İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Adnan Oktar organize cürüm örgütüne yönelik 236 sanığın yargılandığı dava yarın Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki duruşma salonunda görülecek.
Mahkeme heyeti, 29 Aralık 2020’de davaya ait kararını 11 Ocak Pazartesi günü saat 12.00’de açıklamak üzere duruşmayı ertelediğini kayda geçirmişti.
Birinci duruşması 17 Eylül 2019’da yapılan dava kapsamında, haftalarca süren 100’ü aşkın duruşmanın kimileri talepler üzerine kapalı yapılırken, oturumların tamamına yakınına katılan tutuklu sanık Adnan Oktar’ın yarınki celsede de hazır olması bekleniyor.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamenin İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesiyle birlikte birinci duruşmanın 17 Eylül 2019’da Silivri’de yapılmasına karar verilmişti.
Mahkeme, 17 Eylül’deki duruşmada birinci olarak örgüt elebaşı Adnan Oktar’ın savunmasını almıştı.
Sanıkların birden fazla, savunmalarında haklarındaki suçlamaları ve örgüt tezlerini kabul etmeyerek beraat talebinde bulundu.
Dava sürecinde birtakım müştekilerin dinlenilmesi sırasında mahkeme heyetinin aldığı karar uyarınca kapalı yapıldı.
Yeni tip koronairüs (Kovid-19) önlemleri kapsamında tutuksuz sanıkların duruşmalara katılma zorunluğunu kaldırırken, buna karşın birçok tutuksuz sanık ve izleyici duruşmaları takip etmeyi sürdürdü.
İSTENEN CEZALAR
Cumhuriyet savcısı evraka ait temel hakkındaki mütalaasını 13 Kasım 2020’de mahkemeye sunmuştu.
Mütalaada, tutuklu sanık Adnan Oktar’ın, “suç işlemek maksadıyla örgüt kurmak ve yönetmek”, 20 şahsa karşı “birden fazla şahısla birlikte ve silah tehdidiyle cinsel saldırı”, 7 bireye karşı “birden fazla şahısla birlikte cebir ve tehditle çocuğun cinsel istismarı”, “suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak silahla tehdide azmettirme”, 15 bireye karşı “örgüt hedef ve faaliyetleri doğrultusunda şahsî bilgilerin kaydedilmesi”, 5 bireye karşı “kişisel bilgilerin kaydedilmesi”, 2 şahsa karşı “kendisini savunmayacak durumda birine karşı silahla cebir ve şiddet kullanarak kişiyi hürriyetinden mahrum kılma”, 12 bireye karşı “cebir ve şiddet kullanarak kişiyi hürriyetinden mahrum kılma”, 7 bireye karşı “örgütün korkutucu gücünden yararlanarak eğitim ve tahsil hakkının engellenmesi”, 2 şahsa karşı “eziyet”, “siyasal ve askeri casusluk hatasına teşebbüs”, “özel evrakta sahtecilik”, “resmi belgeyi bozmak, yok etmek yahut gizlemek”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “kaçakçılık” hatalarından 150 yıldan 1365 yıla kadar mahpusla cezalandırılması isteniyor.
Mütalaada, ortalarında Fatma Ceyda Ertüzün, Ayşegül Hüma Babuna, Yeliz Kabahati, Sinem Hacer Tezyapar, Merve Büyükbayrak, Aylin Atmaca, Alev Babuna ve Ulviye Didem Ürer’in de bulunduğu örgüt yöneticisi pozisyonundaki 13 sanığın “örgüt yöneticisi olmak” kabahatinden 5 yıldan 12’şer yıla kadar mahpusları ve örgüt faaliyetleri kapsamında işlenen tüm kabahatlerden cezalandırılmaları talep ediliyor.
Mütalaada, tutuklu sanıklardan Mehmet Noyan Orcan’ın, 3 şahsa karşı “birden fazla bireyle birlikte ve silah tehdidiyle cinsel saldırı”, “birden fazla bireyle birlikte cebir ve tehditle çocuğun cinsel istismarı” ve “silahla, birden fazla şahısla birlikte cinsel saldırı” kabahatlerinden 162 yıla kadar mahpusu isteniyor.
Sanık İbrahim Tuncer’in 2 şahsa karşı “birden fazla şahısla birlikte ve silah tehdidiyle cinsel saldırı” kabahatinden 63 yıla kadar mahpusu talep edilen mütalaada, sanık Halil Hilmi Müftüoğlu’nun, 6 bireye karşı “birden fazla şahısla birlikte ve silah tehdidiyle cinsel saldırı” ve “birden fazla şahısla birlikte cebir ve tehditle çocuğun cinsel istismarı” kabahatlerinden 231 yıla kadar mahpus cezasına çarptırılması öngörülüyor.
Mütalaada, sanık Bora Yıldız’ın, “cinsel saldırı”, 8 bireye karşı “birden fazla bireyle birlikte ve silah tehdidiyle cinsel saldırı” ve “birden fazla şahısla birlikte cebir ve tehditle çocuğun cinsel istismarı” kabahatlerinden 396 yıla kadar mahpusla cezalandırılması talep ediliyor.
Sanık Tarkan Yavaş’ın, 6 şahsa karşı “birden fazla şahısla birlikte ve silah tehdidiyle cinsel saldırı”, “birden fazla bireyle birlikte cebir ve tehditle çocuğun cinsel istismarı”, “gerçeğe karşıt bildirimde bulunma” ve “resmi dokümanın düzenlenmesinde palavra beyan” cürümlerinden 239 yıla kadar mahpusu istenen mütalaada, haklarında “örgüt üyeliği” yahut “örgüte üye olmamakla birlikte yardım” hatalarından iddianame düzenlenen 222 sanıktan kimilerinin beraati, kimilerinin ise misal cürümlerden çeşitli ölçülerde mahpusla cezalandırılmaları isteniyor.
Cumhuriyet
