DenizBank ve Türkiye Film ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) iş birliğinde hayata geçirilen 4. DenizBank Birinci Senaryo Birinci Sinema Müsabakası kapsamında gerçekleştirilen “Senaryo Sohbetleri” dün akşam dolu dolu bir kısma sahne oldu. Direktör Bora Talat Oyacı’nın moderatörlüğünü yaptığı programın yirmi üçüncü kısmının konuğu “Oyuncu Gözüyle Senaryo” başlığı ile Demet Akbağ’ydı.
Demet Akbağ programın moderatörlüğünü yapan Bora Talat Oyacı’nın senaryo ve oyuncu bağına dair sorularının yanı sıra takipçilerin program esnasında toplumsal medyadan ve YouTube üzerinden sordukları soruları da cevapladı. Ayrıyeten Demet Akbağ ile Hizmetimiz Tatil sinemasında birlikte çalışan direktör Murat Şeker de sürpriz konuk olarak programa bağlandı.
“Farklı Karakterleri Keşfetmeyi Seviyorum” Programda birinci olarak “Rolünüzü neye nazaran seçersiniz?” sorusuna yanıt veren Demet Akbağ, “Hikâyeyi okuduğum devir o rol aslında beni bir biçimde etkilemeyi başarır ve kendini seçtirir” karşılığını verdi. Senaryoyu okur okumaz o karakteri bir biçimde oynayacağını hissettiğini söyleyen Akbağ, bunun oyunculara mahsus içgüdüsel bir şey olduğunu belirtti. Akbağ, oyunculuğa dair görüşlerine şu cümlelerle devam ettirdi: “Farklı karakterleri keşfetmeyi, onlara bir şey söyletmeyi ve onları anlamaya çalışmaya çok değer veriyorum. Oynayacağım bayan karakter her seferinde etrafımdaki birilerinin karışımı oluyor. Bir oyuncu için olmazsa olmazlardan biri de hiç kuşku yok ki mizah anlayışıdır. Zamanlama ve mizah anlayışı bir oyuncunun en büyük zenginliğidir. Bu perspektiften baktığınızda oynadığınız karakter tek boyutlu olmaktan çıkıp çok boyutlu hale dönüşür”.
“Günümüz Genç Oyuncularının İşi Daha Kolay, Ancak Kendilerini Kanıtlamaları Daha Zor”
Programın moderatörü Bora Talat Oyacı’nın kendi nesli ile şimdiki nesilden oyuncular arasındaki farklara dair sorusuna, Demet Akbağ, kendisini her vakit enteresan bir kuşağın döngüsü içinde taraf alan bir oyuncu olarak gördüğünü söz etti. Küçüklüğünde radyoyla başlayan, daha sonra film ile devam eden ve sonrasında da TV ile tanışan bir gelişim geçirdiğini belirten Akbağ, “Bu denli bir geniş yelpazenin içinde mahal aldığımız için şu anki jenarasyondan epeyce farklıyız ve bu farklılıktan ötürü da kendi jenerasyonumdaki oyuncuları çok şanslı görüyorum. Ben Perşembe akşamları dinlediğim radyo oyunu ile oyunculuğa aşık oldum ve hayallerimin peşinden de giderek oyuncu oldum. Bizim beslendiğimiz periyot ile şimdiki jenerasyonun beslendiği devir büsbütün farklı. Şimdiki genç arkadaşlarımı bir yandan şanslı görürken bir yandan da işlerinin güçlükle olduğunu düşünüyorum. Kendilerini göstermek teknolojinin de gelişimiyle gerçek orantılı olarak çok daha kolay, fakat kendini kanıtlayıp kalıcı olmak çok daha çetin ve bunun için çok çalışmak ve çabalamak gerek” cümlelerini kullandı.
“Her Karakteri Oynarken Kendimden Bir Şey Bulurum”
Demet Akbağ, oyunculuğa bakış açısını programın ilerleyen dakikalarında mahal aldığı girişimlerle örneklendirerek anlattıktan sonra oyunculuk üzerine de son kademe kıymetli tespitlerde bulundu. “Her oyunda ve her sinemada bir şey öğrenirim. Role büründüğüm her karakterde bir şeyi fark ederim ve bulurum kendimde” diyerek bir rolün oyuncuya nasıl bir dünya görüşü ve bakış açısı kazandıracağını anlattı. Demet Akbağ, bir oyuncuda temaşa oyunculuğunun konumunun her vakit daha kişisel olduğunun altını çizerek kelamlarını şöyle sürdürdü: “Sahneye birinci çıktığınızda eliniz ayağınız çok uzayıp masraf. O rolü benimseyip sıklıkla sahnede oynadığınız vakit ise sizin için bir şeyler değişmeye başlar ve elinizi ayağınızı nasıl kullanacağınızı ve nereye koyacağınızı daha iyi bilirsiniz. Oyuncu için 15 gün yahut bir ay sonrasının bitmiş biletleri olan bir oyunu oynamak çok hoş bir histir. Siz tahminen o oyunda 2-3 yıl boyunca daima birebir rolü oynarsınız ancak her seferinde farklı bir seyirciye oynarsınız. Bu da sizin heyecanınızı her daim diri fiyat ve birinci günkü heyecanla o sahneye çıkarsınız. Yaptığım ve hayran olduğum işin bir kesimi da seyirciyle buluşmak. Seyirciden beğeni almak ve övülmek hayallerimin peşinden koşarken yanılmadığımı her seferinde hatırlatıyor bana”.
Seyirci Tarafından Sevilmenin Sırrı
Oynadığı her karakterin seyirci tarafından neden bu kadar sevildiğini de cevaplayan Demet Akbağ sırrını Senaryo Sohbetleri programında açıkladı ve şunları söyledi: “Karakter ne olursa olsun ben kesinlikle içine bir tutam gerçek ‘Demet’ koyuyorum. Onun sırrı orada saklı. Bunu harmanladığın vakit o karakter yaşar”.
“Dizi Yapmamak Benim Tercihim Değil”
Program sırasında toplumsal medyadan gelen “Sizi çok fazla seride görmedik, nedeni nedir?” sorusunu yanıtlayan Demet Akbağ şu yanıtı verdi: “Dizi yapmadım fakat bu çok da benim tercihim değil. Senaryo çok heyecanlandırmamış olabilir yahut bana münasip bir rol denk düşmemiş olabilir. Bunun yanı sıra devir zaman da ‘Siz film oyuncususunuz’ diye düşünen fakat bana sormayan yapımcı yahut direktörleri duyuyorum. ‘Asla onum ya da tercih etmiyorum’ diye bir cümle hiçbir vakit demedim. Bu durum benim tercihim değil”.
Demet Akbağ’dan 9 Sefer Leyla’ya Dair Tüyolar
Oyuncu takımında bölge aldığı ve koronavirüs münasebetiyle vizyon tarihi ertelenmek zorunda kalan “9 Kez Leyla” sinemasını de en kısa müddet içinde seyircisiyle buluşturmak istediklerini belirten Demet Akbağ, sinemaya dair de ufak tüyolar verdi. Seyircinin hiç alışık olmadığı bir sinemayla karşılaşacağını ve Ezel Akay filmini takip edenlerin kendisinin ne demek istediğini daha iyi anlayacağını söyleyen Akbağ, “Seyircilerin çok eğleneceği ve renkli bir dünyayla karşılaşacağı bir sinema izleyeceklerine kelam verebilirim” dedi.
Televizyon Gazetesi
