Şişli’de bulunan Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen aktifliğin moderatörlüğünü Nesteren Davutoğlu üstlendi. Türkiye’nin her köşesinden özgürlük, ekmek, adalet ve barış taleplerinin yükseldiğini belirten Davutoğlu, Demokrasi Konferansı’nın bu sesleri birleştirmek için yola çıktığını söz etti.
Davutoğlu, “Özgürlük, eşitlik, demokrasi talepleri ile işsizliğin, yoksulluğun görülmemiş boyutlara geldiği, eşitsizliklerin kabul edilemez bir seviyeye ulaştığı ülkemizde ezilen kesitlerin hak taleplerini ekmek, adalet ve özgürlük başlığı altında birleştirmek ve birlikte hareket etmelerine yer sağlamak için, bu sesleri büyütmek, birleştirmek ve gücünü açığa çıkarmak için, ülkede bir demokrasi rüzgârı estirmek, toplumsal barış maksadını ve demokrasi çabasını bir ileri basamağa taşımak için, halka umut verecek bir ortaklaşmayı yansıtmak, her alanda yaşanan hak ihlallerine, baskılara ve hukuksuzluğa karşı güçlü bir itiraz sesi yükseltmek için yola çıkıyoruz. Demokrasi isteyen tüm kesitleri, hak örgütlerini, platformları, kurumları bu heyecan ve umut verici hazırlık sürecine dahil olmaya, süreci birlikte örmeye davet ediyoruz” diye konuştu.
Davutoğlu’nun açılış konuşmasının akabinde çağrıcılar heyetindeki birtakım isimler, görüntü konferans sistemiyle iştirak sağlayarak sırayla konuşma yaptı.
Birinci konuşmayı yapan Türk Tabipleri Birliği Lideri Şebnem Korur Fincancı, Covid-19 salgını sürecinde ömür hakkının ihlal edildiğine dikkat çekerek, “Sosyal cinayet işleniyor. Her gün resmi sayılara nazaran 5 dakikada bir yurttaşımızı kaybediyoruz” dedi.
‘YENİ BİR UYANIŞ’
Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yargıcı ve eski CHP Milletvekili İstek Türmen, Demokrasi Konferansı’nı “yeni bir uyanış” olarak nitelendirerek, “Bu bir son değil, başlangıçtır. Bu konferans, büyük bir yürüyüşün başlangıcıdır. Bayan hareketiyle, Kürt siyasetinin, Boğaziçili öğrencilerin, ekolojik problemlere tahlil talepleri lakin demokrasiyle karşılık bulabilir. Demokrasi konferansı, ezilenlerin sesini duyuracak konferanstır” diye konuştu.
Siyasetçi Ahmet Türk ise, Türkiye’deki en büyük sorunun Kürt sorunu olduğunu belirterek bu sorunun demokrasi olmadan çözülemeyeceğine vurgu yaptı. Geçen mahallî seçimleri hatırlatan Türk, “Yerel seçimlerde bir tercihte bulunduk ve bunu ittifak arayışıyla yapmadık. Bu tercihimizi Türkiye’nin demokratik geleceği için kullandık. Bu iktidardan ve kaostan kurtulmak için birliğe muhtaçlık var. Bunu yaygınlaştırmak, toplumun her kesitine taşımak, gayretimizi ortaya koymak gerekir” sözlerini kullandı.
İnsan Hakları Derneği Genel Lideri Öztürk Türkdoğan da “Çatışmaların devam ettiği ülkelerde demokrasiye ulaşmak zordur. Türkiye’de insan hakları gayretinin, demokrasi çabasından ayrılmayacağını biliyoruz” dedi.
Soma davasını izlediği Akhisar’dan katılan eski CHP milletvekili Melda Onur, “Demokrasi yeri ayaklarımızın altından çekildi” diye konuştu.
Eğitim-Sen Genel Lideri Nejla Heyet, demokratik siyasi alanın harabaye döndüğünü söylerken Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Lideri Celal Fırat da Alevi yurttaşların ve derneklerinin konferansa dayanaklarını esirgemeyeceğini aktardı.
Türkiye’nin birinci bağımsız bayan sığınmaevi Mor Çatı’nın ve 2007’de kurulan İstanbul Barosu Bayan Hakları Uygulama Merkezi kurucularından olan Canan Arın, konferansa iştirak sağlayamazken Arın’ın bildirisini müellif Ayşegül Deveci okudu. Tarık Ziya Ekinci de gönderdiği görüntüyle bildirisini iletti.
Cumhuriyet
