CHP’li Gökçen: ‘Geleceğin hukukçularının yüzde 74’ü mesleki geleceğinden kaygılı’
CHP Gençlik Siyasetlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Gökçe Gökçen, Türkiye’nin çeşitli vilayetlerinden hukuk fakültesi öğrencileriyle birlikte bir çalıştay düzenledi. Çalıştay öncesinde 665 öğrenciyle görüşüldü ve hukuk eğitimi problemleri hakkında öğrencilerden bilgiler alındı. Çalıştay sonucunda hazırlanan raporda öğrencilerin anlatımlarından kesitlere ve tahlil tekliflerine de yer verildi.
CHP Genel Lider Yardımcısı Gökçe Gökçen, yazılı açıklama yaparak çalışmanın sonuçları ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Türkiye’nin dört bir yanından hukuk fakültesi öğrencileriyle konuştuk ve problemlerin büyük ölçüde ortaklaştığını gördük. Geleceğin yargıçları, savcıları, avukatları ve diplomatları olan gençler, hukuk fakültelerinin kontenjanlarının fazlalığından, eğitimde aktüel bahislere ve yeni gelişen alanlara yer verilmemesinden, ezberci ve teorik yüklü eğitimden, yabancı lisan eğitiminin olmamasından, karar alma süreçlerinde öğrencilerin dışlanmasından , siyasi baskılar ve ideolojik dayatmadan, pandemi devrinde yaşanan eşitsizliklerden, kütüphanelerin yetersizliğinden, stajyer avukatların problemlerinden ve toplumsal aktifliklerin yetersiz olmasından şikayetçiler.”
ÖĞRENCİLER KONTENJAN FAZLALIĞINDAN ŞİKAYETÇİ
Çalıştay sonunda hazırlanan rapora nazaran, hukuk fakültesi öğrencilerinin en çok şikayet ettiği mevzu kontenjan fazlalığı. Hukuk öğrencileri, yeni problemlerden uzak, yeni tartışmalara kapalı, ezberci ve basmakalıp bir eğitim aldıklarını düşünüyor. Öğrenciler, “Gördüğümüz müfredat çağın çok gerisinde”, “Eğitimler ezbere yönelik teorik ve pratikten yoksunuz. Bazen hocalarımız okulda aldığın eğitimi kullanmayacaksın bile diyorlar” diyerek aldıkları eğitimin niteliğini eleştirdi.
EĞİTİM KÂFİ DEĞİL
Öğrencilerin birden fazla 4 yılın hukuk lisans eğitimi için kâfi olmadığı konusunda hemfikir. Öğrenciler, bu kadar kısa periyotta temel hukuk eğitiminin alınmasının, pratiklerle bu eğitimin oturmuş hale getirilmesinin mümkün olmadığını düşünüyor.
Eğitimlerinin içeriklerinin ülke gereksinimlerini ve ülke gerçeklerini yansıtmadığını, yalnızca teorik derslerle yetinilmesi hasebiyle yenisi yorumlama hünerlerini geliştiremediklerini söylüyor. Pratik eğitime yönelik hiç ders almadan mezun olduğunu belirten öğrenciler dahi bulunuyor.
ÖĞRETİM ELEMANLARIYLA BAĞLANTI YOK
PANDEMİ DEVRİNDE EŞİTSİZLİK DERİNLEŞTİ
Öğrenciler, bilhassa pandemi devrinde “online” sisteme geçilmesi ile daha çok mağdur olduklarını ve eşitsizliklerin derinleştiği bir hale dönüştüğünü anlatıyor. Öğrencilerin neredeyse hepsi eğitimin sürdürüldüğü çevrimiçi sistemin altyapısının kâfi olmadığından şikayetçi.
Her derse iştirak için ısrarcı olan kürsülerde, altyapının yetersizliği sebebi ile çökmesi, çevrimiçi sistemde iştirakçi sayısı dolduktan sonra derse giriş yapılamaması yahut öğrencilerin internet kontaklarının zayıf olması durumlarında ne kadar gayret gösterirlerse göstersinler derse katılamayan öğrencilerin yoklama eksikliği sebebi ile kimi derslerden kaldıklarını anlatıyor.
Yaşanan adaletsiz durumları üniversite idarelerine hatta öğretim üyelerine dahi iletemediklerini, kendi hallerine bırakılmış hissettiklerini ve örgün eğitimde dahi kendini gösteren iletişimsizlik sorununun tesirlerini daha da arttırdığını, e-posta adreslerine dahi erişemedikleri öğretim üyeleriyle hiçbir halde irtibat kuramadıklarını tabir ediyor.
Cumhuriyet
