Fenerbahçe’nin eski lideri Aziz Yıldırım, şike kumpası davasında açıklanan kararlardan sonra Odatv’ye açıklamalarda bulundu.
İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ), şike kumpası davası soruşturmasında kumpas kurulduğu teziyle açılan davada sona gelindi.
FETÖ’nün, şike kumpası davası soruşturmasında kumpas kurduğu savıyla açılan davada 20’nci celse 17 Mayıs – 4 Haziran 2021 tarihleri ortasında Silivri Ceza İnfaz Kurumu karşısında görüldü.
4’ü tutuklu 88 sanığın yargılandığı davanın celse ortasında savcı, geçtiğimiz ay temel hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu. Mütalaada 63 sanığın, 7 yıl 6 aydan 3 bin 418 yıla kadar değişen oranlarda mahpus cezasıyla cezalandırılması istendi. 142 sayfalık mütalaada eski Organize Hatalar Şube Müdürü Nazmi Ardıç ve eski Organize Cürümlerle Uğraş Şube Müdür Yardımcısı Ahmet Kalender’in de ortalarında bulunduğu 63 sanığın “Silahlı terör örgütü üyesi olma”, “Haberleşmenin kapalılığını ihlal etme”, “Kişiler ortasındaki konuşmaların dinlenmesi yahut kaydedilmesi”, “Resmi dokümanda sahtecilik” ve “İftira” üzere çeşitli cürümlerden 7 yıl 6 aydan 3 bin 418 yıla kadar değişen oranlarda mahpus cezasıyla cezalandırılmasını istedi.
Mütalaada 25 sanık hakkında ise tekerrür yargılama, cürüm ögelerinin oluşmaması ve somut ve kâfi kanıt bulunmaması nedeniyle ya beraatine ya ceza verilmesine yer olmadığına ya da karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi talep edildi.
ALİ KOÇ DA DAVAYA KATILDI
Davaya Fenerbahçe Kulübü Lideri Ali Koç, İdare Heyeti Üyeleri, kulüp eski yöneticisi Şekip Mosturoğlu ve kulüp avukatları katıldı.
Davada, eski Samanyolu Medya Kümesi Lideri Hidayet Karaca 1406 yıl, eski polis memuru Lokman Yanık ise 161 yıl 8 ay mahpusa mahkum edildi. Tekrar eski polis memuru Ahmet Kalender 588 yıl mahpus cezasına çarptırılırken, periyodun İstanbul Organize Kabahatler ile Uğraş Şube Müdürü Nazmi Ardıç, 1972 yıl 10 ay mahpusla cezalandırıldı.
Koç, “Fenerbahçelilerin bu uzun süreçte yaşadıkları hiçbir sözle, hiçbir tüzel sonuçla ölçülemez. Rüzgarın nereden estiğine bakarak Fenerbahçemize kamuoyu önünde, medya aracılığıyla resmen alkışlayan, şakşaklayan biz hukuken olmasa da vicdanen hesaplaşacağız. Kul hakkı yediler, iftira attılar. Beşerler kanser oldu, intihar etti.
Fenerbahçe’ye yaşatılanlar sözlerle ölçülemez. Yıllar sonra başta askeri davalar olmak üzere kurguladıkları, planladıkları iğrenç emellerine hizmet için aldıkları güçle devletin kılcal damarlarına kadar sirayet ederek ülkemize çok büyük ziyanlar verdiler. Biz bunlardan bir tanesiyiz. Allah bu günler bir defa daha göstermesin.
Devletin kılcal damarlarına sızarak istediği her şeyi yapacak pozisyona gelmeleri konusunda ders alınması lazım.
Çocuklarımızın, torunlarımızın bu işlerle meşgul olmaması için Türkiye Cumhuriyeti olarak ders alınması gerekir. Ne kadar ders alındı emin değilim.” açıklamalarında bulundu.
AZİZ YILDIRIM’IN AÇIKLAMALARI
3 Temmuz periyodunda cezaevine giren Fenerbahçe eski lideri Aziz Yıldırım, şike kumpası davasının akabinde şu açıklamalarda bulundu:
“Fetullahçı Terör Örgütü, yalnızca Fenerbahçe’ye, bize değil, bu ülkeye, Cumhuriyet’e savaş açtı. Şikede kumpas davasının açılmasını sağlayan ve birinci dilekçeyi veren Aziz Yıldırım ile yürekli 108 kişidir. Bu davanın açılmasını sağlayan yürekli emniyet mensuplarına, bu davayı açan savcıya ve karar veren mahkeme heyetine teşekkür ediyorum. Kumpas olduğunu kanıtlayan aziz Türk adaleti tarihi bir karar almıştır.”
Cumhuriyet
