Fenerbahçe Ali Koç devriyle birlikte yıllardır meskeninde yenilmediği (Galatasaray, Trabzonspor, Göztepe gibi) ekiplere karşı hem de Kadıköy’de kaybetmeye başladı. Daha ligin başındıydı, bu işin teknik yönetici Erol Bulut’la olmayacağını söylemiştim. Bugüne kadar tekraren da tekrarladım. Bu kadro yıldızlar topluluğu üzere görünüyor lakin yıldızların alanda esamesi okunmuyor Transferde yanlışlar yapıldı, üç adam yerine (Samatta-Cisse-Valencia) bir lakin kaliteli olanı tercihlenebilirdi. Lider Ali Koç, aldıkça aldı, takım kabardı. Geniş takımlar uzun vadede iyidir fakat gelin görün ki hiç biri işe yaramadı. Bu tabiki de büsbütün teknik yöneticiden kaynaklı durum. Teknik yöneticiyle ilgili karar biliyorum şimdilik ertelendi lakin yarın ya da yarından sonra çok geç olabilir. Olumsuz gidişatın nedenleri ortasında makus futbol ve disiplinsiz başı çekiyor. Erol hoca kimi futbolcularla çok yakınlaştı, çok haşır neşir oldu. Haliyle bu da laubaliliği kaçınılmaz yaptı. Caner Erkin’in oyundan çıkarken kulübeye yanlışsız el kol hareketlerini gördünüz. Bunu bir Fatih Terim’e, bir Sergen Yalçın’a karşı yapabilirmisin. Fenerbahçe’de bugün üç maç üst üste oynayan futbolcu yok. Her maç farklı oyuncular. 25 hafta olmuş ekibin iskeleti muhakkak değil. Frikik oluyor, herkes topun başında. Topu eline geçiren atmaya kalkışıyor. Ne bir plan ne de proğram var. Grupta biz değil ben zihniyeti hakim. Hali hazırda bir santrfor yok. Futbolcular saha içinde ne oynadığını bilmiyor, Mesut oynatacak oyuncu, oynatacak plan yok. Erol hoca çıkmış, yayıncı kuruluştan şikayet ediyor. Ya hocam senin işin bu mu?. Bırak o işleri öbürleri halletsin. Sen kadronla ilgilen. Tekrar oyuncu değişikliklerinde dağıldın, sınıfta kaldın. Maçın bşında (9. dakika) ekibin gol yemiş 81 dakika tahlil bulamadın. Pes. Bu mu hocalığın ?. Fenerbahçe, Göztepe’den golü nasıl yedi hatırlatayım; Sosa kaptırdı, Caner adamını kaçırdı, Altay yanılgılı çıktı, Ozan, Sosa’ya kaptırdığın top gol oldu diye kızdı. Emre Belözoğlu tribünde bu türlü gol yenir mi diye isyan etti. İşte maçın özeti buydu. Sarı-Lacivertlilerin bu türlü gol yediğine yıllardan sonra birinci sefer şahit oluyorum.
TARAFTARDAN İSTİFA SESLERİ
Erol Bulut çıkmış maçtan sonra 15 maç 45 puan diyor. Biliyorsunuz Ersun Yanal da ekibin başındayken her kaybedilen puan ya da puanlardan sonra Fenerbahçe şampiyon olacak yakıştırmasını yapıyordu. Neler yaşandığını hepimiz gördük. Toplumsal medyada gerginlik ve reaksiyonlar büyük. Taraftar her vakit haklıdır. Erol hoca için “istifa” seslerini duyuyorum. Alanda rakibini yenemiyorsan yenilmeyeceksin. Bir vakitler neydi o Kadıköy arenası. Ekipler çıkamıyordu buradan. Artık gelinen noktaya bakın. Her ne kadar dorukta kaybedilmiş birşey yok deniliyorsa bu Fenerbahçe bu türlü devam etmemeli. Karagümrük maçında Altay kalesinde devleşmese o maç da gitmişti. Hafta sonu Trabzon deplasmanı var. Güç mu güç. Sakatlar iyileşti, geri dönecek. Güzel hoş lakin oyun şablonu değişmezse yeni bir hüsran yaşanabilir. Bordo-mavililer Abdullah Avcı’yla iyi ivme yakaladı. Tepenin içine girmek üzereler. Fenerbahçe’yle ortalarındaki puan farkı yalnızca üç.
ÇOK BAŞLILIK BİTMELİ
Erol hoca başarısız aşı tutmadı. Zira burası geldiği yer olan Alanyaspor değil . Alanya’dayken tek sorumluydu, işine kimseler karışmıyordu. Fenerbahçe’de ortam farklı. Bir sefer çok başlılık var. Ali Koç, Emre Belözoğlu, Volkan Demirel, Selçuk Şahin vs üzere. Hergün Samandıra’ya gitmek olmaz. Vakit zaman teknik yönetici futbol kümesiyle baş başa kalmalı. Rahat olmak isterler. Sıkıntılar ortasında çok başlılıkda var. Saydığım isim listesine yarın Mesut Özil’de eklenirse kimseler şaşırmasın.
Cumhuriyet
