Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Uzmanı ve Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Levent Akın, ilaç şirketi AstraZeneca tarafından geliştirilen Covid-19 aşısı ile ilgili hala Türkiye’nin bir planlamasının olmadığını belirtti. Prof. Dr. Akın, “‘AstraZeneca aşısı için ‘alalım mı, almayalım mı’, ‘aşı uygulanır mı’ formunda konuşmalar yer aldı. Şu anda Türkiye; Sıhhat Bakanımızın açıklamalarına nazaran yakın bir vakitte AstraZeneca ile ilgili bir aşı uygulamasına girmeyi planlamıyor. Fakat belirli olmaz; zira olabildiği kadar çok çeşitli aşınız olması lazım. ‘Çok çeşitli aşınız olması lazım’ derken her şirketin hudutlu sayıda aşı ürettiğini düşünürseniz, elinizde çok yüksek doz aşınız olması lazım. 80- 90- 100 milyon doz üzere bir sayı; o vakit tek firma bunu karşılayamaz. Farklı firmalardan alabilirsiniz” diye konuştu.
‘ASTRAZENECA AŞISI KULLANILABİLİR’
“AstraZeneca aşısında kan pıhtılaşmasının direkt aşıya mı bağlı, aşı dışındaki faktörler mi çok açık değil. Birtakım ülkeler AstraZeneca aşısını durdurdular. Bahtsız bir aşı, başından beri çeşitli ıstıraplar var. Fakat AstraZeneca aşısının yapılmasında rastgele bir kasvet yok. Alınacak tedbirlerle bunu çözebilirsiniz. AstraZeneca aşısında kan pıhtılaşmasıyla ilgili hiç mevt de yok. Aslında bu karşımıza bilhassa bayanlarda çıktı. Hatırlayabildiğim kadarıyla bu 9 bireyde görüldü. AstraZeneca aşısı da kullanılabilir; lakin Türkiye’nin gündeminde şu anda birincisi Kayseri’de üretilmeye çalışılan inaktif aşı var. İkincisi Sputnik V aşısı ile ilgili bir çalışma var. Muhtemelen üretimi yapılacak. Ve de fazla ölçüde Alman Pfizer/BioNTech firmasının ürettiği aşının gelişi şu anda gündemde. Fakat başka aşı çeşitlerine Türkiye gözünü kapatmaz” sözlerini kullandı.
‘TÜRKİYE YAKIN VAKİTTE AŞI ÜRETİCİSİ HALİNE GELEBİLİR’
Türkiye’de aşı çalışması zenginliğinin olduğunu belirten Prof. Dr. Akın, “Türkiye çok farklı aşı tipleri üzerine çalışmalar yaparak yalnızca Covid-19 ile ilgili değil, bundan sonra geliştirilecek aşılar için bir taban hazırlıyor. Şayet bu halde kaynaklar yanlışsız kullanılırsa, Ar-Ge faaliyetleri desteklenirse, Türkiye yakın bir vakitte tahminen 10-15 yıl içinde değerli bir aşı üreticisi ve aşı Ar-Ge’si gelişmiş bir ülke haline gelebilir. Aşı çalışması ile ilgili olarak 2004-2005 yıllarından itibaren bir atak yapılmaya, kaynaklar kullanılmaya çalışıldı. Yetişmiş insan gücü de çok fazla hem memleketler arası hem de ulusal seviyede. Şu anda bu disiplinler birbirleriyle iş birliği yaparak aşı geliştirmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
Cumhuriyet
