CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin borçlarının daima arttığını, üreticilerin tarımdan kopmaya devam ettiğini, iktidarın var olan meselelerin tahlili yerine ithalata dayalı bir tarım siyaseti izlediğini kaydetti.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, Türkiye’de çiftçilerin memnun olduğu istikametinde açıklamalarda bulunduğuna dikkat çeken CHP Milletvekili Gürer, “2002 yılında 2.4 milyar TL olan çiftçi borcu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 2021 yılı Şubat ayı raporuna nazaran 137 milyar TL’ye çıkmış. Bu sayı sadece çiftçilerin bankalara olan borcudur. Tarım Kredi Kooperatifleri ve piyasaya olan borçlarda eklendiğinde çiftçinin borcu 180 milyar TL’yi aşıyor” diye konuştu.
ÇİFTÇİ SAYISI GİDEREK AZALIYOR
Çiftçi sayısının da var olan meselelerin bir sonucu olarak gitgide azaldığına işaret eden Gürer, “Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) nazaran çiftçi sayısında 700 bin kişilik azalma oldu. Ziraat Odası’nın 4 milyon üye sayısı ele alındığında odaya kayıtlı 2 milyon çiftçi bugün çiftçilikten uzaklaşmış” formunda konuştu.
Gürer, “Sayın Bakan Türkiye’nin ziraî eserlerle ilgili ithalatı, ihracata nazaran daha düşük diyor. Bu bilgiler, sayılara bakıldığında hakikat olabilir. Fakat bu sayıların nasıl saptandığı kıymetlidir. Şayet siz en çok ithal ettiğiniz ki geçen yıl 9.5 milyon ton buğday ithal etmişiniz; bunun yüzde 45 olan gümrük vergisi oranını sıfırlarsanız, arpada yüzde 35, mısırda yüzde 25 olan gümrük vergisi oranını sıfırlarsanız, gümrük vergisiyle elde edilecek gelirleri de ihracat sayısından düşmeniz gerekir. Öte yandan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) kendi çiftçisinden 1800 liraya aldığı buğdayı yurtdışından 2 bin 450 liraya ithal etti. 1950 liraya da piyasaya sattı. Kurumsal olarak önemli ziyan oluştu. İhracatı ithalata oranlarken, gümrük vergisiyle ülkemize giriş yapan eserleri dikkate alıp kamunun bu husustaki ziyanını toplarsak, sayın Bakanın belirttiği üzere ithalat ile ihracat ortasında, ihracat lehine gösterilen sayı daha düşük sayı olarak ortaya çıkar. Zira devlet gümrük vergisi gelirinden vazgeçecek, kamu kurumlarının ziyanı hesaplanmayacak, sonrada ihracatımız arttı diye kendi kendimizi aldatacağız. Bu kabul edilemez” diye devam etti.
YERLİ ÇİFTÇİ DESTEKLENMELİ
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ithalata dayalı tarım siyasetinin Türkiye’de tarımı bitirme noktasına taşıdığına da işaret etti. Gürer, “Kendi çiftçimizi desteklemeliyiz. Bugün 20 milyon tona yakın buğday üreten Türkiye’nin 10 milyon tona yakın buğday ithal ediyor olması, sıkıntıların azaldığının değil arttığının bir göstergesidir. Kendi çiftçimize gerçek vakitte yanlışsız dayanak vermeliyiz. Bir yıl evvelce eser deseni belirleyerek çiftçinin kazanabileceği eserleri ekmesini sağlamalıyız” tabirlerini kullandı.
PATATES ALIMI AĞIR İLERLİYOR
TMO’nun depolarda kalan patatesi alıp, muhtaçlık sahiplerine dağıtılması uygulamasına da değinen Ömer Fethi Gürer, “Aylarca TMO patates alımı yapsın, çiftçinin elinde kalan patates çürümesin dedik. Nihayet aylar sonra iktidar TMO eliyle patates alımına başladı. Bakanın açıklamasına nazaran 10 bin ton patates alımı yapılmış. Halbuki 300 bin ton patates depoda, Cumhurbaşkanı 1 milyon 200 bin ton patates alımı yapılacağını açıklamıştı. Ülkemizde 5 milyon 200 bin ton patates üretimi yapılıyor. Bunun çoğunluğu depolarda kaldı. TMO patates alımında sistem olarak iyi eseri tercih ediyor. Eseri çürümek üzere olan çiftçinin durumuyla ilgili bir açıklama bugüne kadar yapılmadı” dedi.
Gürer, çillenmeye başladığı için TMO tarafından alınmayan eser sahiplerinin belirlenerek, alım koşullarına uymayan eser sahiplerine motamot doğal afetlerde olduğu üzere dayanak sağlanması gerektiğini söz etti.
TATLİK VE TAĞŞİŞ ESERLER LİSTESİ NEDEN AÇIKLANMIYOR?
Gürer, belli periyotlarda taklit ve tağşiş eserlerin listesini açıklayan Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2020 yılının Eylül ayından bu yana açıklama yapmadığını da anımsatarak, “Denetim mi yok, bilgi mi yok ya da piyasadaki eserler meselesiz mu? Öte yandan taklit ve tağşiş olduğu argüman edilerek bakanlık tarafından açıklanan bir firma, mahkeme kararıyla eserini o listeden çıkarttırdı. Bu mevzuda bir yasal boşluk mu var? Gelirler düştü, giderek arttı. Yurttaşın tükettiği besinin içeriğini güvendiği devlet tarafından denetlenerek, hileli eser satışının önü kesilmelidir” sözlerini kullandı.
Cumhuriyet
