İzmir’in Seferihisar ilçesi yakınlarında 30 Ekim’de meydana gelen, 115 kişinin öldüğü 1034 kişinin yaralandığı 6.6 büyüklüğündeki yıkıcı zelzelenin akabinde Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Lideri Jeoloji Yüksek Mühendisi Engin Er, Marmara Bölgesi’ndeki etkin fay çizgileriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
‘MARMARA’NIN TAMAMI ETKİLENECEK’
Kuzey Anadolu fay sınırı üzerinde oluşması beklenen zelzelenin Marmara Bölgesi’nin tamamını etkileyebileceğini söyleyen Er, şöyle konuştu:
“Güney Marmara’yı etkileyecek olan sarsıntılardan biri de bütün Marmara Bölgesi’ni etkileyecek olan sarsıntılardan bir adedidir. O da Kuzey Anadolu fay sınırının kuzey kolu olarak isimlendirilen ve vakit zaman İstanbul sarsıntısı olarak yanlış isimlendirilen fay sınırı üzerinde oluşabilecek bir sarsıntıdır. Yaklaşık 7-7.5 ortasında olabilecek bir sarsıntı. 7’nin üzerinde olacağı ve 7.5’e kadar çıkacağı bedellendiriliyor. Tarihi periyotlara baktığımızda Marmara Denizi içinden geçen faylarda 1766-1509’da 7 ve 7.5 büyüklüğünde zelzeleyle olmuş ve oluşan zelzeleler yalnızca Marmara Denizi etrafında değil Avusturya, İtalya üzere ülkelerde hissedilmiş sarsıntılardır. Bu zelzelelerin tekrarlama dönemine baktığımız vakit 1999 zelzelesinden sonra sismik boşluk olarak isimlendirilen yerde oluşabilecek sarsıntının büyüklüğü de yeniden 7.5 büyüklüğüne kadar varabileceği söylenebilir. Burada oluşacak olan bir sarsıntının bütün Marmara Denizi’ne kıyısı olan vilayet ve ilçelerde hissedilmesi beklenmektedir. Burada oluşacak olan sarsıntı birebir vakitte tsunami tesiri de gösterebilecek bir zelzeledir.
İzmir’de oluşan sarsıntı aslında olağan atımlı, olağan fay olarak isimlendirdiğimiz bir fay çeşididir. Marmara Denizi’ndeki fay, doğrultu atımlı fay olmasına karşın, doğrultu atımlı faylarda heyelan beklenmez lakin Marmara Denizi içerisinde bulunan gevşek yerlerin bu sarsıntıyla birlikte hareket etmesi beklendiğinden ve bu kütle hareketi içerisinde oluşabilecek tsunaminin Bursa’nın Gemlik, Mudanya, Balıkesir’in kenar ilçelerini, Marmara Denizi’ne kıyısı bulunan bütün vilayetlerin kenarlarında tesirini göstermesi beklenen bir tsunami tesiri olacaktır. Hasebiyle burada oluşabilecek bir sarsıntı Güney Marmara’yı etkileyecek” dedi.
‘DOĞAL OLAY DOĞAL AFETE DÖNÜŞÜYOR’
Zelzeleye karşı tedbir alınmadığı takdirde doğal olayın doğal afete dönüştüğünü belirten Engin Er, şunları söyledi;
“İzmir sarsıntısına 30 kilometre uzaklıkta olan Seferihisar’da yıkım olmadı. Deniz kenarında olduğu için küçük çaplı tsunami yaşandı. Bayraklı ilçesi ise, zelzelenin merkez üssüne 70 kilometre uzaklıkta olmasına karşın burada yıkım ve can kaybı oldu. Birebir halde Bursa’ya ve Güney Marmara’ya baktığımız vakit, birtakım yerlerin zelzelesi büyütme özelliği olduğunu görüyoruz. Tıpkı Bayraklı’da olduğu üzere. Bursa’nın Osmangazi, Yıldırım üzere ilçelerinde, buradan devam ettiğimizde Çanakkale’ye kadar sıvılaşma özelliğini gösteren tabanlar var. Münasebetiyle zelzelenin oluş yeri, sarsıntıdan çıkan gücün büyüklüğü, bulunduğumuz yerin sarsıntının odak merkezine uzaklığı, bulunduğumuz yerin sıvılaşma özelliği gösterip göstermemesi üzere faktörler bir ortada değerlendirildiğinde, bunların olumsuz olarak değerlendirdiğimiz vakit, doğal olayların doğal afetlere dönüşmesi beklenen bir olay haline gelmektedir. Bilhassa Güney Marmara’yı ve Marmara Bölgesi’nin tamamını etkilemesi beklenen, devletin resmi kurumlarının açıkladığı, faal, canlı, canlı fay olarak isimlendirdikleri, insanlara tesiri bakımından da katil fay olarak isimlendirilen bu üç fay sınırı üzerinde oluşabilecek bir zelzelenin Marmara’yı ve Güney Marmara’yı etkilemesi beklenmektedir.”
Cumhuriyet
