Bülbül, hususla ilgili yaptığı açıklamada cezaevi bilgilerine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Ülkede 368 infaz kurumu var ve bu kurumların kapasitesi 251 bin 89. Son bilgilere nazaran de hükümlü ve tutuklu sayısı toplam 297 bin 19. Bu sayıyla Avrupa Kurulu üyesi 47 ülke içinde cezaevlerinde en fazla kişinin bulunduğu ülke pozisyonundayız. AKP onarıcı adalet için neler yapabiliriz, hata oranlarını, tutuklu sayılarını nasıl düşürebiliriz diye düşünmek yerine hiçbir siyaset üretmeden cezaevi inşa ediyor. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün resmi sitesinde, yeni ceza infaz kurumlarının yapılmasının mecburilik arz ettiği tabir ediliyor. Ülke bu zihniyetle resmen cezaevi ülkesine döndü. Bu kadar sığ bir bakış açısıyla bir arpa uzunluğu yol almak bir kenara, ülke fakat geriye sarfiyat.”
“AKP HERKESİ CEZALANDIRIYOR”
“Cezaevinin yapılacağı yer Karakollar ve Yolboyu Mahalleleri ortasındaki 250 dekarlık mera alanı. Bir kent merkezine, insanların hayat alanlarının tam ortasına cezaevi olur mu? O bölgenin ve cezaevinin güvenliği nasıl sağlanacak? Cezaevlerinin kente uzak olması hem içerde bulunanlar hem de civarda ömrünü sürdürenlerin güvenliği içindir. Siz cezaevini Çine’nin merkezine yaparsanız yalnızca mahkumları ya da tutukluları değil orada yaşayanları da, Çine’yi de cezalandırırsınız. Ne yazık ki götürülerine bakmadan, oy aldığı vatandaşların iradesini yok sayarak bu projeye dayanak veren AKP Aydın Milletvekili Mustafa Savaş’ın Çine’ye reva gördüğü bu.
“İSTİHDAMI SAĞLAYAN YATIRIMLAR YAPIN”
2019’da cezaevlerine ayrılan bütçe 6 milyar 993 milyon 138 bin iken, 2021’de 9 milyar 639 milyon 43 bin lira olmuş. Her yıl istikrarlı bir formda artan cezaevleri bütçesi Sanayi ve Teknoloji, Kültür ve Turizm, Etraf ve Şehircilik, Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanlığı bütçelerinden daha fazla. Bir de bunun yanında cezaevleri şartları insanlık dışı şartlar. Bu kadar bütçeyi ceza sistemine yatırmak yerine istihdam yaratacak, işsize iş imkanı sağlayacak yatırımlara neden harcanmıyor? AKP’nin cezaevi ve millet bahçesi dışında memlekete vereceği bir şey kalmadı anlaşılan. Otoyol deseniz, yap işlet soy modeli ile vatandaşın cebinden aldıkları parayla yandaş şirketlere peşkeş çekiliyor. Elektrik santrali deseniz özelleştiriliyor. Kısaca yatırım dedikleri her şey yandaşın cebini doldururken vatandaşları her manada biraz daha yoksullaştırıyor.”
Cumhuriyet
