Kutlamak gerek.
Tarihindeki birinci Euroleague şampiyonluğu sonrası, orta vermeden, durmadan, dinlenmeden hem de..
Hem de Türkiye’nin basketbola en büyük 2. yatırımını yapan Fenerbahçe BEKO’yu, 3maçta da farklı yenerek…
Düşünün 80 maç oynadılar. Avrupa’da vakit zaman kaybettiler, Türkiye’de yarı final, final serisi yalnızca 1 sefer o da Afyon’a kaybettiler.
Tek mağlubiyetle şampiyon oldular…
Üstelik rakip alanda; Ataşehir’de kaldırdılar kupayı.
Maça gelirsek; seri öncesi şampiyonluk kupası 3 ya da 4. maçta Efes’e gelir görüşü hakimdi.
Zira yorgundular. Zihince doymuşlardı Barça zaferiyle..
Lakin kimse 3-0’lık seriyi, üstelik farklı bir galibiyeti beklemiyordu.
Zira herkes, biraz da gergin geçen 2. maç sonrası Fenerbahçe’nin meskeninde direniş göstereceğini bekliyordu.
Gerçekten gösterdiler de birinci 17 dakika. Bilhassa birinci çeyrekte 25-21 Fenerbahçe üstünlüğü de vardı. Beaubois’nın direnişi, Sertaç ve Moerman’ın katkısı ile ayakta kaldılar. 2. dönemde, Vesely, De Colo ve Guduric tıpkı 5’te oynamasa da maçı tuttu Fenerbahçe ismine. İşte bu kısmın sonunda Efes geri dönecekti. Micic’in sayı ve asist katkısına maçın MVP’si Beaubois’nın sayıları eklenince Fenerbahçe direksiyonu Efes’e verdi.
Ve bu yılın neredeyse tüm 3. çeyreklerini dayanılmaz oynayan Efes, karbon kopya bir imaj ile yeniden Beaubois’nın önderliğinde farka koştu; Fenerbahçe sayı atamıyor, Efes 3’lükleri yağmur üzere geliyordu.
İşte maç da burada koptu, fark 20’lere çıktı.
Buğrahan’ın asistleri, Boerman’ın katkısı, akabinde Yiğitcan ve Doğuş’un gücü Efes’i evvel 93-66’lık galibiyete sonra da 3-0’la şampiyonluğa taşıyacaktı.
Lisana kolay 3 final maçı 3’ü de farklı bitiyor.
Ve hak edilen bir şampiyonluk.
Çok iyi bir planlama, fevkalade bir yatırım ve fire vermeyen takım.
Hani kimi eleştirsek diye bakıyoruz, oyuna giren, çıkan, sakatlığı nedeniyle oynamayan, kısaca herkes bir galibiyet makinesinin dişlileri üzere. O yüzden takımdaki tüm oyuncularla Ergin Ataman’ı, Alper Yılmaz’ı ve pandemide yatırımı kesmeyen Özilhan-Yazıcı ailelerini kutlamak gerek.
Ve bir taban not Fenerbahçe’ye; Obradovic sonrası Kokoskov olmadı. Transferler tutmadı, daha doğrusu seyircisizlik Fenerbahçe’yi vuru. Maç içinde de iyi değillerdi. Örneğin kalibreleri yüksek De Colo-Vesely-Guduric niye yan yana oynamaz bunu teknik takıma sormalı birileri! Ya da en kritik anlarda guard değişiklikleri ile kadronun ritmini bozmak kime yaradı bu da öbür bir soru!
Cumhuriyet
