AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz haftalarda beş zincir marketi yüksek fiyatlar nedeniyle eleştirmişti. Erdoğan, “fahiş fiyat artışları” konusunda zincir marketlerin sınırsız uygulamaları olduğunu belirterek, “Bu uygulamalarla uğraşta Ticaret Bakanlığı gerekli olan her türlü önlemi alıyor, bunlara gerekli operasyonları yapacaktır” demişti.
Bu açıklamanın akabinde payları borsada süreç gören BİM , Migros, Carreforsa ve Şok Marketler paylarında satışlar gözlenmişti.
GPD tarafından düzenlenen 7. Ortak Gelişim Kongresi’nde konuşan GPD Lideri ve birebir zamand BİM’in İcra Konseyi Üyesi Galip Aykaç, tüm dünyada enflasyonist bir periyoda girildiğini, dünyada besin fiyatlarında artış yaşanırken Türkiye’nin bunun dışında kalmasının beklenemeyeceğini söyledi.
‘GERÇEKTEN UZAK’
Tüm dünyada tarım eserlerinde maliyet artışları, tedarik bölümünde aksamalar ve ithal eser fiyatlarında artış gözlenirken, market zincirlerinin fahiş fiyat ile damgalanmasını “gerçekten uzak” olarak niteleyen Aykaç, bu algı nedeniyle daldaki halka açık şirketlerin de ziyan gördüğünü vurguladı.
Aykaç, “Eylül bilgilerine nazaran yüzde 43.96 olan üretici enflasyonuna karşılık yüzde 19.58 oranında tüketici enflasyonu gerçekleşmiştir… Perakende işletmeleri karlılıklarından vazgeçerek maliyetlere yakın fiyatlarla tüketici gereksinimlerini karşılamaktadırlar” dedi.
Aykaç, eserler raflara gelene kadar üretim, tedarik, lojistik, gümrük ve gibisi kademelerden geçtiğini ve bunların maliyetinin perakendecilerden bağımsız olarak son fiyatlara yansıdığını söyledi.
‘ZARARINA SATIŞ’
FAHİŞ FİYAT KONTROLLERİ
Kesimin fahiş fiyat ile damgalanmasının da gerçek olmadığını vurgulayan Aykaç, “Bu cins kontrollere hiçbir vakit karşı durmadık. Fakat gündemdeki fiyat artışlarının asıl sebepleri irdelenmedikçe ve tedbirler alınmadıkça bu denetimlerin yalnızca son satış noktalarına ağırlaşması ve algının bu artışların sebebi olarak marketleri gösterir halde oluşturulması olumlu bir sonuç doğurmayacaktır” diye konuştu.
Oluşturulan bir başka yanlış algının da, fiyatların bölüm oyuncularınca ortak belirlenmesi olduğunu vurgulayan Aykaç, “Birbirine yakın satış fiyatlarının sebebi mutabakat üzere temelsiz bir argümanın tersine daldaki çok ağır rekabet, yükselen tedarik maliyetleri ve maliyetlere yakın etiket fiyatlarıdır. Rekabet gereği kimi devirler ziyanına bile satış yapıldığı görülmekte. Münasebetiyle benzeşen fiyatlar ağır bir rekabetin sonucudur” diye konuştu.
ŞİRKETLER ZİYAN GÖRÜYOR
Bu çeşit argümanların bölümdeki halka açık şirketleri de olumsuz etkilediğini söz eden Aykaç şöyle devam etti:
“Gerçeklikten ve uygulanabilirlikten uzak bu savlarla oluşturulan yanlış algı bizleri üzmektedir. Kaldı ki, birden fazla halka açık olan işletmelerimiz ülkemiz ve halkımızın çok değerli bedelleridir. Ve bu algı sayesinde topyekün ziyan görmekte olduğu ortadadır.”
Aykaç, asıl dikkat edilmesi gereken noktanın istikrarsızlaşan gelir dağılımının ortaya çıkardığı sıkıntılar, alım gücünün düşmesi ve orta gelir bölümünün giderek daralması olduğunu söyledi.
“Tarım konusunda ülkemizin yapısal sıkıntılarını gözardı ederek yalnızca son nokta olan bizler üzerinden kamuoyunu yönlendimek kolaycılıktan diğer birşey değildir” diyen Aykaç şöyle konuştu:
“Ülkemizde köy nüfusu yüzde 7.5 düzeyine inmişken, süratle artan kentleşme ile tarımı nasıl yapacağımız soruları ortada dururken, planlı tarıma geçecememişken, arz talep istikrarını üretimle bütüncül bir yapıya kavuşturamamışken, üretici takviyeleri tartışmalı haldeyken, yani bu bahisleri odağımıza almamız gerekirken, bizler üzerinden yapılan kamuoyu algısı ortaya çıkarma eforunu dal olarak kabul etmiyoruz.”
Cumhuriyet
