Türkiye İdeoloji Kurumu Lideri İoanna Kuçuradi, “19. Dünya İdeoloji Günü” hasebiyle verdiği iletide, dünyayı sarsan pandemiyle neden baş edilemediğini, tıpkı bayan cinayetleri üzere “özgürlük” ve “kendini tuttamama” kavramlarının yanlış öğretilmesine bağlıyor. Etik bedel eğitiminin gereğine işaret ediyor.
Kuçuradi’ nin “Dünya İdeoloji Günü” Bildirisi:
“Değerli Meslektaşlarım,
Bedelli İdeoloji Severler,
Dünya İdeoloji Günü’nü bu yıl da Covid-19 şartlarında kutlamak zorundayız. Bugün,19. Dünya İdeoloji Günü’nü kutlarken iki yıldan beri dünyamızı kasıp kavuran bu pandeminin neden üstesinden gelemediğimizi sorgulamayı denemek tahminen faydalı olur.
Pandeminin bitmemesinin birçok nedeni vardır. Burada tıbbi nedenlerini bir yana bırakarak insanların davranışlarıyla ilgili nedenlerden birine ancak çok temel bir nedene dikkat çekmek istiyorum. Bu da insanların birçoklarının, kin ya da öfke onları sarınca, kendilerini tutamamaları / kendilerine hâkim olamamalarıdır. Birçok insanın öbür bir insanı öldürdükten sonra intihar etmesi bunu gösteriyor birtakım “kadın cinayetleri”nde gördüğümüz üzere.
Bu durum, eğitimde yapılan ve özgürlüğün hakikat anlaşılmamasından kaynaklanan bir yanlışa işaret ediyor; özgür yetiştirme ismine çocuklara / gençlere harekette hudut tanımayı öğretemediğimizi gösteriyor. İnsan öldürmeye kadar götüren bu kendini tutamama, aksiyonda hudut tanımamanın en uç görünümü olsa gerek.
Kendini tutma öğrenilebilecek bir şeydir. Bunun farkında olmak ve gerektiğinde kendimizden başlayarak, nevrimizin döndüğü durumlarda kendimizi tutmayı öğrenmek, çocuklarımıza da bunu öğrenebilmeleri için yardımcı olmak, bugün eğitime eklenmesi gereken ana hususlardan biri olarak görünüyor.
Kendimize ve diğerlerine ziyan vermemeyi öğrenmenin yolu kendini tutmayı öğrenmekten geçer. Kendini tutmayı öğrenmek pahalar eğitiminin de birinci adımıdır.
Şimdiki olayların bana düşündürdüklerini sizle paylaşarak, Dünya İdeoloji Gününüzü kutlar; bu günde düşündüklerimizin, şu sıkıntı pandemi devrinde bir güç yenilenmesine yardımcı olmasını dilerim.”
Cumhuriyet
