Bilim Konseyi üyesi ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, Genç Teşebbüs ve Yönetişim Derneği’nin (GGYD) 50’nci kere organize ettiği ‘İş’te Fırsat Toplantısı’na çevrimiçi katıldı. Prof. Dr. Azap, toplantıda yaptığı konuşmasında, koronavirüs pandemisine ait ikazlarda bulundu. Azap, koronavirüs salgınındaki dalganın ülke ülke, hatta vilayet il değiştiğini belirtti. Ankara örneğiyle bu farklılığı anlatan Prof. Dr. Azap, “Örneğin Ankara’da nisan, haziran, ağustos ve kasım aylarında olmak üzere 4 dalga yaşadık, 5’incisini bekliyoruz. Maalesef şu anda olgu sayısında kıpırdanma var. Ankara’da beklediğimiz 5’nci dalga muhtemelen şubat ayı ortasında başlayacak, mart ortasına kadar sürecek” dedi.
‘SALGIN BİTECEK, VİRÜS KAYBOLMAYACAK’
Dünya genelinde bugüne kadar Covid-19 kaynaklı 100 milyon olay, 2 milyon mevt olduğunu anımsatan Prof. Dr. Azap, “Hem olgu hem vefat sayısında ABD başı çekiyor. Türkiye 9’ncu sırada. Lakin bunlar kesin teşhis alınan sayılar. Teşhis koyduğunuz her bir olguya karşılık teşhis koymadığınız 9 olgu var. 100 milyon olgu diyoruz; lakin 1 milyar kişiyi buldu. Yani dünya nüfusunun 1 milyarı enfekte oldu. Mevt sayısı da 2 milyon diyoruz; ancak teşhis koyamadıklarınızla 5 milyona yakın kaybımız oldu. Salgın bitecek; ancak virüs kaybolmayacak. Covid-19’un mevsimsel bir enfeksiyon olarak kışın artan yazın azalan, grip üzere bir hastalık olmasını bekliyoruz. En iyimser varsayımla bağışıklık 2 yıl sürerse, bu 2 yılda bir tekrar bilhassa kış aylarında artan sonra azalan bir hastalık yapacak” diye konuştu.
RAHATLAMA 1 YIL SONRA
Prof. Dr. Azap, ilaçların hastalıkları tedavi ettiği üzere yayılımı da engellediğini belirterek, “Covid-19 için şu an kullanılan ilaçların hiç biri direkt virüsü ortadan kaldıran ilaçlar değil. Virüse direkt tesirli ilaç, önümüzdeki yılın ocak, şubat aylarında geliştirilmiş olacak. En iyimser kestirim; bu yılın kasım, aralık ayı üzere bu ilaçlar yaygın halde kullanılıyor olacak. Yani önümüzdeki sene bu vakitler olağana dönmüş olacağız. Maskeleri çıkarıp arayı umursamayacağız; lakin çok uzun yılar uzunluğu bu virüsle yaşamaya devam edeceğiz. Tıpkı grip gibi” sözünü kullandı.
‘ANTİKOR TESTLERİ YASAKLANMALI’
Konuşmasında sık sık aşıların ehemmiyetine dikkat çeken, aşıların süratli geliştirilmiş olmasının özensiz yapıldığı manasına gelmediğinin altını çizen Prof. Dr. Azap, “Şu an uygulanan bütün aşıların ağır ve öldürücü enfeksiyon gelişimi tedbire kapasitesi birbirine emsal. Son 6 ay içinde hastalığı geçirenlerin aşılanmasına yahut antikora baktırmasına gerek yok. Antikorlara güvenemiyoruz. Antikor testleri yasaklanmalı; zira bilimsel yararı yok. Kandaki antikorun teneffüs yollarındaki virüse ne kadar tesirli olacağını kestirmeniz mümkün değil. Değerli olan bağışıklık. Şayet Covid-19 geçirdiyseniz kanınızdaki antikordan bağımsız olarak en az 6 ila 8 ay bu hastalıktan korunuyorsunuz. Bu kadar vakit geçmeden tekrar hastalanan şahıslar var; ancak sayıca çok azlar. Dünya genelinde delilli 100 milyon kişi varsa, tekrar enfekte olan 10 binin altında. Çok çok düşük bir oran” dedi.
Cumhuriyet
