Türkiye Futbol Federasyonu İcra Şurası Üyesi, Ümit Ulusal Kadro ve Genç Kadrolar Sorumlusu Hamit Altıntop, gayelerinin 2022’de Katar’da düzenlenecek olan Dünya Kupası’na gitmek olduğunu lisana getirdi.
Ziraat Türkiye Kupası’nda son 16 Çeşidi eşleşmeleri Riva Hasan Doğan Ulusal Kadrolar Kamp Eğitim Merkezi’nde yapılan kura çekimi ile aşikâr oldu. Yapılan kura çekiminin akabinde TFF İcra Konseyi Üyesi, Ümit Ulusal Grup ve Genç Kadrolar Sorumlusu Hamit Altıntop basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. A Ulusal Takım’ın 2022 Dünya Kupası Avrupa Eleme Grubu’nda karşılaşacağı Letonya, Hollanda, Norveç, Karadağ ve Cebelitarık ve G kümesini kıymetlendiren Altıntop, şu tabirlere yer verdi:
“2020’ye baktığımızda A Ulusal Takım’la ilgili beklentiler çok yüksekti. O bahiste da biraz beklentilerin azaldığını hissediyoruz. Biz ekibimize, hocamıza inanıyoruz, orada çok büyük bir kalite olduğunu biliyoruz. Gerçek konsantrasyonla, yanlışsız çalışma metoduyla daha üst yerlere düzeylere çıkartacağımızı da biliyoruz. Onun çalışmasını da yapıyoruz, onun istişaresini de içeride oluyor, bundan emin olabilirsiniz. 2020 bizi tatmin etmedi ancak artık Mart ayında maçlarımızı oynayacağız, istikrarlı bir küme olduğunu düşünüyorum. Lakin biz istediğimiz performansı alana koyamadığımız vakit her gruba yenilebileceğimizi de biliyoruz. Ciddiyet bekliyoruz, dayanak bekliyoruz, dua bekliyoruz ve yanlışsız metotla, yanlışsız sonuçlara ulaşacağız. Gaye Katar 2022.”
“GENÇ FUTBOLCULARA FIRSAT VERDİKÇE BİZİ ÜST DÜZEYE ÇEKECEKLER”
Hamit Altıntop, Ziraat Türkiye Kupası 5. Eleme Turu’nda genç futbolcuların ön plana çıktığının altını çizerek,
“Son tıpta genç isimler ortaya çıktı, umarım onlar daha fazla baht bulur. Federasyon açısından kıymetli olan, genç futbolculara fırsat verdikçe, onları yanlışsız bilgi ile donattığımızda ve desteklediğimizde en iyi halde performans göstereceklerini, bizi daha üst düzeye çekeceklerini biliyoruz” tabirlerine yer verdi.
Muhteşem Lig’deki tepe yarışı ile ilgili konuşan Hamit Altıntop, şu açıklamalara yer verdi:
“Sonuçlara baktığımızda ekiplerin düzeyi birbirine yakın. Herkes eşit bir ortamda oynuyor. Seyircisiz maçlar, kimileri için üzücü, kimileri için avantaj, büyük topluluklar için bir dezavantaj. İçeride oynadıkları maçlarda taraftarlarının olmaması. Burada kendi eksiklerini, kendi artılarını daha iyi tartabilecekleri bir ortam olduğuna inanıyorum. Genel manada ligin gidişatını, ekiplerin performansını, ferdî Türk arkadaşların performansı da çok iyi.”
Cumhuriyet
