Ulusal Eğitim Bakanlığı, koronavirüs önlemleri nedeniyle 2020-2021 eğitim öğretim yılının birinci periyodunda uzaktan eğitim gören öğrenciler için basılı karne yerine dijital karne dağıtılması kararı aldı. Her yıl yapılan ve Ulusal Eğitim bakanlarının da katıldığı karne dağıtımı merasimi yapılmazken, AKP Tekirdağ Vilayet Lideri Mestan Özcan kapı kapı dolaşarak karne dağıttı.
TOPLUMSAL MEDYA HESABINDAN YAYIMLADI
Özcan, karne dağıtımıyla ilgili de özel olarak bir görüntü hazırlatıp, toplumsal medya hesabından yayımladı.
Öğrencilerin karne, takdir/teşekkür üzere dokümanları ile konut adresi bilgilerinin ise Tekirdağ’daki Süleymanpaşa İmam Hatip Lisesi Müdürü Abdullah Şenol tarafından AKP Tekirdağ Vilayet Lideri Mestan Özcan’a verildiği sav edildi.
Eğitim- Sen Tekirdağ Şube Lideri Kamil Sarı, “Bu bir siyasi gösteridir, skandaldır, yanlıştır. Savcılığa cürüm duyurusunda bulunacağız. Ayrıyeten okullarda notlar dahi tam manasıyla verilmemişken, imtihanlar yapılmamışken karne notların oluşması da inceleme gerektirir” dedi.
“BU BİR SİYASİ GÖSTERİDİR, SKANDALDIR, YANLIŞTIR”
Eğitim-Sen Tekirdağ Şube Lideri Kamil Sarı, ANKA’ya yaptığı açıklamada, “Bu bir siyasi gösteridir, skandaldır, yanlıştır, savunulabilecek bir tarafı yoktur. Kaldı ki bu vilayet liderine karneleri veren okul müdürü kabahat işlemiştir. Savcılığa kabahat duyurusunda bulunacağız” diyerek, şunları söyledi:
“Tekirdağ vilayetimizde tekrar skandal diyebileceğimiz bir haberle karşı karşıya kaldık. Siyasi kimliği olan bir parti vilayet liderin ilçemizde bulunan bir okul müdüründen öğrenci karnelerini alarak ilgili öğrencilerin karnelerini meskenlerine kadar götürmesini katiyen Eğitim-Sen olarak gerçek bulmuyoruz. Bu bir siyasi gösteridir, skandaldır, yanlıştır, savunulabilecek bir tarafı yoktur. Kaldı ki bu vilayet liderine karnelerini veren okul müdürü kabahat işlemiştir. Biz Eğitim-Sen olarak ayrıyeten müdür hakkında kabahat duyurusunda bulunacağız. Ve ilimiz yetkililerini de başta vilayet müdürlüğü valilik olmak üzere misyona davet ediyoruz. Eğitim- Sen olarak cemaatlerin, vakıfların okullardan uzak tutulmasını savunurken, seçmeli derslerin öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine dâhil kendi iradeleriyle belirlemelerini savunurken bu türlü bir durumla öğrencilerin karşı karşıya bırakılması hem pedagojik açıdan hem de toplumsal açıdan hakikat olmamıştır. Muhakkak karşısındayız. Ve ilgililer hakkında mutlaka savcılığa hata duyurusunda bulunacağız. Ayrıyeten okullarda notlar dahi tam manasıyla verilmemişken, imtihanlar yapılmamışken karne notların oluşması da inceleme gerektirir. Bunu da anlayabilmiş değiliz.”
Cumhuriyet
