Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği sanal devriyeden Erdoğan’a hakaret çıktı
TBMM’de 1 Şubat 2018’de kabul edilen ve 8 Mart 2018’de yürürlüğe giren yasa değişikliği ile polise sanal ortamda takip etme yetkisi verilmişti. CHP, polise sanal devriye yetkisi de veren birtakım yasa unsurlarını AYM’ye taşımıştı. AYM, Şubat 2020’de, polisin sanal ortamda işlenen kabahatlerde internet abonelerine ilişkin kimlik bilgilerine ulaşma ve sanal ortamda araştırma yapma yetkisinin anayasaya karşıt olduğuna karar vermişti.
Fakat, bu süreçte yürütülen sanal devriye uygulaması ile Z.A’nın Facebook ve Twitter hesapları incelendi ve 2013-2018 yılları ortasındaki paylaşımları derlenerek İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Paylaşımlar nedeniyle yürütülen soruşturma kapsamında Z.A. hakkında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu periyoda ait paylaşımları nedeniyle “kamu görevlisine hakaret”, cumhurbaşkanlığı devrine ait paylaşımları nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret suçlaması ile iki başka iddianame hazırlandı ve İzmir’de dava açıldı.
Dava sonucu Z.A., 1 yıl 7 ay 13 gün mahpus cezasına çarptırılırken, kararın açıklanması geri bırakıldı. Davada mütalaasını sunan savcının ise “Unutmayın. Türk ordusuna, Türk aydınlarına kumpas kurulurken, PKK şahit TSK sanık yapılırken FETÖ’nün ortağı AKP ve Erdoğan’dı” kelamlarına ait “Cumhurbaşkanını rencide edici” dediği öğrenildi.
‘CMK’YE DE AYKIRI’
Ankara Barosu Toplumsal Dava ve Hukuk Araştırmaları Merkezi (TODAM) üyesi Avukat Ebru Beşe, AYM kararlarına mahkemelerin uyması gerektiğini lakin “AYM ve AİHM kararlarının uyulmasına gerek olmadığı ve bunların ikincil kararlar olduğuna” yönelik değerlendirmelerin olduğunu söyledi.
Bu nedenle, mahkemelerin, bu kararlara uymak zorunda değillermiş üzere uygulama yollarına gittiğini söyleyen Beşe, “AYM’nin aksi taraftaki kararına karşın bu yolla elde edilen bir kanıtın kullanılması, Ceza Muhakemeleri Yolu Yasası’na (CMK) da muhalif. Kolluk, yasak yolla kanıt elde etmiş oluyor. Mahkeme de yasak yolla elde edilmiş olmasına karşın kanıt kabul ederek bu tarafta karar ihdas etmiş oluyor. Olağanda dava açılmaması ya da reddedilmesi gerekiyor” dedi.
Ankara Barosu Toplumsal Dava ve Hukuk Araştırmaları Merkezi (TODAM) üyesi Avukat Ebru Beşe, AYM kararlarına mahkemelerin uyması gerektiğini fakat “AYM ve AİHM kararlarının uyulmasına gerek olmadığı ve bunların ikincil kararlar olduğuna” yönelik değerlendirmelerin olduğunu söyledi. Bu nedenle, mahkemelerin, bu kararlara uymak zorunda değillermiş üzere uygulama yollarına gittiğini söyleyen Beşe, “AYM’nin aksi istikametteki kararına karşın bu yolla elde edilen bir kanıtın kullanılması, Ceza Muhakemeleri Yordamı Yasası’na (CMK) da ters. Kolluk, yasak yolla kanıt elde etmiş oluyor. Mahkeme de yasak yolla elde edilmiş olmasına karşın kanıt kabul ederek bu istikamette karar ihdas etmiş oluyor. Olağanda dava açılmaması ya da reddedilmesi gerekiyor” dedi.
Sanal devriye AYM’nin iptal kararından evvel yapılmış olsa da AYM’nin kararının göz önüne alınması gerektiğini söyleyen Beşe, bu nedenle “AYM’yi tanımadığı” yorumunun yapılabileceğini kaydederek, “Mahkemelerin, AYM’nin kararını göz gerisi ederek ceza ihdas etmeleri olağan koşullarda mümkün olmamalı. Yargılamanın devam etmesi, mahkemenin halihazırda hukuka uygun davranmadığı manasına geliyor” sözlerini kullandı.
MİZAHİ PAYLAŞIM
Kamu görevlisine hakaret suçlaması ile hazırlanan iddianamede; Z.A’nın, Erdoğan’ın fotoğrafı ile 1994’te katıldığı bir programda söylediği “Hırsızlık babadan evlada geçer” kelamının “Hırsızlık babadan oğula geçer” formunda yer aldığı görseli toplumsal medyadan paylaşması, Erdoğan’a hakaret olarak değerlendirildi. “Facebook’u kapatmak zorundayım zira Bilal Candy Crash’da bir türlü 2. seviyeyi geçemiyor! Uygunca rezil olduk” paylaşımı da hakaret olarak bedellendirilen paylaşımlar ortasında yer aldı. Kabul edilen iddianameye ait davanın birinci duruşması görüldü ve ertelendi.
Cumhurbaşkanına hakaret suçlaması ile hazırlanan iddianamede ise Z.A’nın “Erdoğan’dan her şey olur ‘Yerli ve milli’ olmaz. Bir defa daha anlamış olduk. Teşekkürler reis bizi hiç yanıltmadın” ve “Menderes’in RTE’yi mumla aratacak bir diktatör olduğunu anlamış olduk” paylaşımları ile 24 Haziran 2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçim sürecindeki “Unutmayın. Türk ordusuna, Türk aydınlarına kumpas kurulurken, PKK şahit TSK sanık yapılırken FETÖ’nün ortağı AKP ve Erdoğan’dı” paylaşımı, Cumhurbaşkanına hakaret olarak değerlendirildi.
İddianamede, ayrıyeten, “Ben yıllardır okulu bitirip mühendis olmaya çalışıyorum, okuma yazma bilmeyen Binali mühendis olmuş, üstüne bakan olmuş, üstüne bir de başbakan olmuş. Bence yalnızca RTE değil, tüm AKPgiller familyasının diplomaları incelenmeli” ve “Başkomutan dediğin 4G ile halkı meydanlara çağırmaz. Ordusunun başında 6 ayda geçilemez denilen çizgisi 6 saatte geçer. Büyük Başkomutan Atatürk” paylaşımlarının da “suç teşkil eden” paylaşımlar olduğu savunuldu.
Cumhuriyet
