Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin AKP üyesi olduğu ve Boğaziçi’nin akademik takımında yer almadığı münasebetleriyle Melih Bulu’nun üniversitelerine rektör atanmasına karşı aksiyonları sürüyor.
Geçen günlerde okulda açılan stantta yer alan bir fotoğrafın toplumsal medyada maksat alınmasının akabinde 5 öğrenci gözaltına alındı. Kelam konusu fotoğrafta, Kabe görselinin üzerine “Şahmeran” figürünün konulduğu görülüyor. Fotoğrafın 4 köşesinde farklı LGBTİ+ bayrakları yer alıyor.
Gözaltına alınan öğrencilerin avukatlarından Uğur Esat Keşküş, öğrencilerin özel güvenliğin ihbarı sonucu gözaltına alındığını belirterek, “Dini pahaları aşağılama” suçlamasında bulunulduğunu söyledi. Keşküş, “Öğrenciler sözlerinde bunu yalanladı. Biz asmadık dediler.” diye konuştu.
Süreçle ilgili yaşananları Boğaziçi’li öğrenciler ve avukatları ile konuşarak derledik:
BİSAK’IN TWEETİ İLE GÜNDEME GELDİ
Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübü’nün (BİSAK) attığı tweet ile kelam konusu fotoğraf bir anda toplumsal medyada konuşulmaya başlandı.
Kulüp, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Boğaziçi Üniversiteleri İslam Araştırmaları Kulübü olarak üniversitemiz dahilinde İslami kıymetlerimizin fütursuzca alaya alınmasına müsaade etmeyeceğiz” tabirlerini kullandı.
Boğaziçi Dayanışması da tweet ile gaye gösterildiklerini duyurarak, “Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi en az bir arkadaşımız BİSAK’ın amaç göstermesi üzerine açılan savcılık soruşturması gerekçesiyle Güney Kapı’da gözaltına alındı” paylaşımında bulundu.
BAŞSAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI
Toplumsal medya paylaşımlarının akabinde çok geçmeden Yeni Akit başta olmak üzere kimi gazetelerin internet siteleri kelam konusu resmi ‘büyük provokasyon’ diye niteleyip öğrencileri maksat gösteren sözlerle haber yapmaya başladı.
Daha sonra, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Boğaziçi Üniversitesi önünde Kabe fotoğrafının yere serildiği tezine ait resen soruşturma başlattı.
SOYLU: 4 LGBT SAPKINI GÖZALTINA ALINDI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bahis hakkında Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Boğaziçi Üniversitesi’nde Kabe-i Muazzama’ya yapılan saygısızlığı gerçekleştiren 4 LGBT sapkını gözaltına alındı!” tabirlerini kullandı.
BİR SORUŞTURMA DA REKTÖRLÜKTEN
Melih Bulu da sorumlular hakkında soruşturma açıldığını duyurdu.
Bulu, “Bir küme kendini bilmez tarafından İslamiyetin kutsallarına taarruz hiçbir biçimde kabul edilebilir değildir. Bunun Boğaziçi kıymetlerinde de asla yeri yoktur. Bu şuursuz ataktan sorumlu olanlar hakkında kapsamlı soruşturma başlatılmıştır” dedi.
DİYANET DE DAHİL OLDU
Diyanet İşleri Lideri Erbaş, olaya Twitter hesabından yaptığı açıklamayla reaksiyon gösterirken, yasal süreçlere başlayacaklarını belirtti. Erbaş, açıklamasında şu tabirleri kullandı:
“Boğaziçi Üniversitesi önünde Müslümanların kutsal yeri, kıblemiz Kabe’ye ve İslami kıymetlerimize yönelik yapılan hadsiz saldırıyı kınıyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak mevzunun takipçisi olacağız ve bu saygısızlığı yapanlar hakkında yasal yollara başvuracağız.”
KELAM KONUSU FOTOĞRAF NERDEN ÇIKTI?
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri geçtiğimiz günlerde “Kayyım rektöre” karşı stant düzenleneceğini duyurarak fotoğraf ve heykel üzere sanat yapıtlarının standa gönderilmesi davetinde bulundu.
22 Ocak’ta Türkiye’nin farklı bölgelerinden insanların dayanışma için gönderdiği baskılı ve dijital yapıtlarla bir stant düzenledi. Standın gösterimi birkaç gün daha sürdü.
Boğaziçi’nden öğrencilerin anlatımına nazaran, birçok eser yer olmadığı için yerde sergilendi. Soruşturmaya ve gözaltılara mevzu olan ‘Kabe’ resmi de bunlardan biriydi.
“AÇIKLAMA EKLENEREK SERGİLENDİ”
Mevzuyla ilgili konuştuğumuz Boğaziçi öğrencisi, olayla ilgili şu bilgileri verdi:
“Serginin birinci günü AKP’li olduğunu düşündüğümüz bir toplumsal medya hesabından fotoğrafla ilgili provoke edici bir tweet atıldı, iktidara yakın medya organları da bu paylaşıma etiketlenmişti. Daha sonra soruşturma başlatıldığı bilgisi geldi. Dün de aslında fotoğraf yerde olmadan, düzgünce asılmış bir halde, üstelik altına da açıklama eklenerek sergileniyordu. Semboller üzerinden yapılan bir esermiş. Kimin yaptığı da belirli değil, anonim bir eser.”
Stantta kelam konusu yapıtın altına konulan yazıda “Anadolu’da genelde bayanların konutun başköşesine iliştirilmesi, erkek iktidarına karşı saklı bir alay ve başkaldırıdır”deniliyor.
FOTOĞRAF KAYBOLDU
Fotoğrafın kaybolduğu bilgisini de veren öğrenci, “Dün eser asıldığı yerden birden kayboldu. Bunun üzerine rektörlüğe yapıtı kimin aldığına ait bir dilekçe verildi. Dilekçe veren 3 ya da 4 isim de belgeye eklendi. Anladığım kadarıyla kederleri yapıtı yapanı bulmak. Dilekçe verip gözaltına alınan bir kişi özgür bırakıldı” dedi.
LGBTİ+ KULÜBÜ BASILDI
Daha evvel de amaç alınan Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü (BÜLGBTİ+)bu sefer soruşturma kapsamında sabah saatlerinde basıldı. İstanbul Valiliği’nden baskına ait yapılan açıklamada, Başsavcılık talimatıyla, Boğaziçi Üniversitesi LGBTi+ kulübünde arama yapıldığı ve LGBTİ bayraklarının ‘ele geçirildiği’ tabir edildi.
LGBTİ+’LARLA İLGİSİ NE ?
Bahisle ilgili konuştuğumuz, Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü (BÜLGBTİ+) üyesi bir öğrenci de fotoğrafta LGBTİ+ bayraklarının bulunması nedeniyle kulüplerinin gaye alındığını tabir etti.
LGBTİ+’ların maksat gösterilmesi hakkında niyetlerini sorduğumuz öğrenci şunları anlattı:
“Bence iki noktadan tenkit yapılabilir. Birincisi LGBTİ+ olmak kabahat değil yahut bayraklarımızın öbür sembollerle yan yana gelmesi o sembollere hakaret değil, zira bizim bayraklarımız hakaret değiller. Bayraklarımızı hakaret olarak gören anlayış bu türlü algılıyor. Yani eser üzerinden çıkan bütün bu olaylar İslam’ı muhafaza üzerinden değil büsbütün LGBTİ+ düşmanlığından yürüyor. İkinci olarak da kulübe yönelik taarruzun altı boş zira Boğaziçi’de yahut ülkede LGBTİ+lar yalnızca LGBTİ+ oluşumlarında yoklar her yerde varız.”
SOYLU’YA KARŞILIK
Öğrenci, Soylu’nun sapkın benzetmesine ait ise şunları söyledi:
“İçişleri Bakanı’nın, Diyanet İşleri Bakanı’nın, İbrahim Kalın’ın, kayyum Melih Bulu’nun yazdıkları da kendi düşündükleri üzere İslam’ı korumak üzerinden değil, Zira Kabe’ye ya da İslam’a bir ziyan gelmedi, ancak hem bunu hakaret olarak gören anlayış hem de sonrasında gelişen süreç gösteriyor ki bu açık bir LGBTİ+ düşmanlığıdır.”
“ÖZEL GÜVENLİK İHBAR ETTİ”
Gözaltına alınan öğrencilerin Emniyet’teki sözlerine katılan avukat Uğur Esat Keşküş, soruşturma sürecine ait cumhuriyet.com.tr’ye açıklamalarda bulundu.
Öğrencilere “Dini bedelleri aşağılama” suçlamasında bulunulduğunu aktaran Keşküş, “Olay şöyle başlıyor; okuldaki güvenlik vazifelileri bir tutanak tutuyorlar. Gözaltına alınan öğrencilerin isimlerini yazıyorlar. Yani bir nevi ihbar etmişler. Öğrenciler tabirlerinde bunu yalanladı. Biz asmadık dediler. Şahmeran fotoğrafı da sorgu esnasında soruldu” diye konuştu.
AVUKAT: ÖĞRENCİLERE TUTANAK İMZALATILMAYA ÇALIŞILDI
Keşküş, tutunak tutan güvenlik vazifelilerinin sabah 04.00’te Emniyet’e getirilerek teşhis yaptırıldığı bilgisini de paylaşarak şöyle devam etti:
“Öğrencilerden bir adedini yanında avukatı olmadan sözü alınmaya çalışıldı. Biz fark edip bunu engelledik. Daha sonrasında da bizim yanımızda “şüphelilerin suçlamayı kabul ettiğne dair” öğrencilerin sözünü yansıtmayan bir olay tutanağı imzalatılmaya çalışıldı. Öğrenciler bu metni imzalamadı.
Resmi asan belirli değil. Anonim bir eser var ortada. Hukuken de şunu söyleyeyim; atılı suçlamanın karşılığı çok düşük bir ceza, savcılığa dahi intikal etmez. Olağanda tutuklama yasağı var bu cezada. Gözaltılar büsbütün Twitter’da en çok konuşulan mevzular ortasına sokulmasıyla ilgiliydi.”
Editörün notu: Haberde konuşan öğrencilerin isimleri kendi istekleri doğrultusunda bilinmeyen tutulmuştur.
Cumhuriyet
