Fotoğraf: Gökhan Çelem
Türkiye’nin kültür sanat alanında en tecrübeli kurumlarından biri olan ENKA Sanat 30 yılı aşkın bir müddettir hayatımızda artık. Pandemi ile birlikte ister istemez dönüşen kültür sanat hayatımızla ilgili ENKA Sanat’ın Yöneticisi Gül Mimaroğlu ile bir söyleşi yapalım ve yakın devirde nasıl bir iklimin bizi beklediğini biraz olsun anlayalım istedik. Doğal ki hepimizi heyecanlandıran Genco Erkal belgeselini de konuştuk.
ENKA Sanat’ın Yöneticisi Gül Mimaroğlu / Fotoğraf: Gökhan Çelem
Öncelikle ENKA Sanat’ın 2020 pandemisiyle birlikte başlayan süreci nasıl karşıladığını sormak istiyorum. Birçok aktiflik ya iptal edildi ya da çevrimiçi olarak yapıldı. Siz hangisini tercih ettiniz?
Mart ayında salgının global bir sıhhat sorunu haline gelmesinin akabinde ülke çapında alınan değerleri gözlemleyerek, en kısa müddette hem sanatkarlarımızı, hem de izleyicilerimizi riske atmamak ismine tüm etkinliklerimizi önlem maksadıyla ertelediğimizi duyurduk.
Yaşadığımız bu sıra dışı süreçte kültür sanatı ve etrafındaki tüm ögeleri sanatsever ile buluşturmak için çalışmalara başladık ve öncelikle online içerikler üretmek için harekete geçtik. Bu çalışmalarla amacımız hem sanatı ve sanatçıyı desteklemek, hem de sanatseverlerin güç günlerinde yanında olarak sanatın iyileştirici gücünden ilham almalarını sağlamaktı. Bu süreçte, sanatın her kısmından en yeni örnekleri #sanatabağlan etiketi altında dijital platformlarımıza taşırken, tiyatronun dünü, bugünü ve geleceğinin konuşulduğu, kimi usta kimi genç tiyatro sanatkarlarımızın katıldığı canlı yayınlar gerçekleştirdik. Ayrıyeten kurumumuzun aktiflik arşivini youtube kanalımıza taşıdık. Düzenlediğimiz geçmiş periyot etkinliklerinden kayıtları toplumsal medya hesaplarımıza taşıyarak bir nevi dijital müzik arşivi oluşturmuş olduk. Ayrıyeten sanatkarlarımız toplumsal medya hesaplarımızdan bizler için online söyleşi ve konserler düzenledi.
2020 her gün yeni bir şeyler öğrendiğimiz, değişimlere açık bir yıl oldu. Yeni fikirlerin, yeni üretim formlarının, yeni sunuş biçimlerinin ve modellerin kültür sanat hayatına istikamet verdiği, bu doğrultuda tahlillerin bulunduğu bir devri de beraberinde getirdi. Biz de bu doğrultuda, yılın devamında dalın öncü kurumlarıyla bir ortada hayata geçirdiğimiz çeşitli proje ve hibrit etkinliklere odaklandık.
Bu durumun daha ne kadar süreceğini öngörüyorsunuz?
Pandemi ile uğraşta kıymetli adımlar atılıyor, lakin toplumsal ara kurallarının ne vakit kalkacağını öngörmek pek de mümkün değil. Bu süreçte yaşadığımız tecrübeler bize gösterdi ki, fiziki etkinliklerle izleyiciyle etkileşimi destekleyen çevrim içi projeler yan yana hibrit bir formda pandemi sonrasında da hayatımızda olmaya devam edecek. Bu nedenle bir yandan yaz aylarında Açıkhava Tiyatromuzu tekrar kullanabilecek halde planlamalar yaparken, çevirim içi yahut hibrit projeleri de gündemimizde tutuyoruz.
Birtakım işbirlikleri için de fırsat oldu aslında galiba bu salgın, değil mi?
İçinde bulunduğumuz olağan dışı şartlar, sanata ve sanatkarlara verilecek her çeşit takviyenin ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Kültür sanat kurumları olarak bizler, bölümün içinde bulunduğu olumsuz şartların tesirlerini azaltabilmek emeliyle pek çok adım attık. Elimizdeki en büyük güç ise dayanışmaydı. BKM, DasDas, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) ve Güçlü PSMile birlikte bu aksilikleri aşmaya yönelik eforlarımızı “Ortak Yapım” projesi çatısı altında birleştirdik. Türkiye tiyatrosuna yeni metinler kazandırmak ve bu metinlerin sahneye konmasına dayanak olmak gayesiyle çıktığımız bu yolda, dalımızda dayanışma ruhunun canlanmasına da vesile olduğumuza inanıyoruz.
Öte yandan, Türkiye’nin birinci ve tek, alanında en büyük Performans Sanatları Şenliği İstanbul Fringe’indijital açılış aktifliğine sponsor olarak, hem alternatif ve yenilikçi işler üreten genç sanatkarların görünürlüğüne hem de bu aktifliğin dünyanın dört bir yanından izleyiciye ulaşmasına katkı sağladık. İKSV’nin düzenlediği ve bu yıl yerli üretimler şov sponsoru olduğumuz, tarihinde birinci sefer tiyatro severlere hem fiziki hem de çevrimiçi bir program sunan İstanbul Tiyatro Şenliği ile daima birlikte alışılmışın dışında bir şenlik tecrübesi yaşadık. Yeniden proje destekçisi olduğumuz Barış İçin Müzik Vakfı’nın kuruluşunun 15. yılı vesilesiyle hazırlanan veTürkiye’de birinci sefer bir çocuk orkestrası tarafından çevrimiçi olarak icra edilen bir konser olma özelliği taşıyan “Peter ve Kurt” senfonik masalının dijital kanallarla sayısız çocuğa ulaşmasını sağladık.
‘ÇAĞDAŞ, ÜRETEN, SORGULAYAN BİREYLER’
30 yılı aşkın bir tecrübesi var ENKA Sanat’ın kültür sanat alanında. Bize biraz kurumunuzun bu bahse nasıl yaklaştığını, kültür sanatla ilgili unsurlarını anlatır mısınız?
ENKA Sanat, 1983 yılında kurulan ENKA Vakfı’nın, kültür sanat alanındaki faaliyetlerini yürütmek üzere kuruldu. Vakfın temel misyonu, spor, eğitim ve kültür sanat ile iç içe bir ortamda, bütünsel sistemlerle eğitilmiş, çağdaş, üreten, sorgulayan ve potansiyelini ortaya koyan bireyler yetiştirmektir. ENKA Sanat olarak biz de,bu misyondan hareketle, bir yandan kültür ve sanatın sürekliliğini ve erişilebilirliğini sağlamak öte yandan bu üretimleri başta genç kuşaklar olmak üzere tüm kesitlere ulaştırmak gayesiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Kültür-sanat sahnesindeki seyahatimiz, 30 yılı aşkın müddettir birebir coşku ve heyecanla sanatın tüm kısımlarına kucak açarak devam ediyor. Sahne sanatları, müzik, sinema, plastik sanatlar üzere farklı sanat kısımlarından yenilikçi örnekleri sanatseverlerle buluştururken, alanında duayen sanatkarların yanı sıra, genç yeteneklere de kapılarımızı açıyoruz. Ayrıyeten, kurumlarla geliştirdiğimiz çeşitli iş birlikleri ile sanata katkılarımızı çok taraflı olarak sürdürmeye devam ediyoruz.
Genco Erkal / Fotoğraf: Gökhan Çelem
Önümüzdeki devirde ne üzere projeler bekliyor sanatseverleri?
Biliyorsunuz, Ortak Üretim projesi ile yapımını üstlendiğimiz iki tiyatro oyunu bulunuyor. Bunlardan birincisi, projeye davet edilen muharrirler ortasında bulunan Firuze Engin’in “Kusursuz Çiftin Benzersiz Serüvenleri” isimli oyunu. Açık davete başvuran ve yapılan değerlendirmelerin akabinde desteklenecek oyunlar ortasında yer alan Gökhan Eraslan’ın “Nuh’un Gemisini Aramak” isimli oyunu ise kurumumuzun takviyesini alan ikinci imal oldu. Bu oyunları 2021 yılında hibrit bir yapıyla izleyiciyle buluşturmayı hedefliyor, çalışmalarımızı bu tarafta sürdürüyoruz.Öte yandan genç müzisyenlere dayanak gayesiyle geliştirdiğimiz yeni bir proje üzerinde de çalışmaya devam ediyoruz.
Geçtiğimiz yılın sonuna gerçek çalışmalarına başlanan, kurumumuzun daimi sanatkarlarından, sahnede 60 yılını tamamlayan, Türk tiyatrosunun büyük ustası Genco Erkal’ın hayatını ve sanatını mevzu alan ve bizim de imal sponsorluğunu üstlendiğimiz “Genco” isimli belgesel, bu yılın en heyecan verici projeleri ortasında yer alıyor.
‘GENCO’ BELGESELİ TEMMUZ’DA İZLEYİCİYLE BULUŞACAK
Genco Erkal ile ilgili belgeseli de merak ediyoruz elbette… Hangi evrede belgesel ve içeriğinde ne üzere ayrıntılar olacak?
ENKA Sanat olarak, ülkemiz tiyatrosuna katkılarımızı sürdürmek, gelecek kuşaklara ülkemiz tiyatro tarihi alanında değerli bir kaynak bırakabilmek üzere bir müddettir üzerinde çalıştığımız “Genco” isimli belgesel, bizi son derece gururlandıran ve heyecanlandıran bir proje.
İmal sponsorluğunu üstlendiğimiz, senaryosunu Genco Erkal’ın yazdıgˆı ve bu nedenle benzerine az rastlanır otobiyografik bir nitelik de taşıyan bu belgeselin, sadece bir sanatkarın mesleğini değil, Türk tiyatrosunun da kıymetli ve büyük bir devrini anı ve anekdotlarla aydınlatacağına inanıyoruz.
Bu proje, kurumumuz ile duayen sanatçı Genco Erkal ve kurucusu olduğu Dostlar Tiyatrosu’nun yaklaşık 25 yıllık esaslı birlikteliğine dayanıyor. 1997 yılında“Bir Kadro Azizlikler” oyunu ile başlayan bu süreçte, Dostlar Tiyatrosu’nun çok sayıda oyunu sistemli olarak ENKA Sanat salonlarında sahne aldı ve binlerce izleyici ile buluştu. Belgesel ile bu birlikteliği bir adım öteye taşıyoruz.
Belgeselin yapımcılığını ve direktörlüğünü Selçuk Metin, imaj direktörlüğünü Uğur İçbak üstleniyor. Çekimlerinin Ocak ayı içinde, kurgusunun ise bahar aylarında tamamlanmasını hedeflediğimiz belgeseli Temmuz 2021’de ENKA Sanat’ta gerçekleştirilecek bir prömiyer gösterimle izleyiciyle buluşturmayı hedefliyoruz.
Cumhuriyet
