Diyetisyen Turgay Köse, süratli kilo kaybetmenin ilerleyen süreçte geri dönüşü olmayan saç dökülmesi, baş ağrısı, baş dönmesi, konsantrasyon bozukluğu, sonluluk, uyuşukluk, tansiyon düşüklüğü, kusma, âdet düzensizliği, böbrektaşı oluşumu, gut hastalığı, karaciğer yağlanması, kolesterol yüksekliği, kalpte ritim bozukluğu, hatta vefat üzere önemli sonuçlara yol açabileceği ikazında bulundu. Köse, “Her başarısız diyet denemesi bedenin zayıflamaya karşı direnç kazanmasına sebep olmakta ve bir sonraki diyet teşebbüsünde muvaffakiyet oranını azaltmaktadır. Sık diyet yapanlar bir yandan daha kolay kilo alırken öteki yandan daha güç kilo kaybederler” dedi.
DİRENÇ KAZANIR
Geçen günlerde kendisine ilişkin toplumsal medya hesabından süratli kilo verdirme formüllerini sert bir lisanla eleştiren Köse, bunun sıhhate ziyanlarını gazetemize anlattı. Her başarısız diyet denemesinin bedenin zayıflamaya karşı direnç kazanmasına sebep olduğunu vurgulayan Köse, “Bir sonraki diyet teşebbüsünde muvaffakiyet oranını azaltmaktadır. Sık diyet yapanlar bir yandan daha kolay kilo alırken öteki yandan daha güç kilo kaybederler. Böylesi bir durum, hem vakit hem para hem de umut kaybına yol açmaktadır. Yanlış bir tedavi uygulanması yahut uygulanan tedavinin ömür stili haline getirilmemesi nedeniyle 5 sene sonunda kaybedilen yükün ortalama olarak yüzde 75-121’i geri alınmaktadır” diye konuştu.
SU KAYBI OLUR
Kişinin süratli kaybettiği kilolarını bazen ziyadesiyle geri alabildiğini anlatan Köse, şöyle devam etti: “2.5 ayda 22 kg. verilemez mi? Elbette verilebilir… Pekala, bu 22 kg. yük nereden sarfiyat? Yağdan mı, su ve kaslardan mı? Gayesi sırf yük kaybetmek formunda belirlememek gerekir. Zira zayıflama denilince kastedilen tartı kaybı değil, yağ kaybıdır! Şok diyetlerle vaat edilen yahut kaybedilen beden tartısının büyük çoğunluğu sudur. O nedenle bir müddet sonra tartı kaybı durur, hatta beden kaybettiği suyu yerine koymaya başlayınca yükte geri kazanım kelam konusu olmaktadır.”
HER ŞEYE İNANMAYIN
“Zayıflamak isteyen biri, kitle irtibat araçlarındaki şok diyetlere bulaşmadan, protein yüklü beslenmeden, vegan-vejetaryenler üzere hayvansal eserlerden uzaklaşmadan, mucize diyetlere inanmadan, detoks yapmadan da sağlıklı bir formda beslenerek sonuca ulaşabilir” diyen Köse, özetle şunları kaydetti: “Önemli olan, her besin kümesini ölçülü tüketmektir. Diyet, light, kalorisiz, az yağlı, şekersiz üzere ibarelerden sıkılan ve her seferinde verdikleri kiloları ziyadesiyle geri alan beşerler, vakit içerisinde beslenmelerini umursamaz hale geldi. Halbuki diyet yemek denilince aklınıza yalnızca salata, yoğurt ya da lezzetten uzak, tatsız, tuzsuz yiyecekler gelmemeli. Hayat stiline uymayan hiçbir usule başvurmamak gerekir. Uzun mühlet aç kalındığı takdirde açlıkla baş etmeyi öğrenen ve düşük güçle yetinen beden, biraz olsun fazla yemek yenildiğinde ‘yarın yeniden aç kalırsam güce çeviririm’ niyetiyle alınan fazla enerjiyi yağa dönüştürmektedir. Birebir vakitte kaybedilen tartının tekrar ve süratli bir halde geri kazanımına neden olur. Besin öğesi eksikliğinin de zayıflamayı zorlaştırdığı hesaba alınırsa ‘aç kalmak zayıflatmaz, bilakis şişmanlatır’ demek hiç de yanlış olmaz.”
OMURGADA KIŞ TEHDİDİNE KARŞI 8 DEĞERLİ UYARI!
Beyin ve hudut cerrahisi uzmanı öğretim üyesi Dr. Murat Hamit Aytar, soğuk havalarda bel ve boyun sıhhatimizi korumak için almamız gereken tedbirleri şöyle sıraladı:
– Beden ısınızı ülkü düzeyde tutabilecek biçimde giyinmeye dikkat edin. Bilhassa bel ile boyun bölgeniz soğuğa direkt maruz kalmayacak biçimde giyinin. Fazla kalın da giyinmeyin, zira terlemek ve akabinde soğuk havaya maruz kalmak, omurga sıhhatini olumsuz etkileyen en değerli problemlerden biri.
– İnce giyinerek soğuk havanın direkt tesirine maruz kalmak da omurgayı tehdit ediyor. Hava kurallarına uyumsuz halde ince giyinmekten kaçının.
– Banyo yaptıktan sonra saçlarınızı iyice kurutmadan dışarı çıkmayın.
– Rüzgârlı havalarda cereyanda kalmamaya dikkat edin.
– Omurga sıhhatiniz için masa başında otururken bel boşluğunu destekleyen bir yastık kullanmaya ve dik durumda olmaya itina gösterin.
– Kullandığınız bilgisayarın ekran düzeyini, klavyenin bulunduğu yeri ve masa yüksekliğini beden ölçülerinize uygun hale getirin.
– Ofiste ya da konutta klimanın direkt omurganıza gelmesini önleyin.
– Soğuğun olumsuz tesirlerine karşı uğraş etmenin bir öteki kıymetli yolu da omurgayı sıcak tutmak için spor yapmak. Bedeninizi çok yormayan yürüyüş, yüzme, uzman eşliğinde pilates ile fitness programlarını tertipli olarak yapın.
Cumhuriyet
