Biden’ın kabinesi: Yeni yönetim ABD’deki çeşitliliği daha mı iyi yansıtıyor?
Getty ImagesBiden, kabinesinde (Soldan sağa) Janet Yellen, Lloyd Austin ve Deb Haaland’a değerli misyonlar veriyor
Seçilmiş ABD Lideri Joe Biden’in açıkladığı kabinenin ülke tarihinin, farklı kimliklerin en iyi temsil edildiği idare olması ihtimalinden kelam ediliyor. Ocak ayının sonlarına yanlışsız misyonu resmen devralacak Biden’in şu ana kadar açıkladığı listeyi daha evvelki Amerikan idareleriyle kıyasladık.
George Washington iki yüzyıl evvel birinci kabinesini topladığında – ki o vakit buna kabine ismi verilmemişti – farklı bakış açılarının ABD hükümetinin kalbinde bir ortaya gelmesi fikrini öne çıkarmıştı.
Kuşkusuz 1791 yılı olduğunu düşünürsek, o odada bir ortaya gelenlerin tümünün beyaz ve erkek olduklarını belirtmeye gerek yok.
Amerikan Anayasası’nda kabineden bahsedilmez. Ancak ülkenin birinci lideri, kendisine değerli hususlarda kılavuzluk edecek danışmanlarının masaya farklı bakış açılarını da getirmesinin değerini kavramıştı.
2021 yılının başlarında yeni hükümet yemin ettiğinde ABD birinci Amerikan yerlisi bakanının birinci bayan ulusal istihbarat liderinin, birinci Latin Amerika kökenli İç Güvenlik liderinin ve birinci açık eşcinsel hükümet üyesinin ve daha bir çok farklı kimlikten yetkilinin birinci defa üst seviye vazifelere getirildiğine şahit olabilir.
Biden artık kabinesini oluştururken çeşitli kimliklerin temsili konusunda vaadini yerine getirmesi konusunda bir çok farklı küme ve toplumun baskılarıyla karşı karşıya.
Kabinede farklılıkların temsili neden değerli?
1933 yılından bu yana misyon yapan liderlerden yalnızca 11 tanesi kabinesinde bayanlara yer verdi. Şu ana kadar ABD’de hiç bir hükümet ülkedeki cinsiyet ve ırk bileşimini temsil etmeye yaklaşmadı bile.
ABD’de kabinenin kaç üyeli olacağı idareden idareye değişebiliyor ancak kabaca 15 değerli vazife olduğunu söyleyebiliriz.
Son 30 yıl içinde eğilim bu misyonlarda temsile giderek daha büyük ehemmiyet verilmesi oldu.
Ya da en azından Trump idaresine kadar bu türlü bir eğilim vardı.
BBC1993 Clinton idaresi1993 Clinton İdaresi
Bill Clinton’un Başkanlık yeminini ettiği gün Washington Post gazetesi yeni Demokrat önderin ülke tarihinin en çeşitli kabinesini biraraya getirdiğini yazdı: Clinton’un kabinesinde 5 bayan, 4 siyah ve 2 Latin kökenli Amerikalı vardı.
Clinton’un hükümetinde küçük ve orta boyutlu işletmelerden sorumlu Aida Alvarez ABD’de kabine seviyesinde misyon alan birinci Latin kökenli Amerikalı oldu.
2001 Bush İdaresi
George W Bush’un birinci kabinesi Demokratlara yakın New York Times tarafından “etnik köken ve ırk temelinde en az Clinton hükümeti kadar çeşitli” bulunarak kutlandı.
BBC2001 Bush kabinesiBush dışişleri bakanlığına Jamaikalı göçmen bir ailenin oğlu olan emekli general ve eski genel kurmay lideri Colin Powell’ı seçmiş ve bu vazifeye birinci sefer bir siyah gelmişti.
Daha evvel Clinton idaresinde vazife yapmış bir Demokrat olan Asya kökenli Norman Mineta da Cumhuriyetçi lider Bush tarafından ulaştırma bakanlığına getirildi.
Bus idaresi daha sonra dışişleri bakanlığına Condoleezza Rice’ı getirerek bir defa daha tarihe geçti. Rice, birinci siyah ve bayan Amerikalı dışişleri bakanı ve daha sonra da ulusal güvenlik danışmanı oldu.
George W Bush’un kabinesinde ayrıyeten birinci kere Pasifik Adaları’ndan ve Asyalı bir bayan olan Elaine Chao da çalışma bakanı misyon almıştı.
2009 Obama İdaresi
Lider Barack Obama ülke tarihinin, o vakte kadar “çoğunlukta olanların azınlıkta kaldığı” birinci kabinesini oluşturdu.
BBCObama idaresiEn kıdemli takımlar içinde 7 bayan, 9 azınlık etnik toplum mensubu ve yalnızca 8 beyaz erkek vardı.
Obama idaresinde Susan Rice ABD’nin birinci siyan bayan Birleşmiş Milletler Büyükelçisi ve Eric Holder birinci siyah Adalet Bakanı olarak vazife yaptılar.
2016 Trump İdaresi
Donald Trump periyodunda kabine bileşimi bakımından Ronald Reagan periyoduna hakikat bir geri dönüş yaşandı ve liderin bütün yakın etrafı beyaz, varlıklı erkeklerden oluştu. Trump buna rağmen Beyaz Saray çalışanına daha evvelki Cumhuriyetçi idarelerden daha fazla bayan atadı.
Trump’ın üst seviye misyona getirdiği az bayanlardan biri de birinci Amerikan yerlisi BM büyükelçisi atanan Nikki Haley oldu.
BBCTrump kabinesiTemsilde adalet neden bu kadar gecikti?
Nüfusun yarısını oluşturan bayanlar üzere Amerikan toplumundaki farklı etnik kümeler da nüfustaki oranlarını yansıtacak formda hala idarede değiller.
Bunun bir sebebi kabineye seçilebilmek için liderin baktığı insan havuzuna girebilmek için evvel diğer mevkilere seçilmek gerekmesi ve buralarda yaşanan eşitsizlikler.
Örneğin ABD Kongresine birinci bayan üye 1916’da seçildi ancak Lider Franklin Roosevelt’in kabineye birinci bayan üye olarak Çalışma Bakanı Francis Perkins’i ataması için 20 yıl geçmesi gerekecekti.
Siyah ve başka etnik azınlıklardan Amerikalılara kabine yolunun açılması daha da uzun vakit aldı.
Kongre’ye bir siyah üye birinci defa 1870 yılında girdi ancak Lider Lyndon Johnson 1966 yılında Robert Weaver’ı kabineye seçene kadar ortadan neredeyse yüz yıl geçmişti.
Birinci siyah bayan Kongre’ye 1968 yılında gidi. Kabineye giren birinci siyah bayan ise 1977 yılında Konut Bakanı olan Patricia Roberts Harris oldu.
Kongre’ye seçilen bayanların, etnik azınlık temsilcilerinin sayılarının artması ayrıyeten onların idareye gelme taleplerini yükselten seslerin de güçlenmesini beraberinde getirdi.
Kıymetli bir öbür öge ise ABD Anayasası’nda hükümette eşit temsil kuralına ait düzenlemeler yapılmamış olması.
Birtakım ülkeler toplumdaki etnik toplumlara ya genel olarak bayanlara hükümetlerde yahut siyasi partiler içinde nüfuslarına orantılı idare kotaları tanıyor.
Düşmeyen ‘mevziler’
Amerikan hükümetinde hiç bir vakit bir bayanın getirilmediği üç bakanlık Savunma, Hazine ve Emekli Askerler bakanlıkları.
Biden hükümetinde en azından Janet Yellen’in Hazine Bakanlığına getirilmesiyle bu sırça tavanlardan birinin delineceği düşünülüyor.
Hükümette temsil çeşitliliği ne manaya geliyor?
Ohio Devlet Üniversitesi siyaset bilimi ve toplumsal cinsiyet çalışmaları kısmından Profesör Wendy Smooth kabineye yapılan atamaların bir yandan hükümetlerin öncelikli kıymetleri ve projeleri hakkında bildiriler verdiğini lakin birebir vakitte birlikte bir kimlik oluşturduğunu söylüyor.
“Bunlar bir idarenin iradesini ortaya oyduğu birinci icraatlar, idarenin ruhunu, bedellerini ortaya koyduğu birinci adımlar. Bu bir kimlik belirleme anı. ‘Biden idaresi olarak biz işte buyuz ve Amerikan halkıyla bağımızı oluştururken önceliklerimiz bunlar’ demiş oluyor” diyor.
Sembollerin kıymetini net bir biçimde ölçmek mümkün olmayabilir. Ancak sembolizm diye bir şey var. Örneğin liderlik konusunda yerleşmiş varsayımları başaşağı çevirmeniz kayda bedel sonuçlar yaratabilir.
Rutgers Üniversitesi Bayan ve Siyaset kürsüsünden Profesör Kelly Dittmar “Bir bayanın birinci defa savunma bakanlığına getirilmesi, erkeklerin savunma alanında daha iyi ve daha bilgili oldukları varsayımı sarsılmaya başlar mı? Evet kaçınılmaz olarak başlar” diyor.
Bunun Kamala Harris’in Lider Yardımcılığı için de geçerli olduğunu, bundan sonra başkanlık için bir bayan siyasetçi aday olduğunda onun bu misyona uygunluğunu sorgulayanların sayısının kaçınılmaz olarak azalacağını umuyor.
Biden’ın önündeki imtihanlar
Biden Çarşamba günü yaptığı açıklamada kabinesinin ülkesinin tarihindeki temsil gücü en yüksek idare olacağını söyledi.
Perşembe günü kabineye seçildiği açıklanan son isim, Kongre üyesi Deb Haaland’dı.
BBCBiden kabinesiHaaland ABD tarihinin bakanlığa getirilen birinci Amerikan yerlisi olacak,
Biden şimdiye kadar açıkladığı isimlerle Barack Obama’nın idaresinden daha güçlü bir temsili gerçekleştirme yolunda.
Şu ana kadar farklılıkların en geniş biçimde yansıdığı ABD hükümetini kurmuş lider Obama idi. Lakin onun kabinesinde de 7 bayana karşılık 16 erkek ve yalnızca 1 siyah bakan vardı.
Ama Biden’ın karşı karşıya olduğu bir zorluk az sayıdaki bakanlık için bir çok farklı küme ve toplumun rekabet halinde olması. Bu yüzden yaptığı seçimler bazılarını sevindirirken bazılarını rahatsız edebilir.
Biden Savunma Bakanlığı’na birinci defa bu misyonu alacak olan bir siyah olan General Lloyd Austin’i getirdiğini açıkladığında, bu misyona daha evvel hiç bir bayanın getirilmemiş olmasından ötürü beklenti içinde olan kimi bayan kümeleri hayal kırıklığına uğradılar.
Bir yandan da partinin ilerici kanadı Biden’ı tercihlerinde şu ana kadar fazla inançlı adaylara yönelmek çok ölçülü, yerleşik ve yaşlı isimlere yönelmekle suçluyor.
ABD siyasetinde farklılıkların temsili özellikle son 20-30 yıl içinde giderek daha büyük değer kazanmaya başladı.
2020’nin Demokrat seçmeni artık göstermelik bir azınlık temsiliyle yetinecek üzere görünmüyor ve Biden’ın kampanyasını destekleyen farklı kümeler, onun artık vaatlerini yerine getirmesini talep ediyor.
Şayet farklılıkların temsili konusunda gereğince ileri gidemezse bunun politik bir faturası olacaktır.
Profesör Wendy Smooth, Ocak ayında Georgia eyaletinde Senato’nun çoğunluğunu belirleyecek seçimin yapılacak olmasının Biden’ın elini bilhassa zorladığını hatırlatıyor.
“Demokratlar Georgia’daki iki senatörlüğü alırsa Kongre’nin tamamını denetim ediyor olacaklar. Ancak en küçük bir yanlış adım seçmenin hevesini kırabilir ve iştiraki düşürebilir” diyor.
Bu durumda Biden’ın kabinesinde temsilin kâfi olduğu söylenebilir mi?
İleri hakikat atılmış bir adım olsa da bir çok seçmeni Biden’ın bu bahiste şimdi gereğince ileri gitmediğini düşünüyor.
Cumhuriyet
