Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD), “Sosyal ve Duygusal Beceriler” araştırmasının sonuçları Türkiye’deki çocukların içinde bulunduğu olumsuz durumu gözler önüne serdi. Araştırma kapsamında İstanbul’daki 15 yaş kümesindeki öğrenciler, 6,30’luk ömür doyumu ortalaması ile öteki ülkelerdeki akranlarının ve milletlerarası ortalamanın çok altında kaldı.
OECD tarafından birinci gez gerçekleştirilen Toplumsal ve Duygusal Maharetler araştırmasının sonuçları açıklandı. Öğrencilerin toplumsal ve duygusal maharetleri ile gelişim seviyeleri ortasındaki alakayı açıklayan araştırma, Türkiye için acı sonuçlar doğurdu.
ÇOCUKLAR HAYATTAN TATMİN OLMUYOR
BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine nazaran; OECD’nin 2019 yılında başlayan ve toplumsal, duygusal maharetleri odağına alan birinci milletlerarası çalışma olma özelliğini taşıyan araştırmanın sonuçları evvelki gün yayımlandı. Araştırmanın birinci döngüsüne katılan dokuz ülkeden biri olan Türkiye, öğrencilerin hayat doyum ortalamasında sınıfta kaldı. Öğrencilerin hayat doyumu ile bağlı toplumsal ve duygusal marifetleri, iştirakçi kentler seviyesinde belirlenirken İstanbul, 15 yaş kümesi kategorisinde 6,30’luk hayat doyumu prestijiyle son sırada yer aldı.
Araştırmada, öğrencilerin doyum oranlarına yönelik bilgiler de paylaşıldı. İstanbul’daki 15 yaş kümesi öğrencilerinden, “Yüksek doyum” oranına ulaşanların oranı yüzde 15,08’de kaldı. İstanbul’daki 15 yaş kümesi öğrencilerin düşük doyum ve doyumsuzluk oranı ise yüzde 19,38 ile söz edildi.
Misal bir tablo 10 yaş kümesindeki öğrencilere yönelik bilgilerde de görüldü. İstanbul’daki 10 yaş kümesi öğrencilerin ömür doyum ortalaması 8,10 ile yüksek gerçekleşse de 8,23 puanlık milletlerarası ortalamayı yakalayamadı. Ömür standartları prestijiyle yüksek doyuma ulaşan öğrencilerin memleketler arası ortalaması yüzde 59 olurken İstanbul’da bu ortalama yüzde 56,35 olarak kaydedildi.
ETKİNLİKLERE İŞTİRAK MUVAFFAKİYET GETİRİYOR
Müfredat dışı sanat ve spor aktifliklerine katılan öğrencilerin toplumsal ve duygusal marifetlerinin etkinliklere katılmayan akranlara oranla daha yüksek olduğu belirlendi. Etkinliklere iştirakin bilhassa merak ve yaratıcılık özelliklerine katkı sağladığı tespit edildi. Araştırmanın sonucunda, merak ve yaratıcılığın okul başarısı ve mesleksel seçimlerde kilit rolde olması nedeniyle öğrencilerin etkinliklere iştirakinin teşvik edilmesi önerildi. Araştırmada incelenen öbür bir mevzu da toplumsal ve duygusal hünerlerin akademik muvaffakiyet ile bağı oldu. Sonuçlar, eğitim süreçlerinin öğrencilerin merakını artıracak biçimde ve inanç duyacakları bir ortamda gerçekleştirmesinin muvaffakiyetlerini da artırdığını gösterdi.
HAYAT DOYUMU NEDİR?
Ömür doyumu kavramı birinci kere 1961 yılında Neugarten tarafından ortaya atıldı. Hayat doyumu bir bireyin kendi belirlediği kriterlere uygun bir biçimde bireyin tüm ömrünü olumlu değerlendirmesi olarak tanımlanıyor. Hayatın bütününü kapsayan hayat doyumu kişinin nasıl bir ruh sıhhati içerisinde olduğunu gösterir. Ömürde meydana gelecek çeşitli engellenmeler, zorlanmalar, çatışmalar ve ani olumsuz değişimler hayat doyum seviyesinin düşmesine neden olabilir.
Cumhuriyet
