“SALGIN DENETİMDEN ÇIKMIŞTIR”
HKP avukatları tarafından Başsavcılığa verilen dilekçede, “Covid-19 salgını nedeniyle ülkemizde birinci hadise görüldüğü günden bugüne olay sayısı, hadise sayılarındaki artışa oranla vefat sayısı da süratle artmaktadır.
Gelinen süreçte ise salgının artık denetimden çıktığı, hadise ve vefat sayısının resmi açıklamalardan çok daha fazla olduğu namuslu bilim insanları ve sıhhat çalışanlarımız tarafından dillendirilmekte, hatta şahsen tarafımızca görülmektedir” tabirlerine yer verildi.
“VAKA VE VEFAT SAYILARINDA GERÇEKLER SÖYLENMEMEKTEDİR”
Dilekçenin devamında, “Yapılan son açıklamalar, başta AKP Genel Lideri olmak üzere, Sıhhat Bakanı ve başka yetkililerin gerek olay sayılarında gerekse vefat sayılarında gerçekleri söylemediklerinin, kamuoyuna yanlışsız bilgi vermediklerinin de itirafıdır” denildi.
“ÖNLEMLERİ ALMADIKLARININ İTİRAFI…”
Dilekçede, Sıhhat Bakanı Koca’nın 26 Kasım tarihinde yapmış olduğu konuşma hatırlatılarak, “Namuslu bilim insanlarımızın, sıhhat çalışanlarımızın ve partimizin aylardır dillendirdiği üzere, yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunanların hem olay sayıları, hem vefat sayıları noktasında doğruları söylemediklerinin, Covid-19 pandemisi ile ilgili bilimin emrettiği tedbirleri almadıklarının da itirafı niteliğindedir” sözlerine yer verildi.
“AKP KONGRELERİYLE VİRÜS YAYILMIŞTIR…”
Ulusal bayramlara ve baroların kongrelerine yasak getirildiği hatırlatılan dilekçede, şu değerlendirmeler yapıldı:
“23 Nisanlara, 19 Mayıslara, 30 Ağustoslara, 29 Ekimlere, 10 Kasımlara, baroların kongrelerine yasak koyan şüpheliler, AKP kongrelerine yasak getirmeyerek virüsün yayılmasına hizmet etmişlerdir. Ve tüm bunlar yetmezmiş üzere Kurban Bayramı öncesinde; ‘Bu salgından kurtuluyoruz inşallah, iki bayramı birlikte yapacağız’, diyerek insanlarımıza bu salgın bitiyor artık, tehlike geçmiş durumda diye düşündürterek, insanlarımızın salgını hafife almalarına neden olmuşlardır.
Şüpheliler, 1 Mayıs’tan itibaren de ekonomik alandaki eksik gedik kısıtlamaları da kaldırarak artık her şeyin olağana döndüğü bildirisi vermişler, halkımızın bu açıklama ve uygulamalardan etkilenerek virüsün tesirinin geçtiği algısını uyandırmışlar, hasebiyle virüsün rüzgâr süratiyle yayılmasına neden olmuşlardır.”
Dilekçede Hıfzıssıhha Kanunu’nun 83, 76 hususları hatırlatarak, “İşte bu unsur Devletin toplumsal devlet olma özelliğinin bir sonucudur. Lakin AKP iktidarı, Cumhuriyetin olmazsa olmaz birçok temel unsurlarında olduğu üzere toplumsal devlet prensibini de ortadan kaldırmış, halk faydasına olan temel kararlar yok sayılmıştır ve 276 unsur sağlıklı istatistik bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması gereğini, münasebetleriyle birlikte sorumlularını da açıklamıştır. Lakin üstte da sunduğumuz üzere bu unsurlara de tüm şüphelilerin alışılmamış hareket ettiği aşikârdır” denildi.
“GÖREVİ İHMAL SUÇU…”
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fahrettin Koca ve 81 Vilayet Valisinin Türk Ceza Kanunu’nun 257. hususuna nazaran vazifesi ihmal cürmü işlediklerini söz eden HKP avukatları dilekçede, “Bu unsura karşıt hareket ederek binlerce insanımızın hastalanmasına, vefat etmesine, açlık ve yoklukla başbaşa kalmalarına sebep olan şüpheliler hakkında soruşturma başlatılmasını talep etmek mecburî olmuştur” sözlerine yer verildi.
“İNSANLAR BİLEREK MEVTE GÖNDERİLMİŞLERDİR”
Kabahat duyurusunun akabinde HKP Genel Sekreter Yardımcısı Av. Tacettin Çolak, Çağlayan Adliyesi’nin önünde açıklama yaptı. Çolak şunları söyledi:
“Bugün ülkemizi ve dünyayı kasıp kavuran Covid-19 salgını nedeniyle halkımızın ölümlerden vefat beğendiği ortamlarda siyasi iktidarın, merkezi idaresi elinde tutan AKP’giller’in gerekli tedbirleri almayarak insanlarımızın vefatlarını artırması karşısında, vazife cürmü işlediklerinden ötürü Çağlayan Adliyesi’nde hata duyurusunda bulunduk.
Esasen Halkın Kurtuluş Partisi olarak biz 14 Eylül tarihinde de emsal bir cürüm duyurusunda bulunmuştuk. Lakin ülkemizdeki Covid-19 süreci büsbütün insan sıhhatini hiçe sayan, bilimin öngördüğü tedbirleri hiçe sayan uygulamalarla geçiştirilmek isteniyor. Vaktinde bilim insanları çok önemli ikazlar yaptılar bu bahiste, kitlesel ölümlerin gündeme gelebileceği formunda. Lakin Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AKP’gillerin tamamı bu salgını ciddiye almadan hatta kendileri işi inşallahla, maşallahla geçiştirdiler. Hiçbir bilimsel bedeli olmayan ve gelecekte, geçmişte bugünleri yaşayacağımız öngörülmesine karşın insanlarımız maalesef bilerek ve ihmal suretiyle mevte gönderilmiş durumlar. Şu anda Bilim İnsanlarının öngördüğü biçimiyle ülkemizde 200.000 civarında insanın Covid-19 salgını nedeniyle ömrünü kaybedeceği söyleniyor.
Meğer yalnızca maske, ara, paklık diyerek bütün cürmü halka yıkanlar gerçek manada bu salgına karşı tam bir kapanma sağlayıp, personel sınıfının, işçi halkın geçimini sağlayacak takviyesi; esnafımızın hatta sanayicilerimizin de süreksiz süredeki geçimini sağlayacağı dayanağı vermesi gereken hükümet, bunları yapmadan tam bilakis bir avuç para babasına birtakım vergi indirimleri yaparak onların borçlarını silerek, onlara teşvikler vererek lakin emekçileri de bu salgın ortamında çalışmaya zorlayarak Covid-19’la gayret ettiğini sanıyor…
Bu büsbütün kandırmacadan ibarettir. Halka yapılan bir ihanettir.
Halkımıza yapılan tüm ihanetlerin hesabını sormaya, sorumluların yargı önünde ve gerçek manada bağımsız, tarafsız mahkemeler önünde hesap vermesi için uğraş etmeye devam ediyoruz.
Bugün de Çağlayan Adliyesi’nde Tayyip Erdoğan, Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca ve 81 vilayet valisi hakkında kabahat duyurusunda bulunduk. Bu cürüm duyurusunu takip edecek Cumhuriyetin Savcılarının olup olmadığını önümüzdeki günlerde göreceğiz.”
“BU ŞUURU BİR KATLİAMDIR”
Çolak’ın akabinde HKP avukatı Fettah Ayhan Erkan açıklama yaptı. Erkan, “Salgının yaz aylarına geçerkenki olağana dönüş müddetinde o vakit biz teşhisi koyduk. Bunlar sürü bağışıklığına gidiyorlar dedik. Sürü bağışıklığı demek bilerek, taammüden insan katletmek demektir. Bunun sonunda yüz binlerce Türk insanı katledilmiş olacak. Bu şuurlu bir katliamdır” dedi.
Cumhuriyet
