Ahmed Adnan Saygun aramızdan ayrılışının 30. yıldönümünde sunum, söyleşiler ve dinletilerle anılacak
Saygun, 6 Ocak’ta saat 13.00-17.00 saatleri ortasında Maltepe Üniversitesi Konservatuvarının düzenleyeceği, sunum, söyleşiler ve dinletilerle programla anılacak.
Müzikolog Ersin Antep’in tarihi ve basılı kaynaklardan hazırladığı sunum, sanatkarın öğrencileri ve yakınlarının, hakkında çalışma yapanların katılacağı söyleşiler ve bestekarın yapıtlarının seslendirileceği dinletiler Maltepe Üniversitesi YouTube, Twitter ve Facebook hesaplarından eşzamanlı olarak izlenebilecek.
Maltepe Üniversitesi’ndeki aktiflik fikrinin, Keman Sanatkarı Çiğdem İyicil’den geldiğini söyleyen Antep, “İyicil’in müdüresi olduğu Maltepe Üniversitesi Konservatuvarı bünyesindeki ‘Türk Bestekarları Dizisi’ne, 2019’da Ekrem Zeki Ün hakkındaki aktiflikle başladık. Benim bestekara dair sunumlarımın yanında, öğrencileri, yakınları, o bestekar hakkında çalışanları bir ortaya getirerek söyleşiler yaptığım ve nihayet keman sanatkarı Prof. Çiğdem İyicil’in kurumları bünyesinden ve/veya konuk sanatkarlardan oluşturduğu dinleti planlamasıyla, adeta bir televizyon programı üzere içerik oluşturduk. Hem düzenleyenler ve yer alanların sıkılmayacağı hem de derinlemesine bilgi sahibi olmak durumunda olmayan izleyicinin anlayacağı bir etkinlik” diyor.
Aktiflikte, farklı okul ve jenerasyonlardan Saygun’un öğrencileri, yakın dostları ve Saygun hakkında araştırmaları bulunan, kitapları bulunan, Saygun’u farklı bir disiplinin aracılığı ile irdeleyen konuklarla söyleşiler yapılacak ve sanatkarlar Saygun yapıtlarını yorumlayacak.
Ayrıyeten Antep, 6 Ocak’ta Açık Radyo’daki Alla Turca programı için hazırladığı özel kısımda, bu tezleri yazan genç sanatkarlarla bilim insanlarının değerlendirmelerini saat 14.30 prestijiyle yayımlayacak. Antep, “Onların yansıttığı şuur, Saygun’un yalnız yapıtlarıyla değil, fikir yapısı ve hayatı ile de epey kök saldığını işaret ediyor. Bilhassa Gülsin Onay başta olmak üzere öğrencileri de onun yapıtlarını seslendiriyor yahut sahneye konması için uğraş sarf ediyor. Bu bilince bir müzikbilimci olarak katkı sağladığım için de ayrıyeten memnunum. O denli anlaşılıyor ki Saygun; bir düşün ve bilim insanı olarak, büyük bir bestekar olarak, Muammer Sun’un tanımlamasıyla ‘Çağdaş Türk müziğinin Kutupyıldızı’ olarak yaşamaya devam edecek” diyor.
‘ÇAĞDAŞ TÜRK MÜZİĞİNİN KUTUPYILDIZI’
1907 yılında İzmir’de dünyaya gelen Ahmed Adnan Saygun Osmanlı’nın son yıllarını, I. Dünya Savaşı’nı, Yunan işgalini ve nihayet Kuvayi Ulusala sayesinde kurtuluşu gören İzmir’de çocukluğunu geçirmiş, gençliğinde Cumhuriyet’e kavuşmuş bir jenerasyona mensuptur. Girdiği imtihanda başarılı olarak devlet ismine Paris’te Schola Cantorum’a tahsile gönderilmiş, dönüşünde Musiki Muallim Mektebi, İstanbul Belediye Konservatuvarı, Ankara Devlet Konservatuvarı, İstanbul Devlet Konservatuvarı’nda öğretmenlik, kısa müddet Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefliği, Halkevlerinde müfettişlik vazifelerinde bulunmuştur.
Etnomüzikoloji alanında da çalışmalar yapmış olan Saygun’un “Yunus Emre Oratoryosu” başta olmak üzere yerli ve yabancı sanatkarlarla birçok sefer seslendirilen yapıtları, yetiştirdiği ve hala kıymetli başarılara imza atan pahalı öğrencileri bulunmaktadır. Bestekar Muammer Sun onu “Çağdaş Türk müziğinin Kutupyıldızı” olarak nitelemektedir.
Cumhuriyet
