Antoni Komasa Lazarkiewicz, İzmir Uluslararası Sinema ve Müzik Festivali’nde ödül aldı
İzmir Memleketler arası Sinema ve Müzik Festivali’nin birincisinde şenliği milletlerarası yapan tek yabancı sanatçı Almanya’da yaşayan Polonya asıllı sinema müziği bestekarı Antoni Komasa Lazarkiewicz idi. Çok genç göründüğü ve 40 yaşında olduğu için, aslında alışılmış ki çok genç, şenlik direktörü Vecdi Sayar, ona Onur Mükafatı değil de Kültürlerarası Sanat Muvaffakiyet Mükafatı diye bir ödül uyarlamıştı! Antoni ile uzun sohbet etme imkanım oldu, bu sohbetin satırbaşlarını sizinle paylaşmalı, ileride çok daha büyük bir isim olacak bu müzisyeni tanıtmalıyım. Antoni’nin müziğe yeteneği, neredeyse tümü sinema kesiminde çalışan ailesi tarafından keşfedilmiş. 1980 Varşova doğumlu Antoni, küçük yaşta müzik eğitimi almış. Beni asıl şaşırtan ise soruma verdiği karşılık: “İlk sinema müziğini kaç yaşında yaptın?” “18!” “Bu kadar genç bir müzisyene sinemasını kim emanet etti?” “Annem!”
Yazgülü Aldoğan ve Antoni Komasa Lazarkiewicz
PEK ÇOK BESTE
“Sen çocukluğunu hiç yaşamamışsın Antoni, bu ne iştir?” diyorum, daima çalışmış Antoni. Hem de daima milletlerarası projelerde sinema müzikleri bestelemiş. Kültürlerarası geçişleri seviyor. Julie Konuta Gidiyor, Oscar adayı “Karanlıkta”, Berlin’de Gümüş Ayı kazanan “İZ”, ve Mr. Jones sinemalarının müziklerini yapmış. Sinema müziklerinin yanı sıra TV dizilerinin de müziklerini yapan Antoni’nin son işi ve en büyük süksesi Bosna-Hersek üretimi “Quo Vadis Aida” sinemasının müziği. Sinema bildiğiniz üzere 2021 Oscar’larında “En iyi Memleketler arası Sinema Kategorisi”nin beş adayı ortasındaydı. İstanbul Sinema Şenliği dahil pek çok mükafatı var Antoni’nin. Yeşim Ustaoğlu ile de çalışmış olmaktan keyif aldığını anlatan Antoni, mükafatını alırken “Şiddet hangi kültürde olursa olsun karşı çıkılması, önü alınması gereken bir şey. Hiçbir lisan, din, ırk ayırımı yapmaksızın bayanları şiddete karşı korumalıyız” bildirisini veriyor.
‘MÜZİK KOZMOPOLİTTİR’
Antoni, müziğin sinemanın en kıymetli ögelerinden biri olduğunu ve müzik yeteneğini sinemada kullandığını anlatıyor. “Filme müzik yapmak çok büyülü bir andır, zira bitmiş bir işe müdahale edersiniz ve o iş apayrı bir mana kazanır. Sinema müziği notalarla belleğe bildiri verir.” Soru üzerine ekliyor: “Kompozitör direktörden bağımsız, tümüyle özgür değildir. İkisi ortasında bir diyalog kurulur, diyalogdan daha özgürleştirici bir şey yoktur! Direktörle çalışırken çok özgür olmayacağımı bilirim.” Bir öbür soruya ise cevabı şöyle: “Her vakit büyük orkestralarla çalıştım. Bilgisayar müziğini sevmiyorum. Lakin onsuz çalışmak da mümkün değil.” Dramatik müzik mi yapıyor? “Müzisyen olarak hislerle oynamayı, seyirciyi ağlatmayı biliriz. Quo Vadis Aida sineması teklif edildiğinde çok istekli olmadım, Bu Serebrenitsa’daki katliamı anlatıyor. Çok güçlü bir finali var. Lakin direktör beni ikna etti. Ben duygusal değil, cool bir müzik yapmak istedim, o ise duyguyu geçirmek. Onun dediği oldu.” Niçin daima milletlerarası üretimlerde çalışıyor? “Müzik kozmopolittir. Ben çokkültürlülüğe inanıyorum. Onun için de ortak üretimlerde çalışıyorum.” Antoni’nin müziğini yaptığı sinemalara başka bir ihtimam gösterip sinemadan başka olarak, müziğini de dinleyeceğim!
Cumhuriyet
