Galatasaray Avrupa kupası maçlarında bir oburdur…
Bakmayın son yıllarda bu geleğin bozulur üzere olduğuna.
Hatırlar Batı’ya yani Edirne ötesine açılan pencere olduklarını, avrupa kupası gecesi geldiğinde…
Ve bir ritüeli vardır tribünlerin.
Taa, eski Ali Sami Yen’e, artık kazulet üzere dikilen beton kulelerin toprağı, Mecidiyeköy’deki tarihi stada kadar dayanır bu ritüel..
İşler iyi gitmeyince, gol gelmeyince, tribünler Gençlik Marşı söyler; birileri tekbir getirirken, geleneğidir gençlik Marşı Galatasaray tribünlerinin…
50’li dakikalarda Gençlik Marşı’nı duyduğum anda, o gol gelir dedim.
Az kaldı Kerem atıyordu. Arkadaşının al da kaleye yolla dedği topu az farkla dışarı gönderdiğinde, “Olmayacak” demiştim ki, Morutan’ın ortamsı şutunu Laziolu savunma oyuncusu uzaklaştırmak için havalandırdı. Top havan opu gitti taaa doruğa çıktı. Yere inerken kaleci elini uzattı..
O da ne Allahım!
Gol.
Hem de ne gol!
O ana kadar sallamıştı “Kötü” Galatasaray, “Harika” Lazio’yu…
Makus derken, biz berbat demedik. Lakin beğenmeyenler vardı.
Ve o beğenmeyenler birinci 50-55 dakika ağzı açık izledi Galatasaray’ın süratli oyununu.
İki Rumen’ine Taylan’ın yardımcı oluşunu, Halil’in ileri uçta büyüyüşünü izledi herkes.
Ve Marcao…
Kadro arkadaşı Kerem’e yaptığı hareket sonrası muhakkak ki içine oturmuş kimi şeyler.
300 Spartalı’nın son nefesini veren kumandanı Leonidas üzereydi.
Gelelim maça; sahiden Galatasaray yüreğini koydu alana. Orta alanın üç ismi Cicaldau-Morutan-Taylan birbirini tamamladı. Kenarlar da onlara ayak uyduracaktı.
Lazio böylesine tesirli bir Galatasaray beklemiyordu aşikâr ki!
Birinci yarıda durum buldular, direk müsaade vermedi. Şutlar da çok isabetli değildi, fakat grup oyununda FAtih HOcanın ekibi Sarri’nin ekibine nazaran bir ‘tık’ öndeydi.
İkinci yarıda karşılıklı ataklar vardı, tempoyu düşürmediler, biraz da baht diyebileceğimiz nitelikte golü buldular.
Sonrasında Fatih Terim’in Kerem-Babel, Taylan-Emre Kılınç değişiklikleri dikkat çekti.
O sırada Morutan’ın sakatlanıp, yerini Feghouli’yi bırakması şansızlıktı.
Son dakikalar erimek bilmedi.
Doğal olarak skoru müdafaa iç güdüsü ile 90. dakikaya gelindi, artık gözler uzatmalardaydı.
Orada da tuttu oyunu Galatasaray.
Ne de olsa Galatasaray’dı…
Şampiyonlar Ligi yükündeki kümenin birinci hafta başkanı oldu, daha kıymetlisi topluluğunun yüzünü güldürdü…
Teşekkürler Cim-Bom!
Cumhuriyet
