Balçık deseniz balçık değil, zımpara deseniz zımpara değil, futbolcu birtakım yerde betona basar üzere yükleniyor alana, birtakım yerde biraz yükünü verdi mi, bileğine kadar çamura gömülüyor.
Malatyaspor, transferde kimi alacağını düşüneceğine evvel milyonlarca lira ödediği futbolcularının ve tabi ki rakip futbolcuların, hatta hakemlerin sıhhatini öncelesin, şu yeri bir bakıma alsın.
Bu alanda top falan oynanmaz!
Maça gelince; altın bedelinde 3 puanlar vardır; onlardan birini aldı Galatasaray, Malatya deplasmanında.
Yanılmıyorsam 12 gün evvel kupada karşılaşıp yedikleri golün karbon kopyasını bu sefer genç kaleci Abdulsamed’e attılar.
Bu tabanda gerçek dürüst oynanamayacağı için uzaktan atılan şutlarla, karambol topları ve frikikler belirleyici olacaktı, gerçekten Babel, kalçadan çıkardığı şutla Galatasaray’ı 3 puana taşıdı.
Futbol yoktu, lakin maçın içinde vakit zaman gayret üst seviyeye çıktı.
O yüzden de skor 88 dakika boyunca 0-0’a kilitlenip kaldı.
Elbette 2 maçtır Muslera ile oynamak Galatasaray’a farklı bir özgüven getirmiş; zira hava toplarında stoperlere güvenmiyor, kendi çıkıp yumruğu basıyor meşin yuvarlağa. Ayrıyeten rakipler de çekiniyor. Örneğin birinci yarıda Acqua başla topa kaleye gönderirken nasıl vursam telaşına düştü, zamanlama yanılgısı yaptı. Keza karşı karşıya durumlarda da Muslera rakipleri korkutuyor.
Muslera’nın dışında Fatih Terim’in Donk tercihi bu tip ağır tabanda çok yerindeydi. Hem sakin, hem topu bir halde arkadaşlarına aktarıyor. İşin estetiğine kaçmadan oynuyor topunu.
Ağır taban dedik ya Galatasaray’ın son haftalardaki flaş ismi Feghouli sanırım bu yerin kurbanı oldu. O çıkınca da tüm yük Belhanda-Arda’ya bindi, lakin ağır taban iki oyuncu için de nitekim çok ağırdı. Sakatlık riskini almadı Fatih Terim, Sekidika-Kerem kozlarını oynadı. İkisi de süratli; uzun toplara atılım yaparlar diye düşünmüş olsa gerek. Bir de Ömer katılınca oyuna kaos futbolu sahne aldı.
Gerçekten golde Babel’in vuruşu öncesi Kerem ve Ömer’in eforları var. Gol öncesi Emre Kılınç’ın rakibiyle giriştiği ikili uğraşta faul yapıp yapmadığı ise VAR tarafından incelenmedi, hakem sanıyorum karşılıklı uğraş olarak yorumladı.
Bu gol de maçın yazgısını çizdi.
Malatya için pek bir şey söylemek gelmiyor içimden. Alamadıkları paralar, çıkmadıkları antrenmanlara karşın gayret ettiler, lakin motive değillerdi. Bitiricilikten yoksundular.
Adil Gevrek idaresi bir an evvel tedbir almazsa işleri sıkıntı.
Evet, Galatasaray ligin birinci yarısını az hasarla bitirdi; az hasarla derken kayıp puanları kast ettim. Yoksa Diagne, Falcao, Oğulcan, Feghouli, Muslera’nın uzun mühlet oynamaması zati dar takımlı bir ekip için gereğince kayıp. Artık kısacık devre ortasında Galatasaray birilerini alır mı, orta alana, forvete deva bulur mu bilinmez, lakin Halil ile ONyekuru’nun da bu ağır maç trafiğine yetmeyeceği kesin…
Cumhuriyet
