Genel Sıhhat İş Genel Lideri Derya Uğur, aile tabiplerinin koronavirüse karşı aşılama sürecinde sorumluluğu tek başlarına üstlenmek zorunda kaldıklarına dikkat çekerek “Bir flakonda (şişe) 6 doz var. Bakanlığın kesin talimatı: ‘3 hasta bulunca aşıyı yapın’ 3 doz altı olunca sıhhat işçisine düşünce yaratılıyor, arkadaşlarımız tabir vermek, savunma yapmak zorunda kalıyor. Bakanlık yükü sıhhat çalışanına bırakıyor” dedi.
Koronavirüse karşı aile hekimliklerinde aşı olmak isteyen yurttaşlar, 1 şişede 6 doz aşı olduğu için 6 kişinin tamamlanmasını beklemek durumunda kalıyor. Aile tabipleri de aşılamanın devam edebilmesi için hastalarını aşı olmaya ikna etmeye çalışıyor. Tabiplerin ve aile sıhhati merkezi çalışanlarının bu süreç içerisinde yalnız başlarına kaldığına dikkat çeken Genel Sıhhat İş Lideri Derya Uğur, “Bir flakonda (şişe) 6 doz var. Bakanlığın kesin talimatı ‘3 hasta bulunca aşıyı yapın.’ 3 doz altı olunca sıhhat çalışanına kahır yaratılıyor, arkadaşlarımız tabir vermek ya da savunma yapmak zorunda kalıyor. Bakanlık aşıya yönlendirmekten fazla yükü sıhhat çalışanına bırakıyor” dedi.
Bu durumun uygulamada çıkardığı zorlukları anlatan Uğur, “Mesela o gün yalnızca aşı için bir hasta geliyor. Sıhhat çalışanı aşıyı yapabilmek için 3 kişiyi tamamlamaya çalışıyor. Hasta uygunsa bir sonraki günden randevu bakıyor. Kendi hastalarından eksik dozlu aşısı olanları arayıp ‘Gelin eksik aşınızı yaptırın’ diyor. Bütün bu çabayı aile sıhhati merkezi çalışanları gösteriyor ve yük onların üstüne düşüyor. Bakanlık beşerler aşı yapmaya yönlendirilmek yerine sorumluluk sıhhat çalışanına bindiriliyor” tabirlerini kullandı.
Cumhuriyet
