Tıp tabibi da olan CHP’li Mustafa Adıgüzel, dün toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla Sıhhat Bakanlığı’nın açıkladığı dataların doğruyu yansıtmadığını yineleyerek, 3 büyük ilin vefat sayılarını açıkladı. Adıgüzel’in açıkladığı datalara nazaran; İstanbul’da 11 bin 600, İzmir’de 2 bin 87, Ankara’da 2 bin 923 kişi ömrünü yitirdi. Adıgüzel, bu 3 büyük kentte 16 bin kişinin salgın nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti.
Sözcü muharriri Aytunç Erkin’e konuşan Adıgüzel’in açıklamaları şu halde:
‘20 GÜNLÜK TAM KAPANMA GEREKMEKTE’
“Pandemide gelinen nokta 20 günlük tam kapatmayı gerektirmektedir. Salgının başından beri en berbat günleri yaşamaktayız. Dünya Sıhhat Örgütü üçüncü bir dalgadan kelam etti. Mart başına kadar çok daha makus bir süreç yaşanacak üzere görünüyor.
‘BU SAYILAR HEKİM ONAYLI’
Türkiye’nin dört bir tarafından meslektaşlarımızdan, Sıhhat İşçileri Sendikası’nın üyelerinden, büyükşehir belediyeleri ve CHP’li belediyelerden aldığım datalarla konuşuyorum. Şu anda yalnızca 3 ilin cenaze sayısı 24 Kasım için: İstanbul 211, İzmir 73, Ankara 31 olmak üzere toplam 315. Pandemi toplamında ise İstanbul 11 bin 600, Ankara 2 bin 923, İzmir 2 bin 87 olmak üzere 16 bin 610… Bu sayıların tabip onaylı yalnızca müspet sayılar olduğunu bilmenizi isterim. Zira vefat raporu bildiriminde ‘bulaşıcı hastalık’ kodunu girebilmek için test müspet kuralı var. Yoksa site engelliyor, seçenek vermiyor.
‘GÜNLÜK BİNİN ALTINDA DEĞİL’
İstanbul, Ankara ve İzmir’in 25 milyon nüfus barındırdığını düşünürsek, ülke geneline projeksiyon yaptığımızda günlük olumlu vefat sayılarının 800’den, pandemi süreci boyunca da 50 binden aşağı olmadığını görüyoruz. Bir de bu müspet cenazelerden hariçler var. Bu sayıdan daha fazla olmak üzere testi Covid-19 negatif vefatları ve bilerek ya da idari mobbing ile bulaşıcı hastalık girişi yapılmayan Covid-19 vefatları var ki, bu cenaze sayılarından daha da yüksek. Zati testin hassaslığının yüzde 50 civarında olduğunu biliyoruz. Bu durumda sayılara testi negatif Covid bağlantılı vefatları de eklediğimizde cenaze sayısının Türkiye ölçeğinde günlük binin, pandemi toplamında da 100 binin altında olmadığını görüyoruz.
‘BAKAN KENDİ AĞZIYLA İTİRAF ETTİ’
Sıhhat Bakanı, Plan ve Bütçe Kurulu’nda bu yıl birinci 9 ayda 339 bin cenaze bildirimi olduğunu, konuşmasının bir öbür kısmında de her 10 cenazeden birinin bulaşıcı hastalık halinde rapor edildiğini kendi ağzı ile söz etti. Bu da tutanaklarda var.
‘YENİ 5 MİLYON HADİSE DEMEK’
Sonuç olarak günde binin üzerinde cenaze mart başına kadar devam ederse ülkemiz için bu 100 günlük süreçte 100 binin üzerinde insan kaybı riski var. Keza bu 100 günlük süreçte birebir süratte yeni 5 milyon olay demektir.
‘20 GÜNLÜK TAM KAPATMA ŞART!’
Teklifim tam kapatma ile hastalığı evvel durdurup, bahar aylarında da tam bitirmektir. Önümüzdeki yaz döneminde da ülkeye dışarıdan girişleri sıkı bir halde denetim altına alıp turizmi de yerli turistle karşılamak mümkündür. Biz bize yeteceksek bu türlü yetelim. Böylelikle yıllardır tatil yapma imkanı bulamayan insanımıza da gün doğmuş olur. Önümüzdeki eğitim döneminde da çocuklarımız inançlı huzurlu bir formda okullarına gidebilecek olur. Son kelamım: 20 günlük tam kapatma şart!”
‘AŞI KESİN TAHLİL DEĞİL’
“Aşı kesin tahlil değil. Zira tesiri kısa periyodik olacaktır. Takip ettiğiniz birçok şahısta hastalık geçirdikten aylar sonra antikor sıfırlanmıştır. Aşı ile sağlanacak bağışıklık çok daha kısa vadeli olacaktır. Zira bilimsel olarak, hastalık geçirilirken canlı virüs ile karşılaşıldığı için daha fazla antikor bırakır. Aşı ile verilen meyyit virüs ya da virüs kesimleri ile oluşturulan bağışıklık ise çok daha kısa periyodik olacaktır. Aşı yapılsa bile ülke içerisinde döngü hastalığı yok etmeye yetmeyecektir. Üstelik şimdi yan tesiri olmadığına dair kâfi bilimsel bilgiler yok.”
Cumhuriyet
