Aldatılanlar, kandırılanlar, ayrılanlar: Kırık kalp sendorumu yaşıyor olabilirsiniz…
Yaşadığımız birtakım olaylar kalbimizi ziyadesiyle kırar.
Bu yaşadığımız olaylar ise kırık sendorumunu tetikliyor ve daha külfetli anlara neden oluyor.
Ani gelişen şiddetli ıstırap, hayal kırıklığı ve gerilimin kırık kalp sendromuna yol açabileceğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Buturak, hastada ani başlayan göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi ve bayılma üzere şikayetlerin ortaya çıkabileceğini söyledi.
Ayrılıklar, kayıplar…
Kişinin, eş, sevgili yahut birinci derece yakını ya da çok sevdiği bir yakınını kaybetmesi, uzun müddetli bir alaka sonrası ayrılık, boşanma yahut aldatılma üzere ağır duygusal durumlar yahut kişiyi derinden sarsacak alması üzere ani ruhsal travmaların hastalığı tetiklediğini söyleyen Buturak, bunun yanı sıra kişinin yaşadığı boğulma tehlikesi, sarsıntı üzere doğal afetler ve birtakım fizikî travmaların da kırık kalp sendromuna sebep olabileceğini vurguladı.
Her ne kadar ağır duygusal travmalar kalp kırıklığına yol açsa da aslında fiziki olarak da kalp üzerinde besbelli tesirler yarabiliyor. Hatta yaşanan şikayetler kalp krizi ile birebir aynı özellikleri taşıyor. Birinci kere Japonya´da 1990 yılında Takatsubo Sendromu olarak tanımlanan Kırık Kalp Sendromu, ani başlayan göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi ve bayılma üzere belirtilerle kendini gösteriyor.
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Buturak´ın verdiği bilgiye nazaran, ön tanısı kalp krizi olan hastaların yüzde 2-3´ünde gerçek teşhisin kırık kalp sendromu olduğu biliniyor. Hastalık bayanlarda daha sık görüldüğü için bu oran yüzde 5-6´ya kadar çıkabiliyor.
“Ani gelişen şiddetli üzüntü”
Prof. Dr. Buturak, yaşanan duygusal travmaların fiziki sonuçlarına ait ise şu bilgileri paylaştı:
“Kişide ani gelişen şiddetli keder, hayal kırıklığı yahut gerilim sonrası beyindeki birtakım bölgelerin çok aktivite göstermesi sonucu kandaki gerilim hormon seviyeleri dokularda hasar oluşturacak formda artıyor.
Bu hormonlar, kalp kası ve kalbin küçük kılcal damarlarına hamle ederek kalp kasında ani başlayan kasılma kusuru ve kalp damar deveranını bozacak formda küçük damarlarda işlev kaybına yol açıyor. Bu durum da hastada ani başlayan göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi ve bayılma üzere şikayetlere neden oluyor.”
“Göğüs ağrısı kalp kriziyle karıştırılıyor”
Duygusal travmaya bağlı kırık kalp sendromu belirtisi taşıyanların vakit kaybetmeden kendilerine en yakın hastanenin acil servisine başvurmaları gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Buturak, “Özellikle ani başlayan göğüs ağrısı, kalp krizi ile karıştırılmasına sebep olur. Kırık kalp sendromundan kuşku edilen hastalarda; kalp kası hasarını gösteren kan testleri, elektrokardiyografi, ekokardiyografi, telekardiyografi ve koroner anjiyografi ile teşhis konuluyor” dedi.
“Hasta detseklenmeli”
Prof. Dr. Buturak, kırık kalp sendromunun çoğunlukla düzgün seyirli ve zaten düzelen bir durum olduğunu lakin buna rağmen teşhis konulan her hastanın hastaneye yatırılarak tedavi edildiğini belirterek tedavi konusunda şunları anlattı:
“Bu hastaların yapılan koroner anjiyografilerinde koroner arterler olağandır fakat sorunun temelinde kalp kasında kasılma kusuru oluşturan kalp kası hasarı vardır. Bu nedenle hastalar hasar oluşacak kalp yetersizliği, hayati risk oluşturacak ritim bozuklukları ve öteki komplikasyonlar açısından (bayılma, kalp içinden beyefendisine ve başka bölgelere pıhtı atması…vb.) yakın takip edilmeli ve tedavi almadır. Hastada kalp yetersizliği bulguları varsa kesinlikle ilaç tedavisi başlanmalıdır. Ritim bozukluğu yahut kalp içi pıhtı oluşumu üzere durumlar gerektiği formda tedavi edilmeli ve hasta desteklenmelidir.”
Kalp kası hasarının birçok hastada süreksiz olduğunu ve başlangıçtan çoklukla birkaç hafta sonra kalbin kasılma ve gevşeme işlevlerinin büsbütün düzeldiğini söyleyen Prof. Dr. Buturak, “Ancak çok nadiren yüzde 1´den daha düşük oranda, kalıcı hasar bırakabilir. Burada en kıymetli nokta, hastaların teşhis konar konmaz uygun tedavi ve takviyesi almalarıdır” diye konuştu.
“Önlemeye yönelik tedavisi yok”
Kırık kalp sendromunu önlemeye yönelik bilinen bir tedavi bulunmadığını lakin alınabilecek kimi tedbirlerin yarar sağladığını anlatan Prof. Dr. Ali Buturak mevzuyla ilgili şu bilgileri verdi:
Stres idaresini ve sorun çözme tekniklerini öğrenmek, fizikî ve duygusal gerilimi sınırlamanıza yardımcı olabilir. Yoga, meditasyon, günlük tutma yahut farkındalık uygulamak, sıcak banyo yapmak, kokulu mumların yakılması, uzun derin nefesler alınıp yavaşça nefes vermek üzere gevşeme tekniklerinin uygulanması yararlı olabilir. Geriliminizin kaynağına bağlı olarak, geriliminiz hakkında konuşmak ve başa çıkma marifetlerinizi paylaşmak için bir dayanak kümesine katılmak yahut profesyonel bir danışman da gerilim idaresine yardımcı olur.
Ayrıca sağlıklı alışkanlıklar edinmek, Akdeniz diyeti üzere sağlıklı bir beslenme alışkanlığı kazanmak, sistemli idman yapmak (haftada en az beş defa 30 dakika), kâfi uyumak (gece 7-9 saat), toplumsallaşmak, tütün ve tütün eserlerinin kullanımından kaçınmak da duygusal ve fizikî gerilimi önlemede yarar sağlayacaktır.
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)
