Yargıtay tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Hizb-ut Tahrir terör örgütünün yayın organı Esaslı Değişim, İstanbul’da 5 Mart 2017 tarihinde, “Dünya Hilafete Neden Muhtaç?” başlıklı konferans düzenlemek istedi, toplantıya davette laiklik ve Cumhuriyeti “şeytani rejim” olarak tanımlandı. Toplantı, valilik kararıyla gerçekleşmeden engellendi. Konferansa yönelik davetler nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, konferansta konuşmacı olacağı açıklanan Hizb-ut Tahrir’in kelamda Türkiye Medya Ofisi Lideri Mahmut Kar’ın da ortalarında olduğu 4 kişi hakkında dava açtı. 4 sanık hakkında “hilafet propagandası” ve “Hizb-ut Tahrir yöneticiliği ve üyeliği” gerekçesiyle toplam 52.5 yıl mahpus cezası verilmesi istendi.
Tıpkı mecmua, İstanbul’da engellenen konferanstan bir yıl evvel, 2016’da, hilafetin kaldırıldığı 3 Mart 1924’ün 92. yıldönümünde Ankara Atatürk Spor ve Stant Salonu’nda “Uluslararası Hilafet Konferansı” düzenledi. Şeriat daveti yapılan konferansta, Atatürk ve Cumhuriyet takımları ve TBMM amaç alındı. Konferanstan 2 gün sonra eski YARSAV Lideri Eminağaoğlu, hata duyurusunda bulunarak konferansa müsaade veren başta devrin Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar ve yer tahsisi yapan periyodun Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Melih Gökçek olmak üzere ilgililer hakkında da “görevi berbata kullanmak suçundan” soruşturma müsaadesi verilmesi için İçişleri Bakanlığı’na başvurdu. Fakat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzası ile 27 Nisan 2018’te müracaatın sürece konulmama kararı verildi. Eminağaoğlu, kararı, Danıştay’a taşıdı.
‘OFİSİ KIZILAY’DA FAALİYETTE’
Cumhuriyet’e konuşan Eminağaoğlu, İstanbul’daki davada sona yaklaşılmasına rağmen Ankara’daki cürüm duyurusunun soruşturma kademesinde bekletilmesine reaksiyon gösterdi. Şimdi dava açılmamasının, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hukuken atması gereken adımları atmadığını gösterdiğini” belirten Eminağaoğlu, “Anayasanın değişmez kararlarına karşı faaliyette bulunan bir terör örgütü, Esaslı Değişim ismi altında web sayfası hiçbir mahzurla müsabakadan hâlâ yayınlarını sürdürüyor” dedi. Yetkililer hakkındaki soruşturma müsaadesi verilmemesine ait müracaatın hâlâ Danıştay’da olduğuna işaret eden Eminağaoğlu, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 4 yıl evvelki toplantıya dava açmaması, sessiz kalması bir vazife cürmü, asla kabul edilmez” dedi.
Cumhuriyet
