İBB Lideri İmamoğlu, Halk TV’de Mustafa Sönmez’in sunduğu, canlı yayınlanan ‘Parametre’ programına konuk oldu. Sönmez’in iktisat yüklü sorularını yanıtlayan İmamoğlu, gündemdeki su artırımı ve İBB Meclisi’nce kurula havale edilen yeni Halk Ekmek büfeleriyle ilgili görüşlerini da paylaştı.
“METRO, İBB’NİN KENDİ ÖZ BÜTÇESİNDEN DÖNDÜREBİLECEĞİ BİR İŞ DEĞİL”
İBB’nin metro yatırımlarını devam ettirebilmek için yapacakları eurobond ihracıyla ilgili Hazine’den onay alamadıkları bilgisini paylaşan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Çok üzülerek aldığım bir haberi paylaşmak istiyorum. Yeniden metrolar için ek borçlanmaya gereksinimimiz var. Bu açığı kapatmak zorundayız. Biz aslında öz kaynaklarımızla iş yapıyoruz. Bakıon Eminönü-Alibeyköyü tümüyle biz bitirdik diyebilirim. Tıpkı halde Aşiyan Finükülerini kendi bütçemizden karşıladık. Biz kendi bütçemizden raylı sistemlere para aktaran bir belediyeyiz. Bu metroları bitirmek zorundayız. Ek metro ihaleleri de yapılmış fakat bunların finansman işi çözülmemiş. Metro, İBB’nin kendi öz bütçesinden döndürebileceği bir iş değildir. Aslında bu cins işlerin tamamı çok uzun vadeli borçlanmalarla yürütülebilecek imalat işidir. Ne yazık ki bizim aldığımız işlerin birçoğu finansman sorunu çözülmemiş bir mühlet sonra da durmuş. 301 milyon euoruluk bono tahvil müracaatımız askıya alındı. Borçlanmamızla ilgili onayı Ankara’dan, Hazine’den onaylamasını bekliyoruz. 16 milyon İstanbullu için AKP belediyeleri devrinde başlatılmış fakat bitirilemeyen metrolar bitsin diye bunu istiyoruz.”
“BAZI ŞEYLERDE SİYASET YAPILMAZ”
Ekrem İmamoğlu, İSKİ’nin su artırımı talebinin karşılanmamı ile ilgili olarak da şunları söz etti:
“Su problemi benim biraz canımı sıkıyor. Aslında biraz da üzülüyorum. Gülüyorum biraz da. Niçin? Ya her şeyde siyaset yapın da; birtakım şeylerde yapılmaz siyaset. Artık bunlar suda yapıyor, ekmekte yapıyor. Ekmeğin siyaseti ne? Büfe koydurtmuyor. Suyun siyaseti ne? İşin suyunu çıkarıyorlar. Yani o kadar berbat ki lisan ve anlatım biçimi. Biz devraldığımızda, bizim talebimizle suyu 4 liraya indirdik. Ne vakit? Birinci seçim yapıldığında; yani o 18 günlük orta devir var ya, o periyotta yapıldı bu indirim. 3 ay sonra, 2 yıl olacak. 2 yıl evvel, biz, İstanbullunun cebinden yüzde 35-40 daha fazla çıkan su parasını ucuzlattık bizim talebimizle. Seçimdeki taahhüdümüzdü bu.”
“BAKIM BEDELİ ALAMAYINCA, ARTIRIM SIFIRLANMIŞ OLDU”
“Arada bir artırım yaptık; yanlışsız. Hatta oranını da vereyim ben size. Ortadaki artırımımız, yüzde 12,6. Ama daha evvelki yıllarda, onlarca yıldır alınan bakım bedeli, yeni çıkan kanundan sonra, genelgeyle birlikte iptal edildi. Biz artık İstanbullunun faturasına, ‘bakım bedeli’ yazamıyoruz. Hasebiyle yüzde 12,6 artırım yapıldı, fakat bakım bedeli silindiği için, aslında sıfıra sıfır oldu. Yani suya artırım gelmemiş oldu. Herkes faturasından bunu görebilir. İBB’nin kurumu olan İSKİ’nin teklifi de yüzde 25. Ne için? Bakın; 2 yıl evvel yüzde 44,6 ucuzlattığımız suya, neredeyse 2 yıl sonra birinci sefer artırım yapılmış olacak. Biz, bu artırımla 2021 yılını geçireceğiz.”
“AKP’Lİ BELEDİYE LİDERLERİ BİLE KINIYOR”
HALK EKMEK BÜFESİ KARŞILIĞI: KEŞKE MANTIKLI BİR YANITINI BULABİLSEM
İmamoğlu, yeni Halk Ekmek büfeleri kurulmasına AKP’den mani gelmesinin mantıklı hiçbir yanını bulamdığını söz ederek, şunları söyledi:
“Bir kez niçin engelliyorlar, ben anlayabilmiş değilim. Keşke mantıklı bir karşılığını bulabilsem. Çünkü kendileri de bunun mantıklı bir karşılığını veremiyorlar. En son geçenlerde duyduğum bir yanıt vardı; ‘Biz engellemiyoruz’ diye. Ya orada aylardır bekleyen bir talebimiz var. Zoraki 6-7 noktaya büfe koyduk biz; hengame, gürültü, kıyamet koptu. Büfe talebimiz niye; söyleyeyim: Örneğin Şile’ye büfe koyduk. Niye? Şile’de yoktu Halk Ekmek biliyor musunuz? Artık Şile’de Halk Ekmek büfesinin satışı, neredeyse 5000 ekmek. Bu, şu manaya geliyor aslında: 1 ekmeği iki kişinin yediğini düşünürseniz, 10.000 insan aslında yoksulluktan kahır çekiyor. -Tabii ki ekmeğimiz de beğeniliyor, o ayrı- Zahmet çekiyor ve o ekmeği gidip alıyor. Beşerler nasıl memnun; güya Şile’ye fabrika açtınız. Bu kadar memnun. Orada da engellenme süreçleri yaşandı orada. Çatışma istemiyoruz. Bir vatandaştan kira kontratı yaparak koyduk büfeyi. Ne için? Zira bu cins alanlar için, geçmişte de olduğu üzere, tahsis yetkisi alıyorsunuz meclisten. Bir nevi diyorsunuz ki; ‘Şehrin türlü noktalarına, 700 adet Halk Ekmek büfesi koyacağız.’ Sebebi ne? İstanbul’da, yoksullukla gayret eden ve bizden yardım alan yardım alan vatandaşlarımız var. Ve bu vatandaşlarımızın haritasına baktığımızda, birçoğuna biz, fiyatsız ekmek veriyoruz. Birçoğuna biz, ekmeği veremiyoruz. Adamın da ekmeği alabilmesi için, bir bayanın ekmeği alabilmesi için otomobile binecek, kilometrelerce gidecek Halk Ekmek’ten ekmeğini alacak. Erişemediğimiz için dedik ki; ‘Bizim bu türlü bir gereksinimimiz var ve şu kadar büfe koymamız lazım.’ Aylardır bu önerge, orada bekliyor.”
Cumhuriyet
