Bütünşehir Yasası’yla birlikte köy ve belde hükmî kişiliklerinin büsbütün ortadan kaldırıldığını hatırlatarak kelamlarına başlayan Sındır, “2012 yılında çıkarılan Bütünşehir Yasası’yla vilayetlere bağlı ilçelerin mülki sonları içerisinde yer alan köylerin ve belde belediyelerinin hukukî kişilikleri ortadan kaldırıldı; köyler ve beldeler isimleriyle mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyelerine katıldı. Kırsal, köy, ziraî nitelikleri yok sayılarak kentsel yerleşimlerden onları ayıran özellikleri, ayrıcalıkları, sahip oldukları ortak taşınır ve taşınmaz malları, mera alanları, başka tüm hak ve yetkileri ellerinden alınarak büsbütün büyükşehirlerle birebir statüye getirildi. Bütünşehir Yasası mağduru köylerimizde ziraî üretim faaliyetleri sekteye uğradı ve köylerde artan hayat pahalılığı yaşanamaz bir hal aldı; köyden kente göçler arttı. Ülke nüfusumuz 2013’ten bu yana yüzde 9 artarken köy nüfusumuz ise yüzde 11 azaldı. Bu saçma düzenleme nedeniyle köylerimiz boşalıyor, bilhassa gençlerimiz üretim faaliyetinde bulunamadıkları için kentlere zarurî göç ediyor” dedi.
“TAŞINMAZLARIN GERÇEK SAHİBİ KÖYLÜLERİMİZE HİÇ SORDUNUZ MU?”
“AKILLA İZANLA AÇIKLANABİLİR BİR TARAFI YOK”
Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda yapılan düzenlemenin altını çizerek kelamlarını sonlandıran Sındır, şöyle konuştu: “6360 sayılı Kanun ile köy hukukî kişiliğine haiz olan yerleşimlerin mahalleye dönüştürülmesi ile yapılan düzenlemenin ziraî üretime, köy iktisadına ve köy halkının hayatına getirdiği önemli aksilikler karşısında bir yandan ‘Kırsal Mahalle’ düzenlemesi getirilirken öteki yandan köy ortak mallarının satılmasının akılla izanla açıklanabilir bir tarafı yok. AKP iktidarı olarak; bir tarım ülkesi olan yurdumuzu net ithalatçı bir ülkeye dönüştürdünüz, yüksek girdiler nedeniyle üreticimizin belini büktünüz, bankalardan aldığı kredileri ödeyemeyen çiftçimizin traktörünü, üretim araçlarını, tarlasını elinden aldınız. Medeniyetlerin beşiği Anadolu’muzdaki çiftçimizi ve çiftçilik kültürünü, kartellerin ve tüccarların ellerine ve insafına bıraktınız. Artık de son öldürücü darbeyi vuruyorsunuz, köylünün yerini, mülkünü satıyorsunuz. Bergama’da cet toprağı haraç mezat satılıyor.”
Cumhuriyet
