İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi ve Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın evvelki gün açıkladığı İstanbul’daki aşılanma oranları ve Türkiye’nin salgında geldiği son durum hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Yavuz, 65 yaş üstü kümede tam aşılanmışların oranının hala yüzde 74’lerde olduğuna işaret ederek “Özellikle bu yaş kümesinde yüzde 98’leri bulmamız gerekiyor. Ölümlerin birçok bu yaştaki riskli kümede oluyor. Gençlerde de aşısızlarda mevt ve ağır hastalık yüksek. Türkiye genelinde çift doz aşılama oranı yüzde 50 civarında. Mevt sayıları düşüş trendi göstermiyor bu yüzden. Ayrıyeten maske uzaklık üzere korunma tedbirlerini çok erken bıraktık. Bu da hadise sayılarındaki artış trendinin uzamasına neden oluyor” dedi.
“65 YAŞ ÜSTÜNDE TAM AŞILANMA MAKSADI YÜZDE 100 OLMALI”
İstanbul’daki aşılanma oranlarına değinen Prof. Dr. Yavuz, “65 yaş üstünde birinci doz aşılanma yüzde 91 civarında. Bu çok kabul edilemez aslında. Bunu kapatmamız lazım. Bütün Türkiye’de ise yüzde 85 civarında. O küme hala ölmeye devam eden küme içinde yer alıyor. Aşılanmayan yüzde 15 bile olsa ya da mesela o kümeden iki doz inaktif aşı olanlar var, tesirli olamıyor, üçüncü dozlarını olmaları gerekiyor. Biz şu anda hastanelerde aşısını tamamlamamış ya da hala aşı olmamış hastaları görüyoruz. Hala hiç aşı olmamış 65 yaş üstü var. Bu nedenle vefat sayıları hala yüksek devam ediyor. 65 yaş üstü için gayemiz yüzde 100, haydi en makus ihtimalle yüzde 98 olmalı. Bunu sağlamamız lazım ki vefat sayılarını büyük oranda azaltabilelim” diye konuştu.
“YÜZDE 80’E ULAŞMADAN TEDBİRLERİ BIRAKINCA BULAŞMAYI DURDURAMAZSINIZ”
Türkiye genelinde tam aşılı oranının hala yüzde 50lerde olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, “Aşılamalarımız çok yavaşladı. Biz şu anda enfeksiyonu temel olarak aşı ile denetim altına almaya çalışan bir ülke olarak, çok daha etkin bir aşı kampanyası yapmamız gerekiyor. Kovidin genç yaş gurubunda vefat riski düşük olsa bile 25-30 yaş altı hastalananların sayısı arttıkça ölen ve ağır seyreden hasta sayısı da artmış oluyor. Biz aşıyla bir enfeksiyonun toplumda bulaşmasını azaltmak istiyorsak, toplumdaki aşılı oranının, yani toplumdaki bağışık kişi oranının (geçirerek yahut aşılanarak) yüzde 80 olması gerekiyor. Lakin o vakit bulaşma azalıyor. Ancak bu orana ulaşmadan öteki tedbirlerden vazgeçerseniz, bulaşmayı durduramıyorsunuz.” formunda konuştu.
“ŞU AN GENİŞLEMİŞ BİR DALGA YAŞIYORUZ”
Prof. Dr. Yavuz şöyle devam etti:
“Diğer tedbirlere hala muhtaçlığımız var. Maske ve aralık üzere tedbirlere dikkat etmek zorundayız. Bu nedenle de aylardır bir yükseliş trendindeyiz. Evvelce ne olurdu, sayılar yükseliş trendine girince bu tedbirler sıkılaştırılırdı, kısa mühlet içinde sayılar düşerdi. Bunu 3-4 pikte de gördük. Şu anda genişlemiş bir dalgadan kelam ediyoruz.
Başka tedbirler alınmadığı için oluyor bu. Natürel ki gevşemelerin, okulların açılmasının tesiri oluyor bunda. Fakat şayet ki yalnızca aşıya güveneceksek aşılama süratimizi çok artırmamız gerekiyor, toplumun yüzde 80i bağışık olmak zorunda. Danimarka yüzde 80’e ulaştığı anda bıraktı tedbirlerini. Zira artık orada vefatları azaltmış oluyorsunuz. Virüs yayılmaya devam etse bile endemik bir form dediğimiz, klasik grip formatına girmiş oluyor. Beşerler kısıtlama istemiyorlarsa, aşılarını çabucak hemen yaptırmaları gerekiyor.”
“GRİP CİNSLERİNDEN BİRİ BÜSBÜTÜN YOK OLDU OLDU”
Maske uzaklık tedbirlerine dikkat edilmemesinin yalnızca Covid açısından değil başka teneffüs yolu virüslerine bağlı enfeksiyonları da mevsiminden evvel artırdığına işaret eden Prof. Dr. Yavuz şunları söyledi:
“Yakın temasla bulaşan öbür teneffüs yolu virüsleri tekrar ortaya çıkmaya başladı. Bunlardan bilhassa Rinovirüs, tekrar eski nezle yapan corona virüsleri, parainfluenza virüs diye bildiğimiz eskinin ünlü teneffüs yolu virüsleri tekrar sahneye çıktılar. Şu anda hem İstanbul’da hem Türkiye’de Rinovirüs olgularında önemli bir gün artış var. Nezle etkeni bu virüs. Biliyorduk ki kororonavirüs tedbirleri bizim teneffüs yolu virüslerini neredeyse yok etmişti. Yani mesela bir grip tipi hiç görülmüyor şu anda o tedbirler nedeniyle. Teneffüs yolu virüsleri bu yıl mevsiminden evvel bile ortaya çıkmış oldu.
Bizim korkumuz olağan ki griple bağlantılı olanı. Sonuçta grip de aslında belirli kümelerde ölümcül olabiliyor. Nezlede bu türlü bir risk çok az. Lakin gribin muhakkak kümelerde çok ağır seyredebildiğini biliyoruz. Geçen yıl büsbütün yok oldu, dünyadan yok oldu. Çok düşük aktivasyon gösterdi 3 tanesi. Lakin dördüncüsü büsbütün yok oldu, şu anda bile yok. Toplumda da 1 yıl evvelce bir bağışıklık olmadığı için, aşı yahut hastalığı geçirerek, artması bekleniyor. Covidle birlikte ikisi bir ortada biraz badire yaratabilir. O nedenle risk kümesi dediğimiz 65 yaş üstü, ek hastalığı olanlar vs, şu an grip aşılarını olabilirler. Tam mevsimi. Covid aşısı ile grip aşısı ortasında bir geçimsizlik de yoktur, birebir gün bile olabilirler.” DHA
Cumhuriyet
