Fay hattına yakın, deprem riski var, denetim belirsiz: Akkuyu’nun notu kırık
Mersin’de imali süren Akkuyu Nükleer Santralı’nın inşaatında “yol açma çalışması sırasında” meydana geldiği belirtilen patlama, santral şimdi faaliyete geçmeden yurttaşların telaşlarını artırdı. CHP Genel Lider Yardımcısı Ahmet Akın, Akkuyu Nükleer Santralı’yla ilgili hazırladığı bilgi notunu, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sundu. Akın’ın hazırladığı bilgi notunda muhtemel risklerle ilgili şu tespitler yer aldı:
– Soğutmada sıcaklık sorunu
Türkiye’nin birinci nükleer santralı olacak santralın soğutma sistemine ait başta meslek örgütleri olmak üzere bilim insanları çeşitli tenkitleri lisana getirmektedir. Soğutma sisteminde kullanılacak deniz suyunun ortalama sıcaklığı; bölgedeki nem oranı ve ortalama sıcaklık kıymetlerinin santralda kullanılacağı belirtilen tek istikametli soğutma sistemine uygun olmadığı kaydedilmektedir. Ayrıyeten soğutma gayesiyle kullanılacak deniz suyunun buharlaşmasından arta kalan tuz oranının çok yüksek olacağı istikametinde değerlendirmeler yapılmaktadır.
– Deniz canlılığına ziyan
Doğu Akdeniz’de var olan binlerce deniz canlısının ömrünün ziyan göreceği Akkuyu Nükleer Santral konusunda öne çıkan tenkitlerin başında gelmektedir. Soğutma emeliyle denizden çekilecek suyun içinde yer alan canlılığın süreç içerisinde büsbütün yok olacağına yönelik görüşler bulunmakla birlikte, bilim insanları dünya örneklerinden hareketle bölgedeki biyolojik çeşitliliğin ziyan göreceği görüşünde birleşmektedir.
– Fay sınırı yanı başında
Santralın kurulduğu bölgedeki yerin uygun olmadığı istikametindeki tenkitlerin yanı sıra inşaat sürerken temelde çatlaklar oluştuğu kamuoyuna yansımaktadır. Nükleer santralın kurulacağı alanın 30 kilometre yakınından geçen yaklaşık 300 kilometre uzunluğundaki Ecemiş fay sınırının çok uzun müddettir sessiz olmasının; fay sınırında güç birikiminin olduğu ve sarsıntı riskinin bulunduğu değerlendirmeleri yapılmaktadır.
ELEKTRİK DEĞERLİYE MAL OLACAK
Akkuyu Nükleer Santralı’nın faaliyete geçmesiyle Türkiye, santralda üretilecek elektriğe alım garantisi vermektedir. Türkiye, 15 yıl boyunca Akkuyu’dan satın alacağı elektriğin yüzde 50’sine 12.35 ABD doları senti alım garantisi verecektir. Bu durum elektriğin epeyce değerli alınacağı tenkitlerini beraberinde getirmektedir. Yüksek maliyetle alınacak elektrik, vatandaşa da yüksek fatura olarak yansıyacaktır.
SANTRALDAKİ HER TÜRLÜ YETKİ RUS ŞİRKETİNE İLİŞKİN
Rusya’nın üssü mü ?
– İmal modeli tercih edilmiyor
Akkuyu Nükleer Santralı’nda dünya genelinde neredeyse hiç tercih edilmeyen bir üretim modelinin benimsenmesi itirazlara neden olmaktadır. Santralın Türkiye sonları içerisinde yer almasına rağmen mülkiyeti ve her türlü yetki yüzde 99 payı Rusya’ya ilişkin bir şirkette olacaktır. Bu durum, Rusya’nın santralı adeta bir üs üzere kullanacağı tenkitlerine de neden olmaktadır. Akkuyu Nükleer Santralı’nda kullanılacak reaktöre Avrupa’da lisans verilmediği ve dünya üzerindeki kullanımının da hudutlu olduğu belirtilmektedir.
– Hem değerli hem riskli
Akkuyu, risklerin yanı sıra verilen alım garantisi nedeniyle elektriğin değerliye üretilerek vatandaşın faturasını da artıracak. Hem riskli hem değerli olan nükleer güç yerine; ülkemizin yüzde 30 oranında güç verimliliği potansiyeli ve yenilenebilir güç siyasetleriyle inançlı, ucuz ve pak enerjiyi üretmek mümkün. Santralın kontrolünün nasıl ve hangi kurum tarafından yapılacağı da bilinmeyen. Tüm dünyada yeşil güç alanında atılımlar yapılırken dünyanın vazgeçtiği nükleer santralda ısrarcı olmak mantıklı değil.
Cumhuriyet
