Kılıçdaroğlu, CHP grup toplantısında konuştu: Gazetemize verilen cezaları eleştirdi

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Ekonomik bir buhran var, hukuk buhranı var. Çözülmesi mi gerekiyor, çözülmesi gerekiyor. Kim çözecek? Siyaset kurumu çözecek.

Her ortamda şunu söyledik. Şayet iktisatta yahut hukukta bir sorunu çözecekseniz ve o tahlil milletin hayrına olacaksa CHP olarak biz Meclis’te elimizi kaldıracağız ve evet diyeceğiz, engellemeyeceğiz. Ama ısrarla yalnızca telaffuzda kalan kelamlar var. Gerçeğe dönüşmüyor. Yasaya dönüşmüyor. Herkes beklenti içinde nasıl çözülecek diye.

Geçen hafta 81 ile giden milletvekillerimizin kobi raporlarını lisana getirdim, tahlilleri söz ettim. Neden tahlilleri tabir ediyoruz? İktidar alana çıkamıyor. İktidar konuşamıyor. Zira hepsi protesto ediliyor. O vakit misyon bize düşüyor.

Bir iktisat masası kurduk. İktisat masasında vazife alan milletvekillerimiz ve milletvekili olmayan arkadaşlarımızı görevlendirdik. Bu defa gideceksiniz, her ile gideceksiniz. Sorun yaşayan faktörlerle birebir görüşeceksiniz ve meseleleri nasıl çözeceğimizi uzman birer kişi olarak anlatacaksınız. O denli anlatacaksınız ki ülkenin sıkıntılarına sahip, ülkenin bütün sıkıntılarını tahlil eden bir halde anlatacaksınız.

BU SIKINTILARI ÇÖZECEK EN GÜÇLÜ AKTÖR BİZİZ

Bu meseleleri çözecek en güçlü aktör biziz. 83 milyona söylüyorum; Türkiye’nin meselelerini çözecek en güçlü aktör Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bunu büyük bir içtenlikle söylüyorum.

Zira iktidar çözemiyor. Sıkıntıların altına yığılıp kaldılar. Bizim çözme konusunda bilgimiz var birikimimiz var. Hiç kimse bizi mal varlığımızla tehdit edemez. Demokrasiyse demokrasi. Sonuna kadar. Bu ülkede tüyü bitmemiş yetimden kadar, en yaşlımıza kadar sıkıntılarını çözmeye kararlıyız.

Sahiden millet perişan halde. Saraylarda oturanlar bu gerçeği göremiyorlar. Görmek istemiyorlar. Duymak istemiyorlar. Pempe hayaller peşindeler. Biz gerçeği anlatmaya devam edeceğiz.

İKTİSAT PİK DEĞİL, TABAN YAPTI

Daha 15 gün evvel iktisat pik yapıyor diyenler 15 gün sonra millete acı reçeteyi vereceğiz diyenler bunlar değil mi? İktisat pik yapıyor lafı kimileri için yanlışsız. Dolarla ihale alanlar için iktisat pik yapıyor. Dolarla devlete borç verenler için de iktisat pik yapmış vaziyette. Buradan AK Partili kardeşlerime seslenmek isterim. Yerli ve ulusal olanlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından dolarla borçlanma konusunda hazine tahvili çıkarırlar mı? Sen kendi vatandaşından kendi parada güvenmiyorsun, kendi vatandaşına bana dolar üzerinden borç ver diyorsun. Sarayın bekçiliğini yapan için de bu kelamım geçerli. Yandaşlar ve tefeciler için iktisat pik yaptı. Servete servet katıyorlar. Pekala esnaf, emekli, personel, dul için, yetim için iktisat pik mi yaptı? Hayır, pik değil taban yaptı”

Anket yapılmış soru şöyle; “100 bin TL’niz olsa, döviz olarak mı, TL olarak mı tutarsınız?” Seçmenin 55.9’u döviz olarak fiyatım demiş. Döviz olarak fiyatım diyenlerin AK Parti seçmenin yüzde 32’si, MHP seçmeninin yüzde 41’i dolar olarak fiyatım demiş.

SARAYLARDA OTURANLARI SAVUNUYORSANIZ AHLAKİ BİR SIKINTIMIZ VAR

Biz mercimeği, mercimek üretmeyen bir ülke Bosna Hersek’ten alıyoruz. Çiftçi bunu hak ediyor mu? Oy veriyorsa hak ediyor. Çok açık ve net söylüyorum. Hala kalkıp 5 şahsa dünyanın parasını verirsin, sesini çıkarmazsın. Senin mercimeğinle değil de, mercimek üretmeyen bir ülkeden mercimek ithal ediyor ve sen sesini çıkarmıyorsan sen açlığı ve yoksulluğu hak ediyorsun kardeşim. Ben senin hakkını savunuyorum. Senin çocuklarının hakkını savunuyorum. Sen saraylarda yaşayan şahısları savunuyorsan bir sıkıntımız var demektir. Ahlaki bir meselemiz var demektir. Herkesin bu bağlamda iyi düşünmesi lazım. Bütün çiftçilerin oylarını AK Parti çantada keklik olarak görüyor.

Uşak bizim en hoş vilayetlerimizden bir tanesi. Deri sanayiinde gelişmiş. 260 farklı işletme var. 3 bin 200 civarında personel var. Türkiye’de hayvan derisinin yüzde 65’i Uşak’ta işleniyor ve ihraç ediliyor. Ülkeye bu beşerler döviz getiriyorlar. Üretici diyor ki ben deriyi işliyorum ihracat yapıyorum. Efendim tuttular vergi ödeyeceksiniz diyorlar. Büyük itirazlardan sonra yüzde 40’ı yüzde 20’ye indirdiler. Kaldırın kardeşim ya dövize gereksinimimiz var.

İktisatta ıslahat yapacağız diyor Sayın Erdoğan. Gerekirse acı reçeteyi milletin önüne koyacağız diyor. Soru şu: 18 yıldır ne yaptın arkadaş? Ne oldu da 18 yılın sonunda milletin önüne acı reçeteyi koyuyorsun? Ne istediysen yaptın kardeşim. El kaldır deyince blok halde el kaldırıyorlar. Hiçkimse çıkıp sana “bu yanlıştır” deme yüreğine bile sahip değil. O vakit 18 yılda ne istediysen yaptın kardeşim. Sarayda israfa devam ediyor.

“AYRANI YOK İÇMEYE…”

AK Partili kardeşlerimin dikkatle dinlemesini isterim. Sayın Bahçeli’yle bir arada Kıbrıs’a gittiler. Lakin nasıl gittiler? Biz oraya piknik yapmaya gideceğiz dediler. Devletin prestijine bakar mısınız? Onlar Cumhuriyet bayramı kutluyor, beyefendiler Maraş’ta piknik yapmaya gidiyor. Bir uçak Erdoğan için, bir öteki uçak Bahçeli için, bir diğer uçak bakanlar ve heyetler için, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu için farklı bir uçak, iki uçak da muhafazalar… “Ayranı yok içmeye” diye bir atasözü var ya bizde…

Bunu yaparken bu ülkede konteynerlerden beslenen milyonlar hiç aklınıza gelmiyor mu sizin ya? Ya sizde vicdan, ahlak var mı? Adalet duygusu var mı? İktisat anlayışı var mı? Nedir bu savurganlık. Bütün dünyaya alay gereci oldunuz. Gittiler oraya Rauf Denktaş’ın mezarını ziyaret etmediler. Sen oraya pikniğe gidiyorsan unutma, onu sana sağlayan kişi Bülent Ecevit’tir. Ecevit’in ismini ağzına almıyor, alamaz. Güzel ki almıyor. Milliyetçilik nedir deseniz, yerliyiz ve milliyiz diyecekler.

İktisatta ıslahat yapacağız. Ne demek bu? Tefecilere selam göndermek. Artırımları yapacağız millet evvelden hazırlıklı olsun demek. Erdoğan, “faizin en azından enflasyon düzeyinde tutulma mecburiyeti bu mevzuda çabamızı zora sokuyor” diyor. Ya arkadaş sen demiyor muydun faiz düşerse enflasyon düşer, faiz düşerse dolar düşer, faiz düşerse fiyatlar düşer diyen sen değil miydin? Londra’daki bir avuç tefecinin önünde diz çökmek demektir bu. Bunu yapacaksınız siz.

DOĞALGAZ ALIMINI DA İHALE KANUNU DIŞINDA ÇIKARIYORLAR

“Dünyanın bütün ırmakları adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez…” kelamı ne kadar manalı. Adalet için tarihin en uzun yürüyüşünü yaptık CHP olarak. Birebir vakitte adalet sözü olmayan dünyada hiçbir anayasa yoktur. 18 yılda zulme uğrayan milyonlar oldu. KHK’larla binlerce kişi bir gecede işinden oldu. Sivil vefata mahkum edildi. Pazarda tezgahtarlık yapmak istediler ona müsaade vermediler. Ve çıktı konuştular “ağaç kökü yesinler” dediler. Kozmik odayı terör örgütüne açtılar. Dünyada örneği yoktur fakat bizde oldu.

Hukukta ıslahat yapma konusunda Erdoğan ne kadar samimi? Adalet kurumuna itimat kalmadığını o da görüyor. Adalet kurumunda çalışıp adalet dağıtan yargıçlar de görüyor. Onlar da tabir ediyorlar aslında. Yargıçların savcıların muhakkak odaklardan talimat almadan karar vermedikleri o da biliyor, biz de biliyoruz, dünya da biliyor. Adalet Bakanı o da konuşmuş, “bırakın adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun”. Günaydın beyefendi. Bu mevzuda adım atacak kim, sizsiniz kardeşim.

Anayasa mahkemesi kararlarını uygulamayarak devlet krizine yol açan yargıçları ne yapacaksınız? Birisini terfi ettiler, yargıtay üyesi yaptılar. O da dahil. Şayet sen hukukta ıslahat yapacağım diye samimiysen. Bu iki hakim için gerekeni yapacaksın.

“CUMHURİYET GAZETESİ’NE YAPILAN HAKSIZ MUAMELEYİ DERHAL DURDURACAKSIN”

Basın özgürlüğü konusunda basın ilan kurumu önemli bir tehdit ögesi. Beğenmediği haberler münasebetiyle gazetelere “sana ilan göndermeyeceğim” diyor. Cumhuriyet Gazetesi basın ilan kurumunun zulmüne uğradı. Niye? Fahrettin Altun’un boğazda yaptığı inşaat hasebiyle. Fahrettin Altun bu inşaatı yaptı mı, yaptı. Müsaade aldı mı, almadı. İnşaatı sonra kendisi yıktı mı, yıktı. Cumhuriyet Gazetesi bunu haber yaptı mı? Yaptı. Artık bu yanlışsız haber yaptığı için ceza alıyor. Hukukta ıslahat yapacağız diyenlere seslenmek isterim; ne vakitten beri gerçek haberler ceza konusu olmaya başladı. Sen hukukta ıslahat yapacağız diyorsan Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan haksız muameleyi derhal durduracaksın.

RTÜK tam bir baş belası. Havuz medyası her türlü şeyi müellif tık yok. Özgür medyada bütün gözü. Sanki bir yerden bir şey bulup bunlara ceza yazabilir miyim, ekranlarını karartabilir miyim? RTÜK bundan vazgeçecek mi?

Şu kürsüden yaptığımız konuşmaları hata sayıp hakkımızda fezleke düzenleyen savcılar. Bunlar için fezleke düzenlenmez. Pek çok yargı kararı da var. Muhbir milletvekilleri bu kürsülerden yaptığımız konuşmaları şikayet ediyor. Savcı derhal fezleke düzenleyip gönderiyor. Bahçeli’ye birtakım sözlerim var. Bahçeli’ye bekçilik misyonu verilmiş. Demokrasi varsa bu ülkede, kırıntısı kaldıysa bütün siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez ögeleridir. Ben demiyorum anayasa diyor.

CHP’nin bir özelliği var. Biz bütün siyasi partilerle görüşen tek partiyiz zira bir demokrasiyi savunuyoruz.

Cumhuriyet