Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Şurası’nda 2021 Yılı Merkezi İdare Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi İdare Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerinde konuştu.
Varlık Fonu’na ait de açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Madem ki Türkiye Varlık Fonu orada, bu paralar nereye gidiyor. Bedelli arkadaşlarım 170 milyarın denetlenmesi gerekiyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi ismine Türkiye Varlık Fonu’nun denetlenmesi gerekiyor” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
”128 MİLYAR DOLAR KİME SATILDI?”
Kılıçdaroğlu, ”Geçen hafta burada bir araştırma önergesi tartışıldı. 128 milyar dolar kime satıldı diye. Dolar düşüktü o vakit, hayır dendi. Konutta çocuklarınız sorarsa ne karşılık vereceksiniz. 128 milyar dolar kimse satıldı. Emekli mi aldı, köylü mü aldı, kuaför mü aldı. Kim aldı bu parayı, bu soru havada. Ulusal iradenin tecelligahı olan kurum bunu araştırmayın, malı götürene de dokumayın dediği vakit bu kurumun saygınlığına da gölge düşer. Tüyü bitmemiş yetimin hakkına hürmet duymanız. Geçmişte Merkez Bankası’nda başkanlık yapan saygıdeğer bir milletvekilimiz, 35 yıldır merkez bankasında çalıştım ve eksik rezervle karşılaşmadım dedi. – 47 milyar dolar merkez bankasında nasıl açıldı. Bunu biz ve torunlarımız ödeyecek. Bu kurum neyi araştıracak. O vakit arkadaşlar, kanaryalar ne kadar yaşar diye önerge verin, tahminen arkadaşlar buna evet. Biz yerli ve milliyiz diyorlar, yerli olduğunuzdan kuşkum yok ancak ulusal olduğunuz konusunda kuşkularım var. Bir ülkenin ulusal olduğu parasından anlaşılır, şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin bankalarında mevduatın yüzde 56,3’ü Amerikan doları ile. Bu nasıl bir ulusallık, nasıl bir siyaset ki ülkeyi bu hale getirdi. Türk Lirası’nı kim itibarsızlaştırdı, Türk lirasını kim bu hale getirdi” dedi.
”VATANDAŞLARI TOPLAYIP BAŞLARINA ÇAY ATTINIZ”
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin mitinglerinde halka çay dağıttığı ve toplumsal aralığın korunmadığı manzaraları hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Hangi münasebetle vatandaşları toplayıp başlarına çay attınız?” diye sordu.
”5 MASKEYİ DAĞITMAK İÇİN AYLARCA KENDİ ORTASINDA TARTIŞTI”
Kılıçdaroğlu, ”156 ülkeye yardım yaptık diyorlar, iktidar 5 maskeyi dağıtmak için aylarca kendi ortasında tartıştı. Sonra biz dağıtalım dedik, CHP’li belediyeleri engellemeye kalktılar. Korona virüs ile uğraşacaklarına CHP’li belediyelerle uğraştılar. Vicdan sahibi bir Allah’ın kulu çıkıp da bunlar yanlıştır dedi mi. Aşevlerinin hesabına el koymayın, beşerler oradan yemek yiyor diyemediniz. Ben bu bütçeden hesap sormayacağım, benim bildiği m bütçe Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanır, daha sonra mevzunun yetkilileri ve basın tarafından oturulup konuşulur. Bu türlü bir toplantı oldu mu? Maliye Bakanı kim Allah aşkına. Maliye Bakanı neden açıklama yapmıyor. Bakın pahalı arkadaşlar, çalışana, çiftçiye ne getiriyor bu bütçe? Bu bütçe faiz bütçesidir, bu bütçe haramzadelerin bütçesidir. İnanarak söylüyorum bu bütçe haramzadelere hizmet bütçesidir” dedi.
”YÜRÜTME ORGANI ANAYASAYA UYMUYOR”
”Orta vadeli mali plan vaktinde yayınlandı mı? Yayınlanmadı. Hangi güç mani oldu. Yasağın gereğini bile yerine getirmediler. Bütçenin ekleri, bütçe meclise geldikten sonra verildi. Kim mahzur oluyor size” diye soran Kılıçdaroğlu, ”Yani hizmet var da biz mi mahzur oluyoruz. Vaktinde yayınlanmasın diye biz mi pürüz olduk. Kendi vicdanınız bu olayı sorgulamak zorundasınız, tarihin size yüklediği bir sorumluluk var. Meclis’te benim kurşun askerlerim var diyorlar, ne dersek ellerini kaldırırlar. İnşallah o denli değildir. Sayın Oktay şöyle bir cümle ile başladı, ulusal iradenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üyelerinin soru önergelerine 15 gün içerisinde karşılık verilmesi gerekiyor mu? Bırakın 1,5 5 yıldır yanıt verilmeyen soru önergeleri var. Niçin itiraz ediyorsunuz, zira siz soru önergesi vermiyorsunuz. Sizin şunu söylemeniz gerekiyor, neden 15 gün içerisinde milletvekillerinin soru önergelerine karşılık verilmiyor diye. Yürütme organı anayasaya uymuyor. Siz kalkıp da parlamentonun saygınlığına gölge düşüren bir yürütme organını kabul ediyorsunuz, biz bunu kabul etmiyoruz. Plan bütçe komitesi kanun çıkardı. Bunlar ulusal iradeyi takmıyorlar” tabirlerini kullandı.
VARLIK FONU
”BİR KİŞİNİN 5 MAAŞ ALMASINI VİCDANINIZ KABUL EDİYOR MU?”
”Çiftçinin geçinebileceği mallarda el koydunuz. Esnaf, çiftçi bu durumda, çöplerden kağıt toplayan vatandaşlar var. Fakat onların kimileri ve kimi adamları, bir maaş değil, iki maaş değil, üç değil, beş maaş alıyorlar” diyen Kılıçdaroğlu, ”Bu kadar işsizlik varken bir kişinin 5 maaş almasını vicdanınız kabul ediyor mu? Ahlak, vicdan kabul eder mi bunu? Tank Palet fabrikası bu ülkenin namusudur. Dünyanın hangi ülkesi Tank Palet fabrikasını diğerine teslim etmiştir. 128 milyar dolar kimlere sattınız diye soruyoruz. 1 dolar bile olsa bu memleketin namusu var orada. Bu ülkenin sırları var orada. Ethem Sancak’ın hangi tank yapma işi var bana söyler misiniz? Tank Palet’in Katarlı yatırımcılara satışı üzere bir şey kelam konusu değil diyor Erdoğan, doğruya yanlışsız. Bir kuruş bile alınmadı, bedavaya verildi orası. Özelleştirmedik diyor, kendi imzaladığını okumamış muhakkak ki” tabirlerini kullandı.
”SAĞLIKÇILAR 24 SAAT ÇALIŞTILAR”
“Sağlıkçılar 24 saat çalıştılar. Çocuklarını bile görmediler. Sağlıkçıların muvaffakiyetini daima bir arada alkışladık. Sağlıkçıların önüne hastaları gönderen kimdi? Tedbiri almayan kimdi? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yanlış, eksik bilgileri veren kimdir?” diyen Kılıçdaroğlu, ”Saygın bir devlet vatandaşlarına palavra söylemez. Hangi münasebetle vatandaşları toplayıp başlarına çay attınız? Hekimlerin muvaffakiyetini kendinize mal etmeyiniz. Sağlıkçıların tamamı devlet memurudur. Yapmamız gereken bütün sağlıkçıları alkışlamaktır. Birer aylık ikramiye vermediniz. Tedbiri almayan kim. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına eksik ve yanlış bilgiler veren kimdi. Bir devlet, saygın bir devlet vatandaşına palavra söylemez. Yanlışsız bilgiler vermedeniz, Türk Tabipler Birliği ölümlerin daha fazla olduğunu söyledi. Hangi noktaya geldik, salgını önlemek için tedbir alması gereken siyaset kurumudur. Siyaset kurumu hür bıraktı, sıhhat kurumu gerekeni tedbiri aldı. Hangi münasebet ile mitingler düzenlediniz, hangi münasebet ile salgın bu boyutlara ulaştı. Bana birisinin, bir Allah’ın kulunun söylemesi lazım. Hekimlerin sıhhat çalışanlarının muvaffakiyetini kendinize mal etmeyin. Biz onlara dedik ki, sağlıkçıların tamamı AKP’li değildir, fakat yapmamız gereken tüm sağlıkçıları alkışlamaktır. Ağır bakım hemşiresinin geçen ay hesabına yatan para 7 lira. Ağır bakım hemşireleri ile konuşun, hesaplarına ne kadar para yattığını sorun. Dünyada en berbat yönetilen dördüncü ülkeyiz. Siyaset kurumu tedbir aldı da biz karşı mı çıktı. Salgın çıktığında 1-2 ay iktidarı eleştirmedik, yapılması gerekenleri söyledik. Zira sorun parti sorunu değildi. Şu soruyu hükümete sordunuz mu, korona virüste hükümetin sıhhat siyaseti neydi? Hangi strateji uyguladılar? Biz yol da gösterdik. Şayet sıkıntıları öğrenmek istiyorsanız, ekonomik ve toplumsal kurulu toplayın ve problemleri yaşayanları dinleyin dedik” formunda konuştu.
Cumhuriyet
