İlk 9 ayında sağlıkta prim üretimi yüzde 20 artışla 8.5 milyar TL oldu
İklim değişikliği dahil değişen hayat şartlarının getirdiği yeni riskler, sıhhat sigortalarına olan ilgiyi büyütüyor. Global Covid-19 salgını bunu en iyi ortaya koyan kriterlerden biri oldu. Datalar de bunu ortaya koyuyor.
Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) bilgilerine nazaran, yılın birinci 9 ayında 2020 yılının birebir periyoduna kıyasla “hastalık- sağlık” branşında prim üretimi yüzde 22.9 artarak 8.9 milyar liraya ulaştı. Bu kapsamda “seyahat sağlık” hariç “sağlık” branşında prim üretimi yüzde 20.1 artışla 8.5 milyar lira, bunun içinde yer alan tamamlayıcı sıhhat sigortasındaki (TSS) prim üretimi ise yüzde 61 artışla 1.7 milyar liraya yükseldi. Bu datalara nazaran, TSS’nin toplam hayatdışı branşındaki hissesi yüzde 2.2’den yüzde 2.9’a, sıhhat içindeki hissesi da yüzde 14.6’dan yüzde 19.6’ya yükseldi. Öbür ayrıntılar ise şöyle:
– Sıhhat sigortasının alt branşlarında prim üretimi, birinci 9 ayda geçen yılın tıpkı devrine kıyasla “acil sağlık”ta yüzde 53.2 azalışla 108.8 milyon lira, “yabancılar için sağlık”ta yüzde 72.3 artışla 201 milyon lira oldu.
ACENTE BİRİNCİ SIRADA
– Yılın birinci 9 ayında teminat adedi sıhhat sigortasında yüzde 6.5 artışla 5 milyon 735 bine, bu kapsamda tamamlayıcı sıhhatte ise yüzde 20.2 artarak 1 milyon 779 bine ulaştı. Sigortalı sayısı (adedi) ise sıhhatte yüzde 19.8 artışla 6 milyon 759 bine, tamamlayıcı sıhhatte yüzde 33.6 artışla 2 milyon 192 bine yükseldi.
– Ayrıyeten hastalık-sağlıkta hasar, birinci altı ayda geçen yılın birebir devrine nazaran yüzde 40.1 artışla 3.6 milyar liraya yükseldi. Teknik kâr da birebir periyotta yüzde 30.7 artışla 1.1 milyar lira oldu.
– 2021’in birinci 9 ayında sıhhat sigortasındaki prim üretiminin yüzde 54.8’i “acente”ler kanalıyla gerçekleştirildi. Bu oran tamamlayıcı sıhhatte ise yüzde 60.8 oldu. Tıpkı sırayla ikinci sırada yüzde 27.4 ve yüzde 18.2 hisseyle “brokerler” var. Üçüncü sırada sıhhatte yüzde 9.4 hisseyle “banka”, tamamlayıcı sıhhatte ise yüzde 18.2 hisseyle “broker”ler yer alıyor.
‘SİSTEMDEKİ YERİ BESBELLİ HALE GELMELİ’
Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Kerem Erberk, dalın kamunun da takviyesiyle sıhhat sistemindeki yerinin belirginleştirilmesi ve kamunun üzerindeki finansman yükünü paylaşmak üzere TSS başta olmak üzere özel sıhhat sigortasının gelişiminin desteklenmesinde yarar olduğunu vurguladı. Erberk şöyle devam etti: “Bu çerçevede bölümümüze düşen en kıymetli misyonun açık, anlaşılır, farklı gereksinimlere ve gelir düzeylerine uygun kapsamlı eser kümeleri hazırlamak olduğunu düşünüyorum. Kamu tarafında ise özel sıhhat sigortası sahiplerine gelir vergisi teşviki, sıhhat hizmetlerinde fiyat oranlarının artışının tespitinde sürdürülebilir, mutabakatı temel alan tekniklerle referans noktaları tespit edilmesi üzere düzenlemelerin, toplumsal yarar sağlayabileceğine inanıyorum”. Ayrıyeten kamu ve üniversite hastaneleriyle entegrasyon da kurulmalı.
‘BÖLGELERE NAZARAN FARKLI PRİMLE OLABİLİR’
IBS Sigorta Üst Yöneticisi Murat Çiftçi, sıhhat sigortalarının tabana yayılması ve primlerin bütçeye nazaran ödenebilir olmasının çok değerli olduğunu vurguladı.
Bunun için eser çeşitliliğin artırılması gerektiğini söz eden Çiftçi şunları vurguladı: “Örneğin bilhassa özel sıhhat sigortası için Marmara, Akdeniz üzere bölge bazında prim bazlı eser çalışması yapılabilir, hastane seçenekli eserler hayata geçirilebilir ya da muafiyetli eserler sunularak sıhhat sigortalarının çeşitliliği sağlanabilir. Bunun yanı sıra, alternatif tıp ya da önleyici tıp üzere teminat yapılarının eklenmesi yahut ülkede riskli hastalık bazında eser ve sağlık-hayat karma eserlerinin de hayata geçirilmesi gerekiyor. Tekrar özel sıhhat yaptıranlara, SGK kullanılmadığı için devlet dayanaklı prim ödemeli eserler üzere seçenekler geliştirilebilir.”
‘ÖZEL HASTANEDE HİZMET ALMANIN EN KOLAY YOLU’
Salgınla birlikte sıhhate ait farkındalığın artmasının tamamlayıcı sıhhat sigortasına (TSS) olan talebi büyüttüğünü belirten Sompo Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Ataman Kalkan, bu sigortanın bugün artık bir tercihten fazla mecburilik haline dönüştüğünü vurguladı.
Bu kapsamda son beş yılda TSS’li sayısının 134 binden yaklaşık 2 milyona yükseldiğini hatırlatan Kalkan, bunun potansiyelin en değerli göstergelerinden biri olduğunu belirtti. Yurttaşın sıhhat için cebinden yaptığı harcamının da 2013’ten 2019’a 12.6 milyar TL’den 33 milyar TL’ye ulaştığını söyleyen Kalkan, şöyle devam etti: “Buna karşılık özel sıhhat sigortacılığı pazarı 2020 datalarıyla şimdi 10 milyar TL. Bu sayılar Türk halkının aslında TSS’ye ne kadar muhtaçlık duyduğunun bir göstergesi. Özel hastanelerdeki hizmetlerden faydalanmak için artık yüksek primli özel sıhhat sigortalarına bağımlı kalınmıyor. Hem fiyat hem sağladığı kapsam açısından TSS’nin nüfusun geneline hitap ettiğini söylemek yanlış olmaz. Özel hastanelerde sıhhat hizmeti almanın en kolay yolu TSS.”
YÜZDE 104 ARTIRDIK
Bu sigortayla ilgili şirketinin çalışmalarını da anlatan Kalkan, Nisan 2016’dan bu yana TSS’yi temel stratejik eser olarak benimsediklerini, bunun sonucunda genel TSS pazarı 2020’de yüzde 52 büyürken kendilerinin yüzde 104’e ulaştığını kaydetti. Bu sigortayla ilgili en fazla değer verdikleri bahsin, “ürünlerinin sigortalı sigortalılarına farklı kıymet teklifleri sunması” olduğunu tabir eden Kalkan, bu mevzuda şu noktaları öne çıkardı:
“Gerek ‘yatarak tedavi’ gerek ‘yatarak+ayakta tedavi’ planımızda, sigortalılarımız rastgele bir ek prim ödemeksizin check-up, avantajlı diş paketi, gündelik yatış tazminatı üzere eşsiz teminatlara da sahip oluyorlar. Ayrıyeten doğum planımızla sigortalılarımızın doğum hareketini en uygun primlerle ve ödeme kolaylığıyla gerçekleştirmelerine imkan sağlıyoruz.”
Cumhuriyet
