Prof. Dr. Taner Demirer, bu cins durumlarda aşı çalışmalarına yardımcı olmak gerektiğine işaret ederek, Çinli SinoVac firmasının geliştirdiği Covid-19 aşı adayı için istekli olduğunu aktaran Demirer, şunları söyledi:
“Faz-3 çalışmalarına istekli olarak katılmaya karar verdim. Birçok arkadaşımız da katıldı. Burada denek olmak kutsal bir şey. Sonuç olarak aşının kullanılabilir hale gelip, onay alıp insanlığın hizmetine sunulması kıymetli. Ben de denek olarak çalışmaya katıldım ve iki doz aşı yapıldı. Birincisi 18 Kasım’da ikincisi de 2 Aralık’ta iki hafta ortayla. Türkiye’de, Brezilya’da, Endonezya’da Çin aşısının çalışmaları birçok ülkede devam ediyor.”
“BEN ÇOK KORKMADIM”
Demirer, Çin aşısının inaktive edilmiş olmasına değinerek, şu bilgileri verdi:
“Bildiğimiz zararsız bir aşı. Meyyit aşıların çok büyük, beklenmedik yan tesiri olmuyor. Hasebiyle ben çok korkmadım, meyyit aşı olduğu için yaptırmaya karar verdim. Aşıyı olduktan sonra iki gün halsizlik oldu, aşı yapılan omzumda hafif bir ağrı oldu. 3’üncü, 4’üncü, 5’inci günlerde biraz üşüme ve 37 derece üzere hafif ateş oldu. Sonra bu bulgular kayboldu. İkinci aşıdan sonra hafif halsizlik hissettim, fazla bir şey hissetmedim. Öteki da bir yan tesir olmadı lakin çoklukla birçok denek arkadaş, iki gün süren bir halsizlik, bazen de aşı yapılan bölgede ağrı olduğu halinde beyan ediyorlar.”
Aşılara önemli manada muhtaçlık olduğunu anlatan Demirer, “Bu vakte kadar yapılan açıklamalarda hem Amerika hem de Pfizer/BioNTech aşılarının yüzde 94-95 oranında tesirli olduğunu gördük. Endonezya’dan bir açıklama yapıldı, Çin aşısı yüzde 97 oranında koruyuculuk/bağışıklık tesiri yarattığı tarafında. Türkiye’deki, Brezilya’daki sonuçlar da muhakkak olunca Çin aşısının da ne kadar bir koruyuculuk sağladığını daha iyi öğreneceğiz.” diye konuştu.
Demirer, Çin aşısı yahut Pfizer/BioNTech olsun insanların bu aşıyı yaptırmasının kıymetli olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:
“Bu çok önemli bir pandemi. Biz şayet bu pandemiyi yok etmek istiyorsak aşılanmak lazım. Beşerler aşılanmazsa bu pandemiyi yok edemeyiz. Bir toplumda yüzde 50’si, 60’ı aşılanıp yüzde 30-40’ı ‘hayır ben aşılanmayacağım’ derse o vakit bu salgın kaybolmaz. Aşılamayı çok iyi bir oranda yapmak lazım. Küresel bir tahlil değerli. Gidip Kuzey Amerika’yı, Avrupa’yı aşılarsınız lakin Afrika’yı öteki ülkeleri aşılamazsanız o vakit tekrar pandemi dünyada silinmez. Adaletli bir yaklaşım kaide. Eşitlik içinde yoksul ülkelere de imkan sağlayarak küresel bir tahlil bulmak değerli burada.”
“BU AŞILARDA NE KADAR BAĞIŞIKLIK OLACAĞI BİLİNMİYOR”
“Esasen bu aşılarda ne kadar bağışıklık olacağı bilinmiyor. Çin aşısında da Pfizer/BioNTech’te de Amerika’nın Moderna’sında, AstraZeneca aşında ne kadar bağışıklık olacağı bilinmiyor.” diyen Demirer, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bizim ‘T hücresi’ dediğimiz hafıza hücrelerimizin bunu belleğinde ne kadar mühlet tutacağını bilmiyoruz. Benim şahsi görüşüm; 9 ay 1 yıl üzere aşıların muhafaza sağlayabileceği ancak nezle, influenza, grip aşılarında olduğu üzere tahminen bu hastalığı hafif geçirmemizi sağlayacağı. Tahminen bulaştırma oranını düşüreceği ve bu tarafıyla de tahminen aşının yılda iki sefer gerektiğini önümüzdeki 2 yılda net halde öğreneceğiz. Aşıyı deneyim edeceğiz, ne kadar koruduğunu öğreneceğiz.”
“AŞI YAPTIRAN ÖTEKİ TABİP ARKADAŞLARDA DA BAĞIŞIKLIK OLUŞTU”
Demirer, toplumsal medya hesabı Facebook’tan yaptığı paylaşımda da “Çin aşısı için yapılan faz-3 çalışmada istekli oldum. 2 hafta orta ile 2 doz aşı yapıldı. Birinci aşıdan sonra birkaç gün halsizlik, üşüme ve düşük dereceli ateş oldu. 21. günde antikor seviyesine baktırdım ve yüksek bir IgG düzeyi ile tam bağışıklık oluştuğunu gördüm. Benimle aşı yaptıran başka tabip arkadaşlarda da bağışıklık oluştu. Görülüyor ki bu Çin aşısı Sinovac Covid-19’a karşı gözetici. Bedelli arkadaşlarım lütfen siz de aşınızı yaptırın.” sözlerine yer verdi.
Cumhuriyet
