Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Savaşçı, koronavirüs hastalarında uygulanan tedavilerin birtakım yan tesirleri olduğunu söyledi. Doç. Dr. Savaşçı, “Şu anda koronavirüs hastalarına çok ağır tedaviler uyguluyoruz.
Tedavilerde tabi birtakım yan tesirler ortaya çıkabiliyor. Bilhassa Hindistan’da mevt oranı 4-5 bin iken ne yazık ki istenmeyen birtakım enfeksiyon hastalıkları da ortaya çıktı, uygulanan tedavilere ikincil olarak. Çok ağır steroid, kortizon tedavisi alan hastalarda şayet şeker hastalığı da varsa bu bireylerde çok önemli mantar enfeksiyonları ortaya çıktı. Ağız içi ve yüzü büsbütün kaplayan ve yarısının vefatına neden olan Mukormikoz (kara mantar) dediğimiz önemli olaylar ortaya çıktı, bunların yarısı kaybedildi” dedi.
‘KALICI ŞEKER VE TANSİYON HASTALIĞI ORTAYA ÇIKABİLİYOR’
Doç. Dr. Savaşçı, uygulanan tedavilerin sonucunda kalıcı olabilecek şeker ve tansiyon hastalığının ortaya çıktığını kaydederek, “Bizim ülkemizde de ağır steroid tedavisi sonucunda İstanbul’da bir hadise ortaya çıktı, şeker hastalığı gelişebiliyor. Uygulanan tedavilerin getirdiği bir sonuç olarak şeker, diyabet, tansiyon hastalığı ortaya çıkabilir. Şahıslar tedavi olduktan sonra şayet ağız kuruması, sık sık idrara çıkma, el, ayak titremesi, şeker düşmesi üzere belirtiler yaşarlarsa kesinlikle şeker ölçümü yapsınlar.
Enseden başlayan, devam eden baş ağrısı ortaya çıkarsa bu durumda da kesinlikle tansiyon takibi ile iç hastalıkları, enfeksiyon polikliniklerine müracaat etsinler. Zira kalıcı bir hale gelebilecek şeker ve tansiyon hastalığı da ortaya çıkmış olabilir. Ölümcül bir hastalık ile gayret ediyoruz, tedavilerin kesinlikle kimi yan tesirleri ortaya çıkabiliyor, bunu da halkımız ihmal etmesin. Takiplerini yapmayı aksatmasınlar” diye konuştu.
‘VEREM HASTALIĞI ETKİN HALE GELEBİLİYOR’
Doç. Dr. Savaşçı, koronavirüs tedavisinin akabinde kanlı balgam, ateş, geçmeyen öksürük olursa hastaneye başvurulması gerektiği tarafında ikazda bulunarak, şöyle konuştu:
“Mukormikoz hadiselerimiz ağır kemoterapi alan hastalarda ortaya çıkan durumlardır. Koronavirüs vaktinde akciğerleri kurtarmak için uygulanan kortikosteroid tedavisi alan hastalarda bilhassa ‘Aspergillus’ dediğimiz akciğer mantarı ortaya çıkıyor ve onun da vefat oranı çok yüksek. Ne yazık ki ülkemizde bu türlü olaylar ortaya çıkıyor. Bilhassa de baskılanmış, bedenimizde yerleşik olan verem hastalığı da etkin hale gelebiliyor. Bireyler iyileştikten sonra kanlı balgam devam ederse, ateş, geçmeyen öksürük olursa kesinlikle göğüs hastalıklarına müracaat etsinler.”
‘AŞILANMADAN VİRÜSÜ KAPMAYIN’
Doç. Dr. Savaşçı, 1 Haziran’da önlemlerin gevşetilebileceğini belirterek, “Esnek mesai kavramı haziranda devam etmek zorunda; zira şimdi aşılama toplumumuzda tam yapılmadı. Bilhassa Temmuz’un 15’inden sonra bütün alanlarda, sinemalar, tiyatrolar, restoranlarda çok önemli biçimde rahatlama, açılma bekliyoruz açıkçası. Haziran ayında yapılan aşıların koruyuculuk oranları bilhassa BioNTech yapılacak, birinci dozdan sonra yüzde 78 koruyuculuğu mevcut.
15 gün sonra muhafazaya başladığını düşünürsek, haziranın sonunda birçok toplumumuz aşılandığı için Temmuz’un 15’inden sonra toplumumuz artık çok önemli rahatlamaya kavuşacaktır. Şu anda yapılan en büyük yanılgı, aşılanmadan bir ortaya gelip parklarda, bahçelerde cümbüş düzenlemek. Zira aşılanmadan bu hastalığı geçirirsek kalıcı hasarlar kalabiliyor. Üreme sıhhati, akciğer, böbrek, kalp üzerine kalıcı hasarlar alabiliyor. Aşılanmadan virüsü kapmamak gerekiyor, en büyük ikazımız bu olacak” tabirini kullandı.
Cumhuriyet
