AŞK İÇİN ÖLMELİ AŞK O VAKİT AŞK
Sineması başından sonuna götüren, adeta emekli bir rock yıldızını da oynasa, tekrar hayranlıkla izleyeceğimiz, Liam Neeson (emekli deniz subayı, Tom Carter) ve uğruna her şeyi göze aldığı sevgilisi rolünde Kate Walsh (Annie) o kadar samimi, o kadar hoşlar ki. Aşk bu, dedirtiyorlar. Direktörlüğünü Mark Williams’ın yaptığı sinemada FBI’ın taktığı isimle “GirÇık Hırsız” hiçbir halde yakalanmaz. 7 eyalette, 12 hırsızlık yapılır lakin hiçbir delil bulunamaz. Hırsız Tom Carter (Liam Neeson) ve Annie (Kate Walsh) ile karşılaşır ve o günden itibaren tüm geçmişini, hem içinden hem dışından silerek pak orijinal bir hayat kurmak ister. Teslim olmak için FBI’ya başvurur.
Alışılmış burada FBI bürokrasisi ve her türlü imkana sahip oldukları için haklı sanan ancak iş üretmekten aciz memurlara evvel kendinin, o hırsız olduğunu ispat etmesi gerekir. Biri eşinden ayrılmış başkası ise pek de memnun olmadığı anlaşılan bir evlilik yürütmekte olan FBI şefleri; bir adamın, bir bayanı neden bu kadar çok sevebileceğini anlayamazlar. Meğer olay kolaydır. Bayan; zeki, şefkatli, esprilidir.
O aradığı özel bir bayandır. Eşinden yeni boşanmış Annie, birebir şeyleri tekrar yaşamak istemediği için hudutları vardır. Fakat olaylar umulmadık noktalara taşınır. Doksanların Meg Ryan gülümsemeleri ve sıcaklığını hatırlatan oyunculuğu ile Kate Walsh, Annie karakteri ile epey başarılı. FBI memurlarından biri olan John Nivens (Jai Courtney), ilerinin Burt Lancester’ı olmaya aday bakıyor. Aslında Spartacus dizisinden takip edenler Varro rolü ile de anımsayacaktır. Sinema de aşkın para ile ölçülemeyeceği, şayet dürüstsen her vakit kaybetmeye aday olunmadığı, insanın, insan olabilmesi için her ne olursa olsun, içindeki fazileti taşıması gerektiği savunuluyor.
İzleyene, en kolayından bir gün içinde para dolu bir çanta bulsanız ne yaparsınız? Fikrini sordurtuyor. Cürümlünün cürmünün affı için evvel kendi ile yüzleşmesi gerekir. Lakin cürüm bir travmatik bir durumsa ve daha da iyi insan olabilmek için elinden geleni yaptığında hâlâ yanlışlar ile karşılaşıyorsa, o vakit kendi doğrusunu uygulayacaktır. Casus Ramon Hall’ın (Antony Ramos) dediği üzere: Ne yaparsan yap, yanlışsız olanı yap! Yeniden doksanlardan Terminatör sinemasından iyi anımsayacağımız, Robert Patrick büyük şef Casus Sam Baker olarak karşımızda. Sineması izlerken başta duygusallığın iyice yayıldığı, aksiyon ile nabzın yükseldiği ve çok süratli olmasa da aktif temposu ile her bakımdan doyurucu başarılı bir sinema olduğu karşımıza çıkıyor.
Cumhuriyet
