuthatswana Üniversitesi’nden bir ödülüm var. Filipinler’de F. Marcos ve 3 bin çift ayakkabılı eşi 1986’da iktidardan kovuluncaya kadar ABD takviyesiyle halkın kanını emdiler. 1989’da Amerikan askerleri Panama’ya girip sivillere yaygın kırım yaptıktan sonra Devlet Lideri M. Noriega’yı alıp kaçırdılar. Artık Orta Asya’da kendi üsleri ve askerleri var. Karadeniz’i de bir Amerikan gölü yapma peşinde. Halbuki ABD’nin genişlemesinin sonuna geldiğini savunan Amerikan yayınları da az değil. ABD’nin şöyle bir gülünç savunması da var: “Bizimki ‘insancıl emperyalizm’dir.” Jean Bricmont’un bu başlıkta kitabı var.
ABD artık de ayrıyeten savaş satıyor.
PROF. DR. TÜRKKAYA ATAÖV
Cumhuriyet