AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının akabinde açıklamalarda bulundu.
ABD Lideri Joe Biden’ın ‘soykırım’ sözlerine ait birinci sefer açıklama yapan Erdoğan, “Biden, 24 Nisanda yayımladığı iletide coğrafyamızda 1 asırdan daha uzun mühlet evvel yaşanmış acı olaylarla ilgili mesnetsiz, haksız ve hakikatlere karşıt tabirler kullanmıştır. Hiç bir tarihi ve türel temeli bu öyküler milletimizin her ferdi üzere bizi de üzmüştür” tabirlerini kullandı.
Erdoğan, Biden’ın açıklamalarına ait kelamlarını şöyle sürdürdü:
Bugün Kabine toplantımızın öncesinde KKTC’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı konuk ettik. Görüşmemizde Cenevre’de gerçekleştirilecek 5+1 BM toplantısını ele aldık. Tatar, hâkim eşitliğe dayalı 2 vizyonu gündeme getirecek. Biz de Türkiye olarak bu vizyona dayanak vereceğiz. Kıbrıs’ı çözümsüzlüğe mahkum etmek isteyen, Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimizi ambargolarla yıldırmaya çalışan zihniyete müsamaha göstermeyeceğiz. Toplantının sonucu ne olursa olsun, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.
“SOYKIRIM DİYORSANIZ AYNAYA BAKIP DEĞERLENDİRMENİZ LAZIM”
ABD Lideri Biden, 24 Nisanda yayımladığı iletide coğrafyamızda 1 asırdan daha uzun müddet evvel yaşanmış acı olaylarla ilgili mesnetsiz, haksız ve hakikatlere muhalif sözler kullanmıştır. Hiç bir tarihi ve hukuksal temeli bu kıssalar milletimizin her ferdi üzere bizi de üzmüştür. ABD ve Avrupa şayet bizimle tarih konusunda yarışa girecek olursa onlar insan içine çıkamayacak duruma gelecektir. Bunu biz değil, Avrupalı tarihçiler diyor.
Türkiye olarak kendi acılarımızı istismar etme uğraşına girmedik. Biz acılarımızı yüreğimize gömüp ileriye bakma siyasetimizi birileri yanlış anlıyor. Tarihte yaşanan acıların yarıştırılmasını hakikat bulmuyorum. Lakin yarıştırılırsa bu yarıştan mutmain çıkacak tek milletiz.
Tarihteki olayların araştırılması ve hakikatlerin ortaya çıkarılması tarihçilere bırakılmalıdır, siyasetçilere değil. Yıllardır lisana getirilen Ermeni tezleri konusunda ortak bir tarih komitesi kurulması teklifimize hala bir karşılık alamadık.
24 Nisan’da insani trajedi ismine hiç bir şey olmamıştır. 24 Nisan 1915 Osmanlı Devleti’nin aleyhine faaliyet yürüten örgütleri kapatıp 235 yöneticisini tutukladığı gündür.
Ermeni çeteleri Türk ordusuyla yahut kentlerini koruyan milisleriyle çatışmamış, savunmasız insanları katletmiştir. Sayıları milyonla söz edilen Türk ve Kürt nüfusları, Ermeni çeteler tarafından katledilmiştir.
Osmanlı topraklarında Ermeni nüfusun toplamı 1 milyon 300 bin olarak kayıtlarda, şu anda ben evrakla konuşuyorum, Biden üzere konuşmuyorum.
Osmanlı, Ermeni nüfusu öbür yere göndermemiş, topraklarında yer değiştirtmiştir. 1 hafta müddet verilmiş, mazereti olanlar muaf tutulmuştur
Osmanlı’nın Ermeni nüfusu yer değiştirme süreci sırasında hayatını kaybedenlerin sayısı 150 bini lakin bulmaktadır.
Ülkemizde pek çok yerde Ermenilerin katlettiği Türklere ilişkin toplu mezarlar vardır fakat hiçbir yerde Ermenilere ilişkin toplu mezara rastlayamazsınız.
Ben dokümanlarla konuşuyorum. Sayın Biden üzere konuşmuyorum. Kendisi neye dayanarak konuşuyor bilmiyorum. Bizim elimizde tarihi dokümanlar var, biz buna nazaran konuşuyoruz. Biden’ın elindeki doküman nedir? Varsa bunu açabiliyorlar mı?
Türk milletine soykırım yaftasını yapıştıramazsınız. Soykırım diyorsanız aynaya bakıp değerlendirmeniz lazım. İşte Karabağ bütün gerçeklerle ortada. Kızılderili sorununu hiç söylemiyorum.
“TÜRK-AMERİKAN BAĞLANTILARI BU DÜZEYİNİN DE ÇOK GERİSİNE DÜŞMÜŞTÜR”
ASALA’nın 1970’li yıllarda diplomatlarımıza karşı gerçekleştirdiği taarruzları da unutmadık, unutmayacağız Biden.
Ermeni tezleriyle ilgili ortada rastgele bir somut kanıt olmadığı üzere memleketler arası mahkeme kararı da mevcut değildir.
ABD’nin attığı bu yanlış adımdan bir an evvel dönmesini umut ediyoruz.
Bizim Ermeni toplumuyla hiç bir problemimiz, derdimiz yoktur. Her ne biçimde kurulmuş olursa olsun Ermenistan devletiyle de iyi komşuluk aslına dayalı bir bağ tesis etmek istiyoruz. Bunun için son 16 yıldır fedakarlığı daima bizim yaptığımız adımlar attık, maalesef bu adımlarımıza samimi bir karşılık bulamadık.
Son gelişmelerin üzerine tuz biber olan 24 Nisan açıklamasıyla artık Türk-Amerikan münasebetleri bu düzeyinin de çok gerisine düşmüştür.
Türkiye olarak tüm samimiyetimizle ABD ile de, AB ile de eşit ve adil koşullarda birlikte çalışmak, bir arada yol yürümek istiyoruz. ABD Lideri Biden ile haziran ayında kararlaştırdığımız görüşmede tüm bu bahisleri yüz yüze kıymetlendirerek yeni bir devrin kapılarını aralayacağımıza inanıyorum.
Büyük vaatlerle kandırılan Ermenilerin, hem Ruslar hem de Avrupa ve Amerika tarafından aldatılmış olma öfkesini bu palavrayla örtmeye çalıştığı anlaşılıyor.
Onlar aksisini söylüyor diye güneş doğmayacak değildir. Onlar aksini sav ediyor diye hakikat ışığı parlamaktan vazgeçecek de değildir.
Nasıl oluyor da Ermeni lobisine Türkiye’yi değişiyorsun?
Cumhuriyet
