Dünyada 77 milyondan fazla bireyin HIV ile enfekte olduğu tahmin ediliyor

Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu olarak isimlendirilen AIDS, tüm dünyada yayılmaya devam ediyor. Toplumun pek çok bölümünü olumsuz etkileyen hastalık için şuurlu olmak hayat kurtarıcı olabiliyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. M. Servet Alan, AIDS’in kan ve cinsel temasla bulaştığını, tokalaşma, tıpkı ortamda bulunma, tıpkı telefonu kullanma üzere yollardan bulaşmadığını söyledi.

BEBEĞE DE GEÇEBİLİR

Dr. Alan, HIV enfeksiyonunun bağışıklık sistemini hasara uğratarak AIDS’e neden olduğunu anımsattı. Alan “Bu enfeksiyon çoklukla kan ve cinsel temasla bulaşmaktadır. Birtakım durumlarda hastalığı taşıyan anneden bebeğe doğum yoluyla geçebilmektedir. Şayet gebelikte HIV saptanırsa hamile bayanlara tedavi başlanabilmektedir. Şayet HIV taşıyan bir anne varsa bebeğe geçiş olmaması için emzirme önerilmemektedir” dedi.

Dr. Alan, AIDS ile ilgili yanlışsız bilinen yanlışlarla ilgili olarak “Örneğin tokalaşmak, birebir ortamda bulunmak, tıpkı telefonu kullanmak, yanak yanağa öpüşmek, sivrisinek ısırması, birebir bardağı kullanmak üzere yollardan AIDS bulaşmaz” açıklamasını yaptı.

MANİKÜR İLE BULAŞABİLİR

Doğurganlık çağındaki tüm bayanların AIDS konusunda bilgilendirilmesi ve gerekiyorsa test uygulanmasının önerildiğini vurgulayan Alan, “Şüpheli bir durum varsa çabucak bir enfeksiyon uzmanına başvurulmalıdır. HIV enfeksiyonu manikür yahut pedikürde kullanılan aygıtlardan, tıp ve diş hekimliğinde kullanılan materyallerden de bulaşabilmektedir. Bu nedenle kullanılan malzemelerin tek kullanımlık yahut şahsa özel olması gerekmektedir” değerlendirmesini yaptı.

HIV enfeksiyonunun gribe benzeri belirtilerle başladığını ve yıllar süren bir sessizlik periyoduna girdiğini kaydeden Alan, şöyle devam etti: “Yaklaşık 10 seneyi aşan bir mühletin sonunda bağışıklık sistemi etkilenebilir. Kandaki virüs ölçüsü artar, bağışıklık sisteminin kimi özel hücrelerinin ölçüsünde azalma ve bağışıklık sistemi fonksiyonlarında bozulma yaşanır. Bunun sonucunda, ağızda yaygın, tekrarlayan pamukçuk, uzun vadeli ishaller üzere enfeksiyonlarda artış görülür. HIV ilerleyen etapta AIDS’e neden olur. Süratli kilo kaybı, tekrarlayan ateş, gece terlemesi, sebebi bilinmeyen yorgunluk, lenf bezlerinde büyüme, genital bölgede oluşan yaralar, depresyon, akciğer enfeksiyonu bu belirtilerden bazılarıdır.”

KUŞKU VARSA TEST YAPTIRIN

Şüphelenildiğinde test yaptırılması gerektiğini anlatan Alan, “HIV için yapılan teste ELİSA testi denilmektedir. Şimdi aşısı bulunmayan HIV enfeksiyonu için çeşitli ilaç tedavileri vardır. Bu ilaçlar virüsü büsbütün kaldırmaz ve bu ilaçların hayat uzunluğu kullanılması gerekmektedir. İlaçlar, virüs ölçüsünü azaltır ve bağışıklık sistemini korur. HIV, önlenebilir bir virüstür ve korunma metotları tedaviden daha tesirli ve ucuzdur. İnançsız ve korunmasız cinsel temastan kaçınılmalı, tek eşli bir hayat tercih edilmeli, taraması yapılan kan ve eserleri kullanılmalı, manikür, pedikür, dövme, piercing üzere süreçler yaptırılırken materyallerin bireye özel olduğu bilinmelidir. Tıbbi müdahalelerde steril enjektör ve cerrahi gereçlerin kullanılması gerekmektedir.“

BELİRTİLERİ GRİP ÜZERE BAŞLIYOR

Gribal enfeksiyon üzere başlayan HIV enfeksiyonunun belirtilerinin bazen karıştırılabildiğini anımsatan Alan, HIV’in bulaştıktan, 2-4 hafta sonra grip gibisi belirtiler ortaya çıktığını söyledi. Alan, HIV belirtilerini şöyle sıraladı:

– Ateş

– Üşüme

– Titreme

– Döküntü

– Gece terlemesi

– Kas ağrıları

– Boğaz ağrısı

– Halsizlik

– Lenf bezlerinde şişme

– Ağızda yaralardır

Cumhuriyet